Comeback of the Abandoned Wife Bölüm 141

Yao ailesi, Wu Yanlan’ın Wu Ruo’yu öldürme niyetlerini öğrenmiş olduklarını varsaydı. Bu nedenle, Wu Ruo’ya sonraki saldırıları güçlü ve ölümcül oldu.

Wu Ruo, saldırıdan kaçınmak için Wu Yanlan’ın arkasından ileri geri sıçradı.  O kadar neşeli görünüyordu ki Yao ailesi daha sert bir saldırı başlattı.

Ama bir başkası onlardan daha kızgındı. Wu Yu, Wu Ruo’yu iki kez Yao ailesine doğru itmişti ama Wu Ruo saldırıdan kaçınmış ya da Wu Yanlan onu savunmuştu. Wu Yu o kadar sinirliydi ki Wu Ruo’yu doğrudan öldürmeyi diledi.

Wu Yanlan ve ortakları, Wu Ruo’yu savunmak için üç kez geriye doğru sindiler. Sonra Wu Ruo’yu öldürmeyi planlayanları arenanın kenarına sıkıştırmak için daha şiddetle karşı koymaya başladılar.

Wu Yanlan, öfkeyle alçak bir sesle fısıldadı, “Bir yarışmadayız. Kişisel işinizi bir kenara bırakıp rekabeti önce bitirebilir misiniz?  Wu Ruo ile ne yapacaksanız yapın, yolunuzda durmayacağım. Şimdi, bir iç çatışma yaşamadan diğer ailelere karşı savaşmak için birlik olmalıyız.”

Yao ailesinden yetişimci alay etti, “Devlet Ustası bizi dövüş sırasında Wu Ruo’yu öldürmemiz için bizi gönderdi.  Büyükbabanızın planını bozmak istemiyorsanız ondan uzak durmalısınız. On beş dakika sonra arenadan çıktığında onun hakkında hiçbir şey yapma şansımız olmayacak.”

Wu Yanlan ve ortakları şok oldu.

Yao ailesinden yarışmacılar uçma şansını yakaladılar ve Wu Ruo ya karşı bir ruh rünü başlattılar.

Wu Ruo arenanın kenarına doğru koştu. Aniden çetenin sesi duyuldu ve hakem “On beş dakika bitti!” dedi.

Daha önceki yarışmalarda hatırlatma yapılmamıştı. Bunun bir nedeni de, altıncı seviye gelişimcilerin nadir olmasıydı. On aile, çok yetenekli yetişimcilerini savaşta kaybetmek istemiyordu. Bu nedenle, gong, altıncı seviye rekabet için ayrılma zamanının bir hatırlatıcısı olarak çaldı.

Wu Ruo arenada ölmek üzereyken Yao ailesinden yetişimciler orada şokla dondular.

Geride kalan diğer aileler, herkes orada donup kaldığında Ruo, arenadan kaçma şansını yakaladı. Yakınında Song, Zhang, Lu ve Yun ailesinden yarışmacılar vardı.

Yao ailesinden yetişimci kükredi, “Kahretsin! Onu öldürmeye çok yaklaşmıştım!”

“Emin ol. Onun için bir şansımız olacak.”

“İnsanlarımız arenadan çıktı. Artık gitmeliyiz.”

Wu Ruo’yu öldürmeyi amaçlayan yetiştiriciler de arenadan çıktılar çünkü arenada kalma riskini göze alamadılar. Diğer aileler için hedef haline gelebilirlerdi. Bu nedenle, oyunu bıraksalar iyi olurdu.

Arenadan çıkar çıkmaz gong çaldı ve hakem “On beş dakika bitti!” dedi. (Evet ikinci kez aynı repliği söylüyor gençler)

Wu Ruo’yu öldürmeyi amaçlayan Yao ailesinin yetiştiricileri, gong’un sesiyle dumura uğrayarak durdular. Geriye baktılar ve arenadaki diğer ailelerden herkesi gördüler. Alt kademeden aileler oyunu bırakmıştı. Wu, Yan, Ling ve Zhang’dan gelenler kalmıştı. Ve Wu Ruo hala arenanın ortasında duruyordu.

“Yanlış olan ne? Wu Ruo’nun saha dışında olması gerekmiyor muydu?  Ama o neden orada?”

Şok oldular.

