Babası Wu Xuanran’ın hediyeleri çalan hırsızları suçlamadığını onun yerine kurban olarak kendisine bağırdığını gören Wu Qianqing, babasının da her şeyin bir parçası olması gerektiğini varsaydı. Daha önce bütün ailesi için bu kadar hayal kırıklığına uğramadığını hissetti.
Aniden Wu Bufang’a döndü ve yavaş bir şekilde, “Büyükbaba, benim için adaleti koruyacağına,oğlumun hediyelerini alan insanları bulacağına ve nişan hediyelerini çalan hırsızların onları geri vermesini sağlayacağını umut ediyorum.”
“Tabi ki. Hediyelerinizi kesinlikle geri alacağım. ” Wu Bufang kaşlarını çattı.
Hei Xin, şef Wu Chenzi’yi bile ortaya atmıştı. Wu Qianqing’in hediyelerini geri alamazsa, bunu ona bile bildirebilirdi. O zaman gerçekten rezil olurdu.
Eğer dünya Wu ailesinin genç bireylerinden bir şeyler çalacak kadar açgözlü olduğunu bilseydi, hepsi onlara gülerdi.
Wu Bufang öfkeyle yüzünü Wu Qianjing’e çevirdi,
“Bir yetişkinin hediyelerini çalmış olman utanç verici! Dışarıdaki biri bunu bilirse, insanların hala bize güveneceğini düşünüyor musun? Geri döndükten sonra, tüm hediyeleri hemen A-Ruo’ya iade etmelisin. Ayrıca bir tövbe mektubu yaz ve cezanı almaya gel. “
Şimdi kanıt sağlamdı ve Wu Qiantong da hediyeleri aldığını itiraf etmişti, diğerleri artık hiçbirşeyi inkar edemezdi. Sadece isteksizce anlaşabilirlerdi.
Wu Qiantong bu malzemeleri geri vermekten memnun değildi.
“Kullandığımız şeyleri ne yapacaklar ki?”
Hei Xin sırıttı,”O zaman parayla ödeme yapmalısın. Ama bilmenizi isterim ki hediyelerin hiçbiri 100 bin gümüşten daha az degerde değildi ve hatta bazıları 500 binden bile daha pahalıydı. “
Wu Qiantong acıyla yandı, “Yanan bir evi yağmalıyorsun*. Bana şunu söyle, bunlardan hangisinin 100 bin gümüşten fazla maliyeti var? ” (Yanan evi yağmalamak : zaten artık kullanılamayacak yada değeri kalmamış bir mülk veya eşyayı sahiplenme ve geri alma çabası.)
“Fiyat konusunda anlaşamıyorsanız, tüm hediyeleri yine tek parça olarak iade etmelisiniz.”
“Siz…” Wu Qiantong o kadar öfkeliydi ki kendi sözlerinde boğuldu.
Wu Qiantong’un böylesine büyük bir hata yaptıktan sonra hala kendi için tartışmaya çalıştığını gören Wu BuFang sinirlendi, “Kıçını hareket ettir ve hediyeleri şimdi geri getir!”
“Bekleyin.” Hei Xin, kolundan bir su mavisi yeşim yelpazeyi çıkardı, “İki genç usta, bunu da kumar evinin dükkân sahibine vermeye çalıştı. Size geri vermeliyim. “
Sonra yelpazeyi masaya koydu.
Wu Ruo şaşırdı, “Annemin büyülü silahı değil mi bu?”
Wu Qiantong’un gözleri öfke yüzünden tamamen açıktı. Orospu çocuğu Wu Bai! Böyle bir karmasa yaratmaya nasıl cüret eder!
Yelpaze için uzandı ama Wu Qianqing yelpazeyi ondan önce eline aldı.
