Oda sanki aşırı ısınmış gibiydi. Xia Xingcheng tüm vücudunun terden sırılsıklam olduğunu, vücudunun yumuşak yatağın ortasına gömüldüğünü hissetti.
Yang Youming ellerini vücudunun iki yanına yerleştirdi, alnı sertçe Xia Xingcheng’in omzuna bastırdı. Xia Xingcheng’in köprücük kemiğine küçük öpücükler kondurdu ve dokunulmadık hiçbir şey bırakmadı.
Xia Xingcheng onu kucaklamak için ellerini kaldırdı. Adamın omuz ve sırt kaslarının efordan gerildiğini hissedebiliyordu ve tam şu anda güçlü ve kuvvetli görünüyordu.
Yang Youming’in bir erkekle ilk kez birlikte olduğuna şüphe yoktu ama yine de usta ve becerikliydi. Xia Xingcheng’in geçmiş deneyimlerinin aksine, momentumunun tamamen diğer adamın ellerinin merhametine kaldığını hissedebiliyordu; tepeden tırnağa güçsüzdü.
Büyük otel yatağı daha da şiddetli bir şekilde sarsıldı. Yang Youming’in vücudu gerildi, dudakları yavaşça Xia Xingcheng’in boynunun yan tarafındaki esnek deride gezinirken nefeslerini bastırmaya çalıştı ama sonunda kısık bir inlemeye engel olamadı. O anda kolları gücünü kaybetti ve tüm vücudu Xia Xingcheng’e tamamen yapıştı.
Xia Xingcheng’in psikolojik şoku fiziksel şokundan bile daha güçlüydü ve Yang Youming’e sıkıca sarıldı, adamın onu asla terk etmemesini diledi.
Yang Youming’in aslında yanlış anlamadığı ama Xia Xingcheng’in ona asla itiraf etmeyeceği bir şey vardı, o da Fang Jiangyuan ve Yu Haiyang’ın tatminsiz sonunun onu Yang Youming’e daha da bağladığıydı.
Kendisinin Fang Jianyuan olmadığı konusunda netti, ancak bu hayali aşkta ciddi duygusal yaralar almıştı. Yang Youming’in Yu Haiyang olmadığını da çok iyi biliyordu ve Yu Haiyang olmadığı için Yang Youming’e daha fazla tutunmak ve duygusal yaralarını teselli etmek istiyordu.
Peki bu hayali aşk ilişkisinde zarar gören tek kişi o muydu? Xia Xingcheng başını çevirip Yang Youming’in gözlerinin içine baktı.
Yang Youming, Xia Xingcheng’in omzunun yanındaki yastığa başını dayamış, onun vücudunun üzerinde yatıyordu. Tam o sırada başını ona doğru eğdi, o güzel gözleri derin ve dipsizdi.
Oyunculuk yaptıkları zamankinden tamamen farklıydı. Samimi sahneler çekerken, Yu Haiyang kendini sahneye ne kadar kaptırırsa kaptırsın, Yang Youming sahne bittiği anda hemen geri çekilirdi. Ancak şu anda, Yang Youming’in ondan ayrılmak istemediği tüm yüzünden okunuyordu ve nefesleri hâlâ kavurucu sıcaktaydı.
Yang Youming ona öylece baktı. Bir süre sonra başparmağıyla Xia Xingcheng’in koyu kırmızı dudaklarına hafifçe dokundu.
Xia Xingcheng parmaklarını emmek için ağzını açtı ve dilinin ucu nemli parmak uçlarına dokundu.
Kısa süre sonra birbirlerine sarıldılar ve bir kez daha öpüştüler.
Yorulmak bilmeyen yakınlık gecenin geç saatlerine kadar bitmedi. Xia Xingcheng, Yang Youming’in kollarında kıvrıldı ve uykuya daldı.
Ancak uykusu hiç de huzurlu değildi ve yanındaki kişinin hareket ettiğini hissedince uyandı.
Xia Xingcheng’in gözleri kapalıydı. Aşk ilişkisinin izleri hâlâ vücudunda duruyordu. Uyanık olduğunu öğrenirse Yang Youming’in ona gitmesini söyleyeceğinden korktuğu için kıpırdamaya cesaret edemiyordu çünkü Yang Youming’le sadece bu gece için anlaşmıştı.
Ancak Yang Youming sadece doğruluyor gibiydi ve başka hiçbir hareket yoktu.
Xia Xingcheng panikledi.
Sonra Yang Youming’in nefesinin yavaşça kendisine yaklaştığını hissetti. Adam yanağına yumuşak bir öpücük bıraktı, sonra battaniyeyi kaldırdı ve yataktan çıktı.
Yang Youming’in ayak sesleri doğruca banyoya gitti. Xia Xingcheng gözlerini açtığında banyonun ışıklarının yandığını ve kapının kapandığını gördü. Bir süre sonra akan suyun sesi duyuldu.
Odanın perdeleri çekilmişti. Kalın karartma perdeleri neredeyse dışarıdaki tüm ışığı engelliyordu. Oda karanlıktı ve Xia Xingcheng dışarıda aydınlık olup olmadığını anlayamıyordu.
O da doğrulup elini yüzüne götürdü, az önceki öpücüğün hayal ürünü olup olmadığından tam olarak emin değildi.
Bir süre sonra Xia Xingcheng yorganı iterek yataktan kalktı, çıplak ayaklarıyla halıya bastı ve Yang Youming ile dün gece bir kenara attıkları giysilerin hâlâ yere saçılmış olduğunu gördü. Giysilerin üzerinden sessizce geçti ve Yang Youming’i banyoya kadar takip etti.
Banyo kapısı kilitli değildi ve ayrı duşta geniş bir jakuzili küvet vardı. O sırada Yang Youming küvette ayakta duruyor, sırtı kapıya dönük bir şekilde duş alıyordu.
Belki de duşun sesi Xia Xingcheng’in kapıyı açma sesini bastırıyordu. Yang Youming, Xia Xingcheng küvete girip ona arkadan sarılana kadar arkasını dönmedi.
Yang Youming’in duş başlığını kavrayan eli durakladı, diğer eli Xia Xingcheng’in beline doladığı elinin arkasına bastırdı, sonra parmaklarını birbirine geçirdi.
Banyonun ışığı pusluydu ve havayı buhar kaplamıştı, ancak Xia Xingcheng, Yang Youming’in sıkı sırtının hatlarında kendi elleriyle neden olduğu izleri hâlâ görebiliyordu. O kırmızı izleri yalamak için dilini uzattı ve “Ne zaman gitmeliyim?” diye sordu.
Yang Youming’in yüzüne bir öpücük kondurduğunu hissettiğinde, bu soruyu sormaya karar verdi.
Yang Youming başını eğdi. Duştan gelen sıcak su birbirine kenetlenmiş ellerini yıkadı ve bir süre sonra, “Ne zaman istersen gidebilirsin.” dedi.
Xia Xingcheng o kadar şaşırmıştı ki yanlış duyduğunu düşündü. Başını kaldırdı, “O zaman gitmiyorum.”
Yang Youming onun elini tuttu ve itti. Yüzünü ona dönerek elindeki duş başlığını kaldırdı ve su fıskiyelerinin Xia Xingcheng’in vücudunu ve ardından saçlarını nazikçe yıkamasına izin verdi. Diğer eliyle Xia Xingcheng’in yüzündeki suyu sildi, “Pekâlâ.”
Birbirlerinin vücutlarını yıkamak için otelin duş jeli ve şampuanını kullandılar. Yarı yolda Xia Xingcheng tekrar sinirlendi. Yang Youming’i küvetin kenarına, duvara yaslanması için itti. Dizlerinin soğuk ve sert fayanslara çarpmasına aldırmadan Yang Youming’in omuzlarını tuttu ve bacaklarını ayırarak üzerine oturdu.
Düşünceleri aslında oldukça basitti. Yang Youming’in ona karşı hislerinin ne kadar ileri gittiğini bilemiyordu ama bedeninin verdiği tepki gizlenemez bir şeydi – Yang Youming’i, ayrılmaya dayanamayacağı kadar yatağında tutmaya ne dersiniz?
.
.
.
Körkütük aşıksın derim,
Henüz birbirlerini tam olarak tanımıyorlar ama bu adımı ukemiz atmasaydı sememiz karısından aldığı tramvayla bu kadar kendini kapatmışken birşeyler yaşamaları pek de mümkün değildi.
Ve önümüzde birbirlerini tanıyacakları gönüllü vakit geçirecekleri neredeyse 100 bölümüz var😍
Atik ve akıllı ukeler ayrı bi güzel oluyor