Diğerleri de şaşkındı. Bir yarışmacı bağırdı, “Az önce yanılgıya düşmüş olmalıyız. Daha önce gördüklerimiz bir ilizyondu. Şimdi gerçeğin içindeyiz.”

“Kahretsin! Bu Wu Yanlan’ın illüzyon numarası olmalı.”

Wu Ruo onlara baktı ve parlak bir şekilde gülümsedi.

Uzaktan izleme alanında oturan Wu Chenzi, Wu Ruo’nun on beş dakika kadar sağ kalabildiğini görmekten nefret ediyordu.

Wu Yanlan, Wu Ruo’ya yaklaştı ve “Şimdi gitmelisin!” dedi.

Wu Ruo tehlikeden kaçmak için çok uğraşmıştı. Daha fazla kalırsa öldürülebilirdi.

“Pekala.”

Wu Ruo arkasını dönmek üzereydi ki Wu Shunren bir kolunu ona doladı, “Arenada dövüşmek için fazla şansı yok. Bir süre daha oyunun tadını çıkarmalı.”

Wu Yanlan ona sert bir bakış attı.

Wu Yu bağırdı, “Usta Yanlan, dikkat edin!”

Wu Yanlan, Yan ailesinden bir kültivatörün başlattığı bir saldırıyı engellemek için hızla sarsıldı.

“Wu Ruo, hadi kal ve iyice eğlen.”  Wu Shunren, Wu Ruo’nun bileğini tuttu ve onu Yan ve Ling ailesine doğru sürükledi.

Wu Xi paniğe kapıldı, “Süre doldu.  Neden arenadan inmiyor?”

Wu Chenliu, Wu Shunren’in Wu Ruo’nun bileğini çok sıkı tuttuğunu fark etmişti, “Yapamayacağından korkuyorum.”

Wu Qianqing’in suratı buruştu, “Wu Ruo’nun elini tutan adam. Kayıt için Wu Yu ile birlikte gelen kişi değil mi?”

Wu Xi kükredi, “O aynı zamanda Wu ailesinin bir üyesi. Kahretsin!  Ağabeyime tepeden bakıyor çünkü kardeşimin işe yaramaz bir zavallı olduğunu düşünüyor. Ama şimdi kardeşimin arenadan ayrılmamasını sağlıyor. Kardeşimin arenada öldürülmesini mi istiyor? O ne kadar zalim! Wu Yu’nun arkadaşı olmasına şaşmamalı.”

Kraliyet izleme platformunda, Ling Mohan sandalyenin kolunu sıkıca tuttu ve arenaya sert bir şekilde baktı.

Arenada Wu Shunren, Wu Ruo’yu diğer ailelerden rakiplere karşı savaşırken yanında sürükledi. Wu Ruo’yu gelen saldırılara karşı bir kalkan olarak kullandı.

Wu Ruo elbette kazanmasına izin vermedi. Hareketsiz durdu ve alay etti, “Kocam senin elimi tuttuğunu gördüğünde kıskanacağını biliyorsun.”

“Lanet olsun!”

Wu Shunren, planı işe yaramadığı için gelen saldırıya karşı kendini savunmak zorunda kaldı. Lanet olsun bu piç neden bu kadar güçlü diye düşündü. Bu zavallının onu sürükleyemeyeceği kadar güçlü olmasına şaşırmıştı.

Wu Ruo, Yao ailesinin başka bir saldırısını savunmak için Wu Shunren’i cepheye sürükledi, “Evet. Topuna Lanet Olsun! Hepsini öldür!”

Wu Shunren iki kişiyle başa çıkarken tek kişiydi ve yavaş yavaş bunu destekleyemedi. Ruo’nun elinden tuttuğundan bahsetmiyorum bile. Dört ayrı eli tek bir yumrukla dövmek imkansızdı.

Aniden yarışmacı bir ruh büyüsü yaptı ve kılıcını Wu Shunren’e doğru fırlattı.

Kılıç Wu Shunren’u göğsünden parçaladı. Ruhsal gücün etkisini üstlenemediği için kan tükürdü.

Wu Shunren’in ortakları etrafına toplandı ve rakipleri caydırdı.

“Shunren, iyi misin?”

Wu Shuren’in ağzından bir ağız dolusu kan fışkırdı.  “İyiyim” diyerek dudağındaki kanı sildi.

Wu Ruo’ya bakmak için sarsıldı, “Seni kahrolası ezik!”

Wu Ruo alay etti, “Artık bir ezik olduğumu bildiğine göre, neden benden kalmamı isteyesin ki?”

