Wu Zhu utangaçlıkla konuştu, “A-Ruo, eğitimi henüz tamamlamadım. Evlilik meselem hakkında konuşmak için çok erken değil mi? ”
Normalde, önce Wu ailesindeki erkeklere göbek adı verilir ve eğitimde başarılı olduktan sonra evlilik düzenlenirdi.
Wu Ruo gülümsedi, “Öyleyse eğitiminin nasıl gideceğini görelim?”
Wu Qianqing sordu. “Senin için sorun olur mu, Uşak Hei, kehanette bulunur musun?”
Wu ailesinde, her çocuk eğitime gitmeden önce, ebeveynleri onlara hediyeler getirir ve gelecek eğitimlerinin iyi gidip gitmediğini sormak için kehanet sanatını bilen bir aile üyesine giderdi. Normalde, çocuklarının eğitimi geçip geçemeyeceği en önemli öncelik değildi. Umursayacakları en önemli şey, çocuklarının tek parça halinde geri dönecek olmalarıydı.
Wu Qianqing, Wu Zhu’nun önündeki yolculuğunu önceden görebilmesi için yaşlı bir kahine gitmeyi planlamıştı. Ama kıdemlilerin çok aç gözlü olduklarını, özellikle de bir sürü değerli nişan hediyesi ve paralar aldığını bildiği için vazgeçmişti. Gerçi tamamen suçlanamazlardı. Kehanet yapmak epey ruhani güce mal oluyordu.
“Bay Wu, aşırı düşünüyorsunuz. Genç efendi Wu Zhu için kehanet yapmak benim için onurdur. ” Hei Xin hafifçe gülümsedi, “Öngörülmesini istediğin özel bir şey var mı, genç efendi Wu Zhu?”
Wu Zhu, ailesine bir göz atarak, “Sadece eğitimin iyi gidip gitmediğini merak ediyorum açıkçası.” dedi.
Hei Xin, bel cebinden siyah bir kaplumbağa kabuğu çıkardı ve Wu Zhu’ya uzattı, “Lütfen sallayın.”
Wu Zhu kendisine söylendiği gibi kabuğu salladı ve sonra masanın üzerine koydu.
Hei Xin kabuğu aldı ve tekrar salladı, sonra içindeki bakır paraları döktü. Üç madeni paradan ikisi ön yüzdeydi ve biri arka yüzdeydi. Sonra bozuk paraları kabuğa geri koydu ve tekrar salladı, sonra dışarı döktü. Bu sefer biri ön taraftaydı ve ikisi arkadaydı. Yine, bozuk paraları kabuğa geri koydu, salladı ve tekrar tekrar boşalttı ve sonunda onuncu kez aynı şeyleri tekrarladıktan sonra durdu.
Süreci izlerken tüm aile son derece gergindi. Wu Qianqing, Hei Xin durduğunda sordu, “Uşak Hei, eğitimi sorunsuz olacak mı?”
Hei Xin masanın üzerindeki bakır paraları toplarken, “Dürüst olmak gerekirse, kötü bir işaret var.” dedi.
Guan Tong endişeyle sordu, “Ne kadar kötü?”
Hei Xin ona bakmak için durdu ve sonunda birkaç kelimeyi zorla söyledi, “Her şey felaketi işaret ediyor.”
Wu Zhu. “…”
“Ha!” Guan Tong endişelendi, “Uşak Hei, bir hata yapmış olman mümkün mü?”
Wu Ruo kaşlarını çattı, “Anne, sakin ol. Önce onu dinleyelim. “
Wu Qianqing asık bir yüzle sordu.”Uşak Hei, alâmetten ne gördüğünü merak ediyorum.”
Wu Xi, Hei Xin’e bakarken,annesi Guan Tong’u rahatlattı.
Hei Xin açıkladı. “Bazı kötü adamlar ona zarar verecek. Genç efendi Wu Zhu onlardan uzaklaşamazsa, korkarım hayatı tehlikeye girer. “
Wu Ruo. “…..”
Önceki yaşamında, ağabeyi için kehaneti yapan Yaşlı Rong da aynı şeyi söylemişti. Sonra babası ailedeki birkaç üst sınıfa sordu ve hepsi aynı şeyi söyledi. Ayrıca bunu geri almanın bir çözümü olmayacağını da söylediler.
Bununla birlikte, Wu ailesinin bir üyesi olarak, ağabeyi yine de eğitim için dışarı çıkmıştı ve sonunda ancak cansız bedeni eve geri getirilmişti.
Şimdi geriye dönüp baktığında, bunun bir çıkış yolu vardı fakat o kahinler söylememişti . Kesinlikle onlara söylememeleri için rüşvet verilmişti.
Wu Zhu, Hei Xin’e sordu. “Kötü adamın kim olduğunu söyleyebilir misin?”
Hei Xin parmaklarını saydı ve sonra “Üzgünüm yapamam. Ama Genç efendi Wu Zhu onun kim olduğunu kendi başına bulabilir. ” dedi.
“Ama nasıl? Kim olduğunu bile bilmiyorum. ” Wu Zhu’nun kafası karışmıştı.
Hei Xin, sikkeleri incelerken söyledi. “Bugün akşam saat altı civarında, Gaoling kasabasının en işlek caddesine gidebilirsin ve sanırım orada bir şeyler bulursun.”
Onun sözlerini dinledikten sonra, aile hala Wu Zhu için endişeliydi. Artık yemek için iyi ruh halleri bile yoktu. Sonunda saat altıda hepsi gerilmiş durumdaydı.
Wu Zhu ayağa kalkarken söyledi, “Baba, anne, A-Xi, beni burada bekleyin. O kişiyi bulduğumda geri geleceğim. “
Wu Qianqing başını salladı. “Tamam. O kişiyi bulur bulmaz geri gel. Sorun çıkarma. “
Onunla gitmek istiyordu. Ancak Hei Xin, yalnızca Wu Zhu olması gerektiğini özellikle söyledi. Böylece sadece bu düşünceden vazgeçebilirdi.
“Mm.”
Wu Zhu gittikten sonra Guan Tong, Zen* hareketi yaparken dua etti, “Cennetteki Buda, lütfen oğlumun o kişiyi bulmasını sağla.”
Wu Ruo hiçbir şey söylemeden gözlerini indirdi.
Wu Zhu, Gaoling şehrinin en işlek caddesine saat altıda geldi. Soğuk hava ve akşam yemeği vakti nedeniyle, aileye destek vermek zorunda kalan satıcılar ve arkadaşlarıyla dışarıda eğlenen playboylar dışında sokakta çok fazla insan yoktu.
Wu Zhu, Hei Xin’in kimi kastettiğini bilmiyordu ve sadece sokakta dolaşabiliyordu. Sonunda birinin çığlık attığını duydu,
“Genç efendi Jiang, genç efendi Yu, genç efendi Pan, uzun zaman oldu. Lobide veya özel odada hangi koltuğa oturmak istersiniz?”
“Sormana bile gerek var mı? Her zamanki gibi özel oda. “
Wu Zhu, tanıdık bir ses duyduğunda baktı. Üç genç adam bir garsonun ardından Zuiyue Restaurant’a girdi.
“Onlar Jiang Xiaoliang, Yu Tianbao ve Pan Feng değil mi?” diye mırıldandı.
(ikinci bölümde Ruo reenkarnasyonu tamamladığında uyandığı zaman yerde tekmeleniyordu ya hani üç çocuk tarafından işte o üç çocuk.)
Bu üç adam Wu Ruo’ya çok zorbalık yapanlardandı, bu yüzden onları hatırlamıştı Bir keresinde ona çok fena bir dayak bile atmışlardı.
Hei Xin’in bahsettiği kötü adamlar bunlar olabilir miydi?
Wu Zhu orada tereddüt ediyordu. Eğer onları takip ederse, Hei Xin’nin söylediği kötü insanları kaybedeceğinden korkuyordu. Ama onları takip etmezse, üç adamın kötü insanlar olabilme ihtimali de vardı. Gerçekten zor bir karardı.
“Az önce genç efendi Jiang, genç efendi Yu ve genç efendi Pan’ın tekrar içki içmeye geldiğini gördüm.” Bir satıcı aniden bağırdı,“Çok şanslılar. Bizden farklı olarak, dondurucu soğuk kışın ortasında çalışmak zorunda değiller ama biz çalışmak zorundayız çünkü yetiştirmemiz gereken bir ailemiz var. Eyvah! Acayip soğuk. “
“Parayı Wu ailesinin Güney Avlusu’nun beşinci küçük ustasından almış olmalılar, aksi takdirde burada eğlenmek için harcayacak kadar çok paraları olmazdı.”
Wu Zhu, konuşmalarına kaşlarını çattı.
Wu ailesinin Güney Avlusu’nun beşinci küçük efendisi mi? Wu Yu mu? Ama Wu Yu onlara neden para versin ki?
Wu Yu’nun eğitim için beraber dışarı çıktığı ortağı olduğunu düşünen Wu Zhu’nun içine bir sıkıntı ve karanlık bir baskı kapladı.
Biraz tereddüt etti ama yine de Zuiyue Restaurant’a girdi.
Başka bir garson kocaman bir gülümsemeyle onu karşıladı.
Wu Zhu üst kattaki özel odalara baktı ve sordu, “Yukarıda özel odanız var mı? “
“Elbette. Bu taraftan lütfen.” Garson yürürken sordu, “İkinci mi yoksa üçüncü katı mı tercih edersiniz?”
Tam o sırada Yu Tianbao ve diğer ikisi için yolu açan garson, üçüncü katın ortasındaki özel odadan çıktı.
“O oda müsait mi?” diye sordu Wu Zhu, üç gencin özel odasının yanındaki odayı işaret ederek.
“Evet öyle. Lütfen beni takip edin.” Garson gülümseyerek devam etti.
Wu Zhu odaya girer girmez rastgele birkaç tabak sipariş etti ve ardından yan kapıya kulak misafiri olmaya odaklandı. Tek duyabildiği üç gencin kahkahasıydı.
İlk başta, üç genç adam rastgele şakalar yapıyordu. Yaklaşık bir saat sonra biraz sarhoş oldular ve Wu Yu hakkında konuşmaya başladılar.
Jiang Xiaoliang dedi, “Wu Yu, yakında bir eğitim yolculuğuna çıkıyor. Bu, kaybedecek çok paramız olmayacağı anlamına geliyor, beyler. Tutumlu olmalıyız. “
Yu Tianbao burnunu çekti. “Ne fark eder ki? Kasabada olsa bile israf edecek gümüşümüz yok. “
“Bu doğru. Wu ailesinin, Wu Ruo’nun nişanlının sunduğu hediyleri çalması yüzünden Wu ailesi artık Wu Qianqing’den sihirli silahlar ödünç almaya cesaret edemiyor. Wu Yu, elbette, şişman adama zorbalık yapmak için yardımımıza ihtiyaç duymayacak artık, böylece dışarı çıkıp ona sihirli silahlar ve malzemeler ödünç verecek şişman adamın önünde iyi bir adam gibi davranma şansına neden ihtiyacı olsun ki?”
Wu Zhu, duyduklarına inanamadığı için ayağa fırladı.
“Şişman adam çok aptal. Aynı numarayı pek çok kez kullandık ve tek bir kez bile yanlış bir şey fark etmedi. Wu Yu’nun iyi bir adam olduğuna bile inanıyor. Wu Yu iyi bir adamsa, gökyüzünün altında kötü adam diye bir tabir olmazdı. ” diye Pan Feng küçümsedi.
Yu Tianbao sarhoş bir şekilde dedi, “Aslında, şişman adamın tüm ailesi aptal. Kandırılmaları çok kolay. Wu Yu’nun şişman adamın ağabeyiyle eğitim yolculuğuna çıkacağını duydum. “
Üçü yüksek sesle güldü. “Hahahaa.”
Wu Zhu kulak misafiri oldukça yumruklarını sıktı. Hatta parmak eklemleri gıcırdıyordu. Sonunda dayanamadı. Aceleyle odadan çıktı ve yan odaya fırlayarak Yu Tianbao’nun elbiselerinin yakasını sıktı, “Söylediğin her şey doğru mu?”
Kenara şarkı söylerken lavta çalan genç kadın, kapıyı çarparak açan Wu Zhu tarafından irkildi.
“Kimsin?” Üç genç adam onun kim olduğunu anlayamayacak kadar sarhoştu.
“Wu Yu’nun size Wu Ruo’ya zorbalık yapmanız için para ödediği doğru mu?”
“Sen de bundan bahsediyorsun.” Yu Tianbao, iyi telaffuz etmekte bile zorlandı, “Elbette doğru. Bana inanmıyorsan, Wu Ruo’nun hizmetkarlarına sorabilirsin. Wu Yu onlara da rüşvet veriyor. Şişman adama zorbalık yaptığımızda ve Wu Yu onu kurtarmış gibi yaptığında kasıtlı olarak Wu Yu’nun bir kahraman gibi gözükmesini sağlıyoruz. “
“Hizmetkarlar mı?”
Wu Zhu’nun aklına ilk gelenler Shiyuan ve ceset hizmetkarlarıydı, ancak kısa süre sonra bunu reddetti. Sonra iki aydır uzakta olan Wu Da ve Wu Xiao’yu hatırladı ve üç sarhoş gence bakan Wu Zhu, restorandan çıkıp Wu Da ve Wu Xiao’nun evlerine girer girmez onlara gerçekten sert bir yumruk attı.
Wu Zhu, öfkesini göstermemek için elinden geleni yaptı fakat… Evlerine zorla girdi ve hala yatakta olan Wu Da’yı yere fırlattı,
“Wu Yu’nun Ruo’ya zorbalık yapmak için Yu Tianbao ve arkadaşlarını tuttuğunu biliyor musun?”
“Ne? Neden bahsediyorsun?” Wu Da Yumuşak kalpli Wu Zhu’nun bu kadar kızgın olduğunu ilk kez görüyordu. Şimdi güzel yüzü korkunç bir şekilde bükülmüş ve insanı korkutuyordu.
“Wu Da, hala yaşamak istiyorsan, doğruyu söylemen daha iyi olur.” Wu Zhu öfkeliydi.
Bunu duyunca, Wu Da’nın karısı Liu Xiaoru atladı,
“Genç efendi, kocam aslında Bay Wu Yu’nun, Yu Tianbao’yu genç usta Wu Ruo’ya zorbalık yapması için kiraladığını biliyor. Lütfen onu öldürmeyin. Size yalvarıyorum.”
(hatırlıyor musunuz bu kadınları da iki hizmetci kardeşle evlendirme işini Wu Ruo ayarlamıştı. Yani bu kadın aslında Wu Ruo nun adamı)
Wu Da ile evlendikten sonra olan her şeyi anlattı.
Wu Da bağırdı. “Liu Xiaoru, neden bahsediyorsun!?”
Liu Xiaoru karşılık verdi, “Ölmek mi istiyorsun?”
Wu Da. “…..”
“Yani Wu Da ve Wu Xiao’nun Wu Yu’dan gümüş para aldığı doğru mu?” Wu Zhu’nun suratı kararmıştı.
Liu Xiaoru aceleyle itiraf etti. “Bu doğru. Lütfen kocamın hayatını bağışlayın. “
“Sizi lanet hainler!” Wu Zhu, sahip olduğu tüm güçle Wu Da’nın karnına bir yumruk attı.
Wu Da inledi ve sonra acıdan bayıldı.
Wu Zhu büyük bir öfkeyle oradan ayrıldı.
.
.
.
Abimiz de ayıldı sonunda şükür tebriks