Wu Qianqing, Wu Qiantong’a buz gibi bir bakış attı, “Yelpazeyi sana ödünç verdim çünkü ona ihtiyacın olduğunu söyledin. Sizden geri vermenizi istemeye çalıştım ama siz bunu yapmayı reddettiniz.Sonunda geri vermek için hiçbir bahaneniz yoktu ve sadece geri vermeyeceğinizi söylediniz, çünkü size göre benim ihtiyacım yokmuş. Ama şimdi birisine rehin olarak bunu veriyorsunuz. Beni gerçekten hayal kırıklığına uğrattınız! “
Wu Qiantong. “…..”
Wu Qianqing’in kardeşleriyle arası yeteri kadar iyiydi. Ama Artık kardeşliklerini umursamadan Wu Bufang’a döndü,
“Büyükbaba, bana en son sihirli silahlarımın nerede olduğunu sormuştun değil mi?”
Diğer Dört kardeşin yüzü biraz değişti.
“Evet yaptım. Neden?” Wu Bufang dört kardeşi gözlemledi.
“Şimdi sana kardeşlerimin kendimin ve eşimin tüm büyülü silahlarını ödünç aldığını söyleyebilirim. Yedi gün içinde geri vereceklerine söz verdiler, ancak üç ay oldu,ve onları iade etme niyetleri yoktu. Bir keresinde onlardan geri vermelerini istedim ama bunu reddettiler. Şimdi onlardan tanık olarak büyülü silahlarımı herkesin içinde geri getirmelerini istiyorum. Çocuklarımın hala kendilerini korumak için onları kullanması gerekiyor. “
Sonunda kardeşlerinin büyülü silahlarını iade etmeyi reddetmesinin nedeninin çok iyi olduğunu fark etti.
Wu Ruo biraz gülümsedi, dudakları hafifçe kıvrıldı. Hei Xin’e, her şey bittikten sonra yelpazeyi ortaya çıkarmasını söyleyen oydu. Babasının özellikleri göz önüne alındığında, onlara zorbalık yapmalarına izin vermezdi.
Wu Bufang dört kardeşe sordu, “Bu doğru mu?”
İnkar etmek üzereylerken Hei Xin açıkladı,
“Gaoling Kasabasına gelmeden önce, Aile lideri Wu ve arkadaşları, hepinizin çok yetenekli ve nezih olduğunu söyleyerek övmeye devam ettiler. Ama bugün vizyonumu değiştirdiniz. Sadece bir yetişkinin nişan armağanlarını çalmakla kalmadınız, aynı zamanda ödünç aldığınız büyülü silahları iade etmeyi de reddettiniz. Klan lideri Wu Chenzi bunu bilseydi yüzünüzü tokatlamayı düşünüp düşünmeyeceğini merak ediyorum. “
Dört kardeşin yüzü yeşilden karanlığa döndü. Eğer yapabilselerdi, çoktan Hei Xin’e saldırır ve onu parçalara ayırırlardı.
Wu Bufang da onurunu önemsedi. Dört kardeşe büyülü silahları hemen Wu Qianqing’e iade etmesini emretti.
“Onları geri verebiliriz, ancak siz de daha önce size verdiğimiz malzemeleri geri vermelisiniz. Şu anda bu sihirli silahlara sahip olduğunuz için artık bizden aldığınız malzemelere ihtiyacınız yok. ” dedi Wu Qianqing homurdanarak.
Az önce onu tehdit mi ettiler? Wu Qianqing soğuk bir sesle konuştu,
“Büyülü silahlarımı ödünç aldınız ve yedi gün içinde geri vereceğinize söz verdiniz. Şimdi üç ay oldu ve şimdi söz verdiğiniz gibi onları iade etmelisiniz. Ayrıca bize ruhani eşyalar ödünç vereceğine söz verdiniz. Oğlum eğitimden döndüğünde, aynı malzemeleri bulacak ve geri ödeyecek. Üstelik bana verdiğiniz tüm malzemeleri zaten kullandım. Onları nasıl iade edebilirim? “
Wu Qianbin, Wu Qiantong’un daha fazla olayları mahvetmesine dayanamadı, “Qianqing, bizim hatamız. Tüm malzemeleri ve büyülü silahları geri vereceğiz. “
“General Hei, yeğenimi ve oğlumu kumarhanede yakaladığını söyledin. Şimdi neredeler?” diye sordu Dong Mingji.
Hei Xin gülümsedi, “Daha sonra gitmelerine izin vereceğim.”
Dong Mingji homurdandı ve kocasıyla birlikte oradan ayrıldı.
“Kardeşim, neden bitirmeme izin vermedin?” diye sordu Wu Qiantong.
Wu Qianbin’in yüzü karardı, “Dedemizin zaten çok korkunç göründüğünü fark etmedin mi? Eğer devam edersen, hizmetkarlardan seni dışarı sürüklemelerini ve sana 100 tokat atmalarını isteyebilirdi! “
Wu Qiantong hala kendini ikna edemiyordu, “Bu büyülü silahları iade etmemiz gerekiyor mu?”
Bu, malzemelerini onlara bir hiç için ödünç verdikleri anlamına mı geliyordu?
Wu Qianbin gözlerini kıstı, “Orası kolay. Büyükbaba, malzemeleri ve büyülü silahları iade etmemiz gerektiğini söyledi, ama ne zaman olması gerektiğini söylemedi.”
“Demek istediğin…”
Wu Qianjing’in gözlerinde soğuk bir ışık parladı, “Onlarla ittifak kuracağız ve onlara bu malzemeleri bulmanın biraz zaman alacağını söyleyeceğiz. Belki de bu tür materyalleri her yarım yılda bir ya da belki daha uzun zamanda iade edebiliriz. Bu durumda, 10 yıl sonra bile ancak birkaç tane malzemeyi geri alabilirler. “
Babası Wu Xuanran, oğlu Wu Qiantong’a hafif bir bakış atarken söyledi. “Bu tam olarak aklımdaki şeydi. Qiantong, bu kadar dürtüsel olmayı bırakıp biraz beynini kullanabilir misin? “
Wu Qiantong kendi dürtüsel öfkesinin tamamen farkındaydı. Değişebilmeyi çok dilemişti ama yapacak birşey yoktu o böyle doğmuştu.
“Ama eğer bunu yaparsak, büyükbaba bizi suçlamaz mı?” diye sordu Wu Qianli.
Wu Qianjing küçümsedi, “Büyükbabamızın da bu nişan hediyelerinden bazılarını aldığını unutmayın. Çok ileri gitmediğimiz ve bu Başbakanın kulaklarına ulaşamayacağı sürece, eskisi gibi yaptıklarımıza kör bir gözle bakmaya devam edecektir. “
Wu Bufang ününü o kadar önemsiyordu ki, Wu Qianqing’in skandalı yaymasına asla izin vermezdi. Wu Qianqing ve Hei ailesinin ağzını kapalı tutması için mutlaka bir fikir üretecekti.
“Bu harika.” Wu Qiantong derin bir nefes aldı.
Wu Qianbin, çoğu zaman işleri olduğundan daha kötü yapan küçük kardeşine gözlerini devirdi. Eğer kendi kardeşi olmasaydı, onu çoktan görmezden gelirdi, “Önce geri dönüp bazı ucuz malzemeleri ve büyülü silahları iade etmeliyiz.”
.
.
.
.
Nerdeyse herkes oradan ayrıldıktan kısa bir süre sonra Wu Ruo ve geri kalan kişiler de salondan çıktılar.
Wu Bufang aniden seslendi, “Qianqing, bekle. Sana özel olarak söyleyecek bir şeyim var. “
“Peki.” Wu Qianqing durdu.
Wu Ruo irkildi. Wu Bufang’ı azıcık bile tanıyorsa, babasını özel olarak konuşmaya devam etmesinin nedeni, ondan bugün olan şeylerden kimseye söylememesini istemeseydi. Çünkü ailesinin itibarı hakkında çok endişeliydi.
Ne kadar yazık…
Bunları düşünürken Wu Ruo’nun yüzünde anlamlı bir gülümseme oluştu.
Tam o anda, yanlarından hızla geçip koridorun giriş kapısına doğru bir hizmetçi bağırarak ilerledi. “Üstat!”
Wu Qianqing’i rahatlatmak üzere olan Wu Bufang öfkeyle “Sorun nedir?” diye bağırdı.
Hizmetçi yaklaştı ve fısıldadı, “Tüm Gaoling Kasabası, ailemizden birinin Wu Ruo’nun nişan armağanlarını çaldığı söylentisini yayıyor.”
“Ne?” Wu Bufang gözlerini daralttı, “Neler oluyor? Söylentiyi kim yayıyor? “
Tam şimdi Wu Qianqing’e, kardeşleri uğruna konuyu kimseden bahsetmemesini söyleyecekti. Ama şimdi tüm Gaoling Kasabası bunu biliyordu.
“Kumarhaneden başladığı ve bu yüzden çabuk yayıldığı söylendi. Çünkü kumarhanede bi sürü insan varmış. “
Wu Bufang, hala bir kenara bekleyen Wu Qianqing’e söyledi.”Qianqing, önce sen git.”
Artık sır ortaya çıktığına göre, Wu Qianqing’in kalmasına izin vermenin bir anlamı yoktu. En önemli öncelik söylentiyi bastırmaktı.
Wu Qianqing, Bujin Bahçesinden çıkarken, Wu Ruo ve diğerlerinin onu beklediğini gördü ve ayrılmadan önce iç çekti,
“Asla kendi kardeşlerimin bana böyle bir şey yapmasını beklemiyordum.”
Guan Tong onu teselli etti, “A-Qing, üzülme.”
Wu Qianqing gülümsedi ve hayal kırıklığını bırakmaya çalıştı, “Dedem ve babamı biraz bile tanıyorsam nişan hediyelerini almak o kadar kolay olmayacak.”
Büyük erkek kardeşi ve üçüncü erkek kardeşi, hediyelerini olabildiğince geç iade etmek için ellerinden geleni yapacaklardı, büyükbabası da haberin yayılmasına izin vermeyecekti.
Wu Ruo da babasını teselli etti, “Baba, her zaman bir yol vardır. Endişelenme. Ah doğru. Şimdi nasıl hissediyorsun?”
Sağlığından konu açılan Wu Qianqing, hafif bir gülümseme gösterdi,
“Ruhani enerji bölgem çok iyi iyileşiyor ve şimdi manevi güç üretebiliyorum. Ve banyo suyuma ilaçların yanı sıra Ruh Toplama Otları da ekledim ve her gün bir Ruh-uyum İksiri içiyorum. Çok iyi çalışıyor. Tahminimce 49 gün içinde tamamen iyileşeceğim. Ancak, xiulian uygulamamın orijinal seviyesini geri yüklemek daha uzun sürebilir. “
“Bu iyi haber.”
Güney Avlu’ya giderlerken, genç ve kibirli bir adam onlara doğru yürüdü. Başında mor bir yeşim tacı, pahalı samur pelerini ve ince işlemeli botları ile birlikte güzel yüzü olan biriydi. Arkasından gelen yüze yakın asker ile tamamen yaklaşması zor biri olduğu anlaşılıyordu.
Genç adam Wu Ruo’ya gözlerini kısarak baktı,”Ne şişman bir adam!”
Sonra Wu Ruo’yu ve halkını geçerek Pujin Bahçesine doğru ilerlediler.
Wu Qianqing Wu Ruo’nun kulağına fısıldadı. “O Başbakan’ın en genç büyük torunu Wu Yanlan.”
Wu Ruo’nun gözleri parıldadı. O Tanrıların ona gönderdiği lütuftu!
Amcalarının tüm nişan hediyelerini olabildiğince geç vermek için bahaneler üreteceğini tahmin edebiliyordu. Ama şimdi hepsini bugün geri getirtecek bir planı vardı.
Wu Ruo daha sonra Shiyuan’ın kulağına birşeyler fısıldadı.
Shiyuan başını salladı ve Shiyou ile merkez avluya doğru aceleyle ilerledi.
.
.
.
Wu Yanlan’ı önceden okuyanlar hatırlamıştır iyi çocuk ama kurunun yanında yananlardan