“Oyundan çıkmak mı istiyorsun? Evet, rüyanda görürsün!”

Wu Shunren’in ilk planı Wu Ruo ile oynamak ve onu çıldırtmaktı. Ama şimdi o kadar öfkeliydi ki Wu Ruo’yu öldürecekti.

Ancak, sağ duyusunu kaybedecek kadar öfkeli değildi. Wu Ruo’yu halkın gözü önünde öldürürse cezalandırılacaktı.

Wu Shunren çabucak bir ağrı kesici aldı ve Wu Ruo’yu dört ailenin yaptığı şiddetli kavganın ortasına sürükledi.

Wu Xi’nin gözleri korkudan fal taşı gibi açıldı, “Ruo tehlikedesin kaçın!”

Wu Qianqing bağırdı, “Ruo, sihirli silahlarını kullan!”

Kraliyet izleme platformunda maçı izleyen Ling Mohan kendini kontrol edemedi ve aniden ayağa kalktı, bu da etrafındakileri şaşırttı ve kafalarını karıştırdı.

Maçı farklı bir bölgede izleyen Wu Chenzi hafifçe gülümsedi. Wu ailesinin öğrencisi ona çok yardımcı oluyordu. Ruo ölecekti.

Wu Yu da bunu göz ucuyla gördü.  Dudak büktü ve sonunda bu eziğin ölmek üzere olduğunu düşündü.

Seyirciler Wu Ruo yüzünden gergindi çünkü böyle güzel bir adamın ölmesini izlemek istemiyorlardı.  Hatta bazıları “Git buradan!” diye bağırıyordu.

“Sihirli silahını kullan. Önce hayatta kal ve sonra cezayı kabul et. Buna değer, aptal olma! ”

Arenada savaşan diğer aileler, birdenbire yükselen bir slogan duydular.

“Göksel Yang, Dünyevi Yang, Ölümsüzlerin emri ve doğanın dokuz kuralı altında, KIRIL!”

Aynı anda güçlü bir ruhani güç patladı ve sanki gökyüzü düşüyormuş gibi görünmez bir baskı aşağı indi.  Arenanın ortasındaki yüzlerce yarışmacı yere bastırıldı.

Boom! 

Taş arena bastırılarak ortada büyük bir çukura açılmıştı. Arenadaki rakipler kan kustular ve sonra bayıldılar.

Bir an için heryer tamamen sessizdi.  Sadece arenanın kenarında kalanlar hala uyanıktı. Ama o kadar korkmuşlardı ki kavga ettiklerini bile unutmuşlardı. Vücutlarını büyük çukurdan uzağa sürüklediler.

Ne olmuştu?

Kalabalık gözlerini kırpıştırdı ve arenanın ortasında duran bir kişi gördü. Ve o kişi, arenanın ortasına dik bir şekilde duran Wu Ruo’ydu.

Wu Chenzi sandalyeden fırladı ve Wu Ruo’ya sert bir şekilde baktı.

Kraliyet izleme platformundaki seyirciler de neler olup bittiğini görmek için ayağa kalktı.

Ling Mohan gördükleri karşısında şaşırdı.

Diğer görüntüleme alanlarındaki izleyiciler de ayağa kalktı.

Wu ailesinin reisi Wu Bufang ve Gaoling şehrinin Wu ailesinden herkes gördüklerine inanamadı.

Wu Xi de şok oldu, “Ne-Ne oldu?”

Wu Qianqing de görünüşe göre şok olmuştu.

Wu Chenliu gözlerini kıstı ve Wu Ruo’ya saygı gösterdi, “Kardeşin savaş esnasında gizlice büyük bir formasyon kurdu. Bir dövüş arenasında birinin bu kadar büyük bir oluşum kurabileceği hiç aklıma gelmezdi. Bugün gerçek manada aklım başımdan gidiverdi.”

Wu Ruo’nun arenadaki saldırılardan kaçınmaya devam ettiği ortadaydı. Ama oluşumu kurmaya ne zaman başlamıştı? Wu Chenliu bile bunu fark etmemişti. Yarışmayı bitirdiğinde Wu Ruo’ya soracaktı.

“Ne? Formasyon mu?”  Wu Xi’nin kafası karışmıştı.

“Yerçekimi Göksel Formasyonu, oluşumdaki herkesi anında boğabilecek bir oluşum.”

“Ama oluşumu etