Yeji, Hei Malikanesi’ne taşındıktan yarım ay sonra, Ling Mohan sonunda hastalığı durdurdu. Herkes gripten iyileştiğinde, Ling Mohan İmparatorluk Şehrine döndü.
İmparator, Ling Mohan’ın büyük hareketinden memnun kaldı ve onu ve askerlerini ödüllendirdi. Ancak Ling Mohan, “Bir veliaht prens olarak halkım için sorunları çözmek zorundaydım.” diyerek ödülü kabul etmeyi reddetti. İmparator hem cevabından hem her hareketinden memnundu.
Sonra Ling Mohan, Wu Chenzi’yi suçlamak için bir rapor verdi.
İmparator, gribin Dört Klan Festivali’nden kaynaklandığını öğrendiğinde çok öfkelendi. Ama Wu Chenzi’ye sadece bir yıllık maaş cezası verdi ve onu iki ay ev hapsine mahkûm etti.
İkinci prens bu nedenle geçici olarak ulusal mahkemeye katılmaktan yoksun bırakıldı, bu da ikinci prensin sonraki aylarda yapacak hiçbir şeyi olmadığı anlamına geliyordu.
Ling Mohan böyle bir sonucu bekliyordu. İmparator, Wu Chenzi’ye cezaları duyurduğunda çok sakindi. Ardından yanında duran görevliyle göz teması kurdu.
Yetkili ipucunu aldı, “Majesteleri, Devlet Ustası evde cezalıyken, göreve hizmet edecek vekil bir Devlet Ustası olmamalı mı, yoksa İmparatorluk Astronomi İdaresi berbat olur.” demek için bir adım öne çıktı.
İmparator biraz düşündü, “O zaman Yan Usta geçici olarak Devlet Ustası pozisyonunu devralacak.”
Wu Chenzi ciddi görünüyordu. Başını öne eğerek dudaklarını sıkıca büzdü ve tek kelime etmedi.
Ling Mohan’ın dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı.
Wu Chenzi dışında bir de Usta Yan, İmparatorluk Astronomi İdaresi’ndeki en güçlü kişiydi. Ne yazık ki Wu Chenzi her konuda ondan üstündü. Şimdi şansını çevirmesi için büyük bir şanstı.
Wu Chenzi görevden alındıktan sonra, Ling Mohan yüzünde bir gülümsemeyle imparatorluk salonundan çıktı.
Dışarıda bekleyen Ling Zisheng hızla ona yaklaştı ve gülümseyerek sordu, “Majesteleri seni ödüllendirdi mi?”
Ling Mohan ona olanları anlattı.
Ling Zisheng heyecanla söyledi, “Nihayet o yaşlı adamı görevden alma şansımız oldu!”
Ling Mohan gözlerini kıstı, “Bu geçici bir şey. Onu Devlet Ustası konumundan tamamen çıkarmak istiyorsak daha iyi bir plan yapmalıyız.” Sonra Ling Mohan, “Senin için ödül istemediğim için beni suçluyor musun?” diye kuzenine sordu.
Ling Zisheng gözlerini devirdi, “Majesteleri bizi ödüllendirirse, bize zaten sahip olduğum para ya da mücevherlerden verirdi. Ayrıca, yaptığım tek şey soğuk algınlığına iyi gelecek otlar aramaktı. Aslında sana pek yardımcı olmadım. O leydiye teşekkür etmelisin. O olmasaydı bu sefer kazanamazdık.”
Ling Mohan başını salladı. Sarayına geri döndü ve bir bel tılsımı çıkardı ve ona dönerek “Hei Yang!” dedi.
Sonra Hei Yang geldi, “Hei Yang hizmetinizde, majesteleri.”
“Leydiniz sayesinde ateş problemini çok sorunsuz ve hızlı bir şekilde çözebildim. Mümkünse onu akşam yemeğine davet etmek isterim.”
Hei Yang kaşlarını çatarak söyledi. “Lordum onun başka erkeklerle ilişki kurma fikrinden hoşlanmıyor.”
Hei Xuanyi ona, daha önce veliaht prens Wu Ruo’yu akşam yemeğine davet ederse veya onunla özel olarak buluşursa veliaht prensi geri çevirmesini söylemişti.
Ling Mohan şok oldu çünkü Wu Ruo onun gözünde sıradan bir adamdı. Bu nedenle, Hei Yang’ın bunu neden söylediğini anlamadı.
Ling Zisheng bir kahkaha patlattı ve “Lordun kıskandığı için mi?” diye sordu.
Hei Yang dürüstçe söyledi, “Evet.”
Ling Mohan. “…….”
“Kuzen, leydinin kocası kıskandığı için ona teşekkür etmek için farklı bir yol deneyebiliriz. Örneğin, para veya hazine. Şimdi düşününce, bu kadar büyük miktarda bitkisel sıvıyı rafine etmek için çok çaba sarf etmesi gerekmiştir. Yaptığına kıyasla onu bir akşam yemeğine davet etmek çok az değil mi?”
Ling Mohan başını salladı ve adamlarına Hei Yang’ın geri alabilmesi için bir kutu altın ve mücevher taşımalarını emretti. Nitekim Wu Ruo ile şahsen buluşmayı ve oturup güzel bir konuşma yapmayı, zafer anlarını paylaşmayı tercih ederdi. Şimdi onu göremediği için hayal kırıklığına uğramıştı.
Hei Yang gittikten sonra, Ling Mohan sessizce oturduğu için Ling Zisheng merakla sordu, “Senin derdin ne?”
Şu an iyi bir ruh halinde değil miydi? Neden birdenbire böyle keyfi gitmişti?
Ling Mohan başını yana salladı, “İyiyim.”
Ling Zisheng gözlerini devirdi, “Bu leydiye aşık olman mümkün mü?”
Ling Mohan’ın daveti geri çevrildiğinden beri, kötü bir ruh halindeydi.
Ling Mohan şok oldu ve surat astı, “Ne saçmalığından bahsediyorsun sen?”
O leydi bir erkekti. Bir erkekten nasıl hoşlanabilirdi?
“Onu sevmemen güzel.” Ling Zisheng rahatladı, “Veliaht prens olduğunu bilmelisin. O evli bir kadın, senin için mükemmel bir seçim değil. Annen evli bir kadınla evlenmeni istemez.”
Ling Mohan ona bir bakış fırlattı, “Saçma sapan konuşma. Hemen saraydan çık. Ailen seni bir aydır görmedi. Seni şu anda görmek için sabırsızlanıyor olmalılar.”
“Şimdi çıkıyorum kuzen. Unutma bana bir yemek borçlusun.” Ling Zisheng gülümsedi ve veliaht prensin sarayından ayrıldı.
Sonra Wu Ruo’nun muhteşem yüzü prensin aklının önünde parladı ve ne kadar kurtulmaya çalışsa da orada sıkışıp kaldı.
Ling Zisheng, veliaht prensin sarayından çıktığında, ikinci prensin sarayından yeni çıkmış olan Wu Chenzi ile karşılaştı.
Wu Chenzi korkunç görünüyordu. Yolu yöneten hadımla birlikte imparatorluk sarayından ayrılmadan önce Ling Zisheng’e baktı.
Wu Malikanesi’ne döndükten sonra yemek yemedi ve son günlerde olan tüm detayları düşünmek için kendini odaya kilitledi.
Doğum günü ziyafetinden bu yana hiçbir şey yolunda gitmemişti. Her kehanet yaptığında sonuç bile alamamıştı, bu oldukça can sıkıcıydı. Ayrıca, birinin gripten yararlanarak kendisine komplo kurduğunu hissediyordu. Tek bir Canavar Samanı alamamasının nedeni de buydu.
Ama planın arkasında kim vardı?
Wu Chenzi son zamanlarda olan her şeyi yeniden yaşadı. Birincisi, gribin ilacının Canavar Saman olduğunu bilmeseydi eğer, ikinci prensi imparatora götürmek için bu kadar acele etmezdi ve böylece grip sorununu çözme görevini üstlenmezdi.
Ondan önce, Wu Ruo’nun muhafızının kapıcıyla olan hastalıkla ilgili konuşmaya kulak misafiri olmasaydı, Wu Bufang onu içtikten sonra bitkisel çorbanın işe yarayıp yaramadığını merak edemezdi.
Sonuç karşısında şok oldu. Görünüşe göre her şey Wu Ruo’nun Canavar Saman’ı ile başlamıştı.
Wu Chenzi her şeyi tekrar gözden geçirdi ve bir kilit nokta buldu. İstihbarat ağının mükemmel olduğuna inanıyordu. İmparatorluk şehrinde olan hiçbir şey ondan kaçamazdı. Ama Wu Ruo, bu hastalığı nasıl bilebilirdi? Dahası, Canavar Saman’ın gribin tedavisi olduğunu nasıl bilebilirdi?
Grip bir kez yayıldığında, tedavisini bilen herhangi biri Canavar Samanı’nın reklamını yaparak veya açıklamayı başkalarıyla paylaşarak bir servet kazanabilirdi. Ancak gerçek şuydu ki, kimse gribin tedavisinin Canavar Samanı olduğundan bahsetmedi.
Wu Chenzi her şeyi ne kadar çok analiz ederse, her şeyin arkasındaki kişinin Wu Ruo olduğundan şüphe etmesi o kadar olası oldu. Wu Ruo’nun gribi nereden öğrendiğini bulamasa da, Wu Ruo’nun konuyla bir ilgisi vardı.
Wu Ruo’yu düşününce, Gaoling kasabasından gelen o açgözlü ve bencil Wu aile üyelerini de hatırladı. Wu Ruo olmasaydı, bu kadar büyük bir aileye bakma sorumluluğunu almazdı ve bu nedenle büyük miktarda para ve pahalı bitkisel malzemeler harcamazdı.
Wu Chenzi kaşlarını çattı çünkü Wu Ruo’nun birçok şeyin parçası olduğunu anladı. Örneğin, torunu Wu Weixue!!!
Wu Weixue, kocası Hei Xuanyi’yi sevmeseydi, torunu, Yüz Şekil Bozukluğu Damlası ile yüzünü mahvetmezdi. Şehirdeki herkesin Yüz Şekil Bozukluğu Damlası hakkında bilgi sahibi olmasının nedeni de buydu. Ve böylece bir tahmin diğer fikre yol açtı. Sonrasında çok şey fark etti.
Daha uzun süre analiz ettikçe, daha çok şeyin ters gittiği ortadaydı. Biri Wu Weixue’ye bilerek zarar vermişti. Bu nedenle, Wu Weixue’nin hizmetçisi Zhitao’ya sorular sormak için gelmesini emretti.
Zhitao ona getirildiğinde, vücudunun her yerinde yaralar olan kızın torununun hizmetçisi olduğunu zar zor fark etti.
Wu Chenzi kahyaya sordu, “Neden bu kadar kötü dövdüler bunu?”
Kahya açıkladı, “Artık Bayan Weixue ile ilgilenmediği için ikinci madam onu hapse attı ve gardiyanlara her sabah onu dövmelerini emretti.”
Wu Chenzi kaşlarını çattı, “Ona bir ağrı kesici yedir. Ona sorular sormam gerekiyor.”
“Tamam.”
Zhitao’nun acısı, hapı aldıktan hemen sonra rahatladı. Sonunda konuşmayı başarabildi, “Hizmetinizdeyim, devlet efendisi.”
“Sana sorular sormam gerekiyor. Bana karşı dürüst olmalısın.”
Zhitao zayıf bir şekilde cevap verdi, “Tamam.”
“Yanli hakkında bildiğim kadarıyla çok utangaç bir kız. Bir erkek için başkalarıyla kavga etmesine imkan yok. Weixue’nin Yanli’nin ondan bir adam çaldığını düşünmesine ne sebep oldu?”
Zhitao dürüstçe söyledi, “Çünkü Bay Hei, Bayan Yanli’ye hanımımın önünde iltifat etti ve Bayan Yanli’nin çiçeklerden çok daha güzel olduğunu söyledi. Hanımım o an deliye döndü ve Yanli Hanım’ın bu adam için kendisiyle kavga ettiğini sandı.”
Wu Chenzi gözlerini kıstı, “Hei Xuanyi’nin Weixue’nin önünde ‘çiçeklerden çok daha güzel’ dediğine emin misin?”
Hei Xuanyi hakkında pek bir şey bilmiyordu ama Hei Xuanyi’nin fazla konuşmadığını biliyordu. Bu nedenle, Wu Ruo’nun da orada olduğunu söylemeye gerek yoktu, bir kızı diğerinin önünde övmesinin hiçbir yolu yoktu.
“Daha emin olamazdım.”
Wu Chenzi ye çok garip geldi. Hei Xuanyi’nin bilerek Wu Weixue’nin önünde Wu Weixue’yi kıskandırmak ve daha sonra birçok şeye neden olmak için söylediği anlaşılıyordu.
“Bana şimdi cevap ver. Yüz Şekil Bozukluğu Damlasını başka kim biliyor?”
“Hanımım, ben ve Bay Yanlan.”
“Başka hiç kimse mi? Belki de Weixue onu çok sevdiği için Hei Xuanyi’ye bundan bahsetmiştir.”
Zhitao başını yana salladı, “Muhtemel değil. Bay Hei ile özel olarak vakit geçirme şansı yoktu. Ve Bay Hei, hanımımdan hoşlanıp hoşlanmadığını belirtmedi. Bay Hei’ye Yüz Şekil Bozukluğu Damlasından bahsetmesi pek olası değil.”
Wu Chenzi kaşlarını çattı ve ısrarla sorguladı, “Hei Xuanyi ve Wu Ruo’nun Yüz Şekil Bozukluğu Damlasını tesadüfen bulması ve görmesi mümkün mü?”
“Hayır.” Zhitao bir keresinde olan olayı düşündüğünde, “Belki de mümkün.” dedi.
“Bana ne olduğunu anlat.” diye Wu Chenzi sordu.
Zhitao, Wu Chenzi’ye bir zamanlar Wu Ruo’da Yüz Şekil Bozma Damlası kullandıklarını ama yanlışlıkla Hei Xuanyi’nin sahte cildine zarar verdiklerini anlattı, “Bay Hei’nin sahte derisi bu şekilde soyuldu. Hanımımın Bay Hei’yi sevmesinin nedeni de buydu.”
Wu Chenzi’nin kalbi göğsüne battı. Belki de Wu Ruo Yüz Şekil Bozukluğu Damlasını öğrenmesi böyle olmuştu. Sonra Wu Weixue’nin, Hei Xuanyi’yi sevmesini, Wu Weixue’nin itibarını mahvetmek için kullandılar. Sonunda Wu ailesini diğer dört büyük aileden uzaklaştırdılar.
Bravo sana, Wu Ruo! Bravo sana, Hei Xuanyi!
Wu Chenzi masaya büyük bir öfkeyle vurdu, bu da Zhitao’nun vücudunu kıvırmasına neden oldu. Wu Chenzi’ye bakmaktan çok korktu.
Wu Ruo’nun Ling Mohan’ın Dokuz Saray Ejderha Yeşim Bel Kolyesini kırdıktan sonra Ling Mohan’ın Wu Ruo’yu bu kadar kolay bırakmasına şaşmamalıydı. Bu, Ling Mohan ve Wu Ruo’nun Wu ailesine karşı savaşmak için bir araya geldiği anlamına geliyordu.
Harika! Harika!
Wu Chenzi öfkeli gözlerini yumdu. Derin bir nefes aldı ve gözlerini tekrar açtığında gözleri normale dönmüştü.
Wu Ruo! Hei Xuanyi! Sadece bekleyin! İntikamımı bekleyin! Bana yaptıklarınızın bedelini ödeyeceksiniz!
…
Wu Chenzi, Wu Ruo’nun her şeyi nasıl ve ne zaman planladığını çözerken, Wu Ruo, Hei Malikanesi’nin salonunda Numu ile Ling Mohan’ın gönderdiği parayı paylaşıyordu.
“Usta Shifu, son günlerde çok çalıştınız. Veliaht prens bana çok büyük miktarda para veriyor. Paylaşalım.”
Numu parayı doğrudan kabul etti ve güldü, “Ne kadar para alırsam alayım gelecekte o samanı bir daha rafine etmem. Bu çok meşakkatli bir işti be!”
Wu Ruo gülümseyerek söyledi,
“Aynı hastalık durumunda insanlar tedaviyi bilecek. Bitkiyi kendi başlarına suyla kaynatabilirler.”
Aldığı paranın yarısını Hei Xuanyi’nin önüne koydu, “Artık hepsi senin. Ne istersen satın alabilirsin.”
Numu, Wu Ruo’ya sataştı. “Şahsi kazandığın paranı mı veriyorsun? Ruo, kocandan korkman çok şaşırtıcı.”
Hei Xuanyi’nin dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı. Aslında Wu Ruo’nun Ling Mohan’ın parasını kabul etmesi fikrinden hoşlanmamıştı. Ama şimdi Wu Ruo aldığı her kuruşu ona verdiğine göre, morali düzeldi.
Wu Ruo kollarını Hei Xuanyi’nin boynuna doladı, “Kocamdan korkmuyorum. Onu seviyorum. Ve kocam her istediğini satın alabilsin diye para kazanmak için çok çalışacağım. Bununla ilgili bir problemin mi var usta?”
“Hayır hayır. Tabii ki hayır.” Numu, Hei Xuanyi’yi kıskandı, “Kocana bir bak. O kadar büyük bir gülümsemesi var ki!”
Hei Xuanyi’nin gülümsediği doğruydu ama çok büyük değildi. Gülümsemesi çok çok küçüktü.
Ama kocası gülümsediği için Wu Ruo memnundu.
“Peki. Siz iki muhabbet kuşunu yalnız bıraksam iyi olur.”
Numu ayağa kalktı, cüppesiyle parayı ve mücevherleri sardı ve gitti.
“Parayı kabul etmemi istemedin, değil mi?” diye Wu Ruo sordu.
Hei Yang’ın eve getirdiği kutuyu yeni açtığında, Hei Xuanyi’nin mutlu olmadığını hissetmişti.
Hei Xuanyi inkar etmedi. “Mm.”
Bu fikirden hoşlanmamasının nedeni, Wu Weixue’yi dilenci yaptığından dolayı Ling Mohan’ın Wu Ruo’ya aşık olabileceğini düşünmesiydi. Bunu yapmasının sebebi açıkça Wu Ruo’yu memnun etmek istemeseydi.
Wu Ruo açıkladı, “Usta Shifu ve ben yaptığımız çok sıkı çalışmadan sonra, veliaht prens tüm övgüleri alıyor ama Shifu ve ben karşılığında hiçbir şey almayalım mı? Ödeme almaktan zarar gelmez. Sence de öyle değil mi? Ama sana söz veriyorum bir daha ondan para almayacağım.”
Hei Xuanyi’yi üzen sebebi tam bilmese de asıl amacı kocasını mutlu etmekti.
Hei Xuanyi sakince söyledi. “Ling Mohan’dan uzak dur.”
Wu Ruo gülümsedi. Kocası Ling Mohan’ı kıskanıyor olabilir miydi?
…
“Bela is coming millet 🤧 Chenzi her şeyi çözdü adam zekiymiş vesselam😑”
