Dash Bölüm 67

Bu sefer Jiheon iniltisini tutamadı.

“Nggh…!”

Jaekyung’un tekrar duracağından endişeleniyordu ama neyse ki bu olmadı.

Jaekyung onu yapmaya başladığında, onu durdurmanın hiçbir yolu yokmuş gibi görünüyordu. Sıcak ve büyük bir şey dar deliğe girmeye devam etti. Sert ve zonklayan sikiyle her derin itişinde, ıslak iç kısımlar spazm geçirmeye başladı ve siki sıkıca sıktı. Nemli etin bu uyarılmayı kucakladığını hissetti. Kendi hareketlerini daha da durduramıyor gibiydi çünkü sıkılaşan delik onu içine çekiyordu ve bırakmıyordu.

Jaekyung sesini yükselterek tekrar sordu, “Abi, gerçekten iyi misin?”

“Ah, ngh, ben i-yiyim…”

Jiheon soluk soluğa kaldı. Tekrar tekrar teyit alan Jaekyung sonunda onu gönlünce azarlamaya başladı.

Jaekyung’un endişeli sesinin aksine hareketleri çok patavatsız ve sertti. Jiheon sonunda bu acımasız hareket karşısında ikna oldu. Bu Jaekyung’un ilk seferi olmalıydı. Bir kez bile denemiş olsaydı, asla bu kadar düzensiz hareket edemezdi. Ölmek üzere olduğunu söylerdi. Ama Jiheon yüzünden dayandı.

Jiheon düzgün bir adam olsaydı, buna dayanamayacağı için kaçardı. Ya da kaçmadan önce bayılırdı.

Jiheon bir kez daha güçlü olduğu için kendini şanslı hissetti. Büyük bir fiziksel güce sahipti ve almaya alışkındı. Ayrıca biraz sert seksi tercih ediyordu.

Ancak, Jaekyung hâlâ çok fazlaydı. Bu adamın diğerlerine kıyasla çok güçlü olması bir sorundu. O kalçalar ve Alfa gücüyle, elbette bu çok doğaldı.

O kalça gücüyle hafifçe içeri itse harika olurdu ama Jiheon’u acımadan beceriyordu. Aleti de büyüktü, bu yüzden her itişinde Jiheon’un tüm iç duvarı tek bir yerden bıçaklanmak yerine ezilmiş gibi hissediyordu.

Neyse ki Jiheon’un vücudu erkekleri kabul etme konusunda iyiydi ve şiddetli penetrasyona kolayca dayanıyordu. Aslında bu daha çok hoşuna gitmişti.

İlk başta, Jaekyung’un büyüklüğüne alışamadığı için ölecekmiş gibi hissetti ama devam ettikçe alıştı ve vücudu kısa süre sonra hareket etmeye, zevk izlerinin peşinden gitmeye başladı.

“Jaekyung-ah, ngh…, biraz, biraz daha aşağı.”

Jiheon fısıldayarak Jaekyung’un boynuna sarıldı. Jaekyung söyleneni yaptı. Ve sonra Jiheon’un kolları aşağı kayarak Jaekyung’un beline sarıldı ve onu çok çılgınca dövmesini engelledi.

Ama bu pek işe yaramadı. Jaekyung onu sığ bir şekilde becerdiğinde, girişin yakınındaki zayıf nokta çok fazla ovuldu ve onu sıkıntıya soktu. Hayır, sadece orası değil, her yeriydi. Islak iç kısım, ön sevişme sırasında aşırı derecede eziyet gördüğü için son derece hassas hale gelmişti ve Jiheon ne zaman dokunulsa inliyordu. Hafifçe dokunulsa bile şiddetle irkiliyor ve kendisini siken adamın sikini sıkıyordu.

“Abi, burası gerçekten çok dar.”

Jaekyung bazen sanki artık kendini tutamıyormuş gibi kelimeler söylüyordu. Ve Jiheon’un vücudu onu daha da güçlü bir şekilde sıkarak Jaekyung’un gözlerinin irkilmesine neden oluyordu. Kalın penis vahşice içine giriyordu.

Jiheon ürperdi ve aklını uyuşturan zevkten inledi.

“Ugh, hayır, aah……!”

İçi kıvranmaya ve sıkılaşmaya devam etti ve Jaekyung sanki bu hissi kaçırmak istemiyormuş gibi onu daha da kabaca becerdi. İçindeki sikin daha da sıcak bir şekilde şiştiğini hissedebiliyordu, sanki midesi her çalkalandığında zihni de çalkalanıyordu. Jiheon her an boşalabileceğini düşünerek Jaekyung’a yalvarır gibi konuştu.

“Jaekyung-ah… sadece, sadece biraz daha yavaş.”

Jaekyung yavaşça yukarı iterek söyledi, “Böyle mi?”

“Evet……böyle… iyi hissettiriyor.”

Jiheon derin bir nefes verdi. Jaekyung onun alnını öptü ve yavaşça belini hareket ettirdi.

Ama bu sadece bir an sürdü. Jaekyung kısa sürede hızını geri kazandı. Sadece bir an için geri çekildi ve sonra Jiheon’u eskisinden daha da vahşice becermeye başladı. Jiheon’un ağzından durması mümkün olmayan bir inilti kaçtı.

“Ah, nngh, Jaekyung-ah, sen-ngh-sen, çok fazla… hayır….”

Jiheon zar zor konuşabiliyordu.

Ama Jaekyung onu daha da vahşice azarladı -belki de duymadığı için- ve her seferinde kalın penis onu deli gibi becermeye, dar deliğin derinliklerine girmeye başladı. Kalın uyarılmasına dokunan ve sürtünen her şey aşırı bir zevk noktası haline geldi ve Jiheon’u sınıra sürükledi.

Aşırı duyarlı hale geldikçe ve sınırına ulaştıkça içeriden başka bir aşk suyu fışkırdığını hissedebiliyordu. Aynı anda, alt midesi şiddetle irkildi ve sanki içi kasılmış gibi sarsıldı. Midesi hızla fokur fokur kaynamaya başladı.

Oh Tanrım.

Ani işaret üzerine Jiheon hızla Jaekyung’un boynuna sarıldı.

“Jaekyung-ah, daha hızlı, nghh, daha hızlı, sadece biraz daha hızlı.”

Jiheon’un nefesi kesildi.

“Daha hızlı mı?”

Jiheon öncekinin tam tersi bir istekte bulununca Jaekyung şaşkınlıkla sordu. Ama Jiheon’un cevap verecek vakti bile yoktu. Kendi vücudu serbestçe hareket ediyor ve karnını Jaekyung’unkine bastırmaya çalışıyordu. İnleyerek ereksiyonunu Jaekyung’un karnına doğru sürttü. Ön zevk sıvısı zaten ondan sızıyor ve midelerini ıslatıyordu. Jaekyung’un kaslı karın kaslarına her sürtündüğünde, ağzından çığlığa yakın bir inilti çıkıyordu.

Belki de bu uyarılma yüzünden Jaekyung’un içindeki alet daha da büyüdü. Jaekyung bir küfür savurdu ve Jiheon’un beline sıkıca sarıldı. Jiheon’u bu şekilde kaldırdığında, sıcak penis bir tırmık gibi şiddetle içeri giriyordu. Derinlere daldırdı ve her çekişinde, taşan aşk suyu boşluktan sızarak Jiheon’un kalçalarından aşağı akıyordu.

Jaekyung vahşi hareketlerini durdurmadan mırıldandı, “Sanırım boşalacağım.”

“Hngh, eğer boşalacaksan-mngh-dışarıda yap…….”

“Bekle. Oh, siktir.”

Jaekyung ne yapacağını bilemez bir halde mırıldandı. İşler böyle devam ederse zamanlamayı doğru yapamayacağını düşünmüş olmalı ki Jiheon’un belini bıraktı ve şöyle dedi.

“Şimdi çıkaracağım.”

“Çıkarma.”

Jiheon hızla Jaekyung’u yakaladı.

“Devam et, durma. Şimdi çıkaramazsın.”

“Ama-“

“Lütfen.”

Jiheon neredeyse yalvarıyordu. Hareket durmadı. Aleti Jaekyung’un sert karın kaslarına her sürtündüğünde, gözleri yıldızları görüyordu. Zirveye çok yakın olduğunu hissediyordu.

“Eğer yapamıyorsan, sadece içeride yap. Sorun değil.”

Jiheon nefesi kesilirken söyledi.
Bu çaresiz yalvarış üzerine Jaekyung tekrar Jiheon’un beline sarıldı ve şöyle dedi:

“Dışarıda yapacağım.”

Jaekyung’un kararlılığını görmek Jiheon’un kalbinin bir parçasının yeniden erimesine neden oldu.

“Hayır, içeride yap. Sorun değil.”

Jiheon Jaekyung’un boynuna sıkıca sarıldı ve boğuk bir sesle konuştu.

“Nasıl olsa hamile kalmayacağım.”

Jiheon ona çipinin doğum kontrolü için de kullanıldığını söylemek istedi ama sonra siki seğirmeye ve meni salmaya başladı.

“Oh, Jaekyung-ah, ben….”

Jiheon inledi ve vücudunu Jaekyung’a daha da yaklaştırdı. Ve sonunda Jaekyung’un karnına sürtünürken boşaldı.

Jaekyung Jiheon’un çökmek üzere olan vücuduna sarıldı ve sikini bir kez daha derinlere daldırdı.

Sonuna kadar zorladığında, Jiheon’un midesi titredi ve durgun bir zevk hissi artçı bir şok gibi vücuduna yayıldı. Ve sonunda midesine ılık bir şey doldu.

Jiheon’un vücudu bu tuhaf his karşısında büyük bir ürperti duydu.

Bu da ne?

Jiheon bu alışılmadık deneyim karşısında şaşkına döndü ve ancak geç fark etti. Jaekyung onun içine boşalmıştı.

Vay canına, her şeyi hissedebiliyorum.

Jiheon şaşkınlık içinde düşündü. İlk kez biri içine boşalıyordu ve aynı zamanda ilk kez prezervatifsiz yapıyordu.

Kalan hissi hissetti ve hemen gerçekçi endişelerle kendine geldi.

Bir çipim var… yani sorun olmaz, değil mi? Belki de her ihtimale karşı ertesi gün hapı almalıyım? İlişkiden sonraki birkaç saat içinde almam gerekiyor.

Jaekyung ayağa kalktığında Jiheon gözleri kapalı düşünüyordu. İçini dolduran sıcaklık uyarı vermeden kaçtı.

“Hey, çok soğuk değil misin…….”

Jiheon şakayla karışık Jaekyung’un yataktan kalkışını izlerken söyledi. Jaekyung cevap vermek yerine yan masadan mendili aldı ve tekrar yatağa tırmandı.

“Bacaklarını aç, abi.”

Jiheon’un dizlerini tutup iki yana doğru açtı. Sonra parmaklarını biraz önce aletini içine alan deliğe soktu ve içindeki şeyi kazıyarak çıkardı. Parmaklarını çektiğinde meni ve aşk suyu dışarı aktı. Jiheon’un omuzları bu garip his karşısında aniden titredi.

Yatağa uzanıp nefesini toplarken, Jaekyung’un meniyi silmek için kullandığı mendili toparlayıp yere attığını gördü. Jiheon ona mendili hemen çöp kutusuna atmasını söylemek üzereydi ama Jaekyung’un penisinin bacaklarının arasında sertleştiğini görünce mırıldanmaktan kendini alamadı.

“Ne… sen boşalmadın mı?”

Jaekyung yüzünde kuşkulu bir ifadeyle az önce attığı peçeteyi işaret ederek onu temizleyip attığını söyledi.

“Boşaldım.”

Jiheon biraz sakin bir tonda tekrar sordu, “Ama bunun nesi var?”

Jiheon çenesiyle Jaekyung’un bacaklarının arasındaki aleti işaret ederek, “Ama ne oluyor?” dedi.

Jaekyung bariz olanı söylüyormuş gibi bir ifadeyle cevap verdi, “Yine sertleştim.”

Jiheon sordu: “Yine mi?”

Ve bir süre o şeye baktıktan sonra nihayet konuştu.

“O zaman ellerimle yaparım-“

“Hayır, yapmayacaksın.”

Jaekyung sanki Jiheon saçmalamış gibi konuştu.

.
.
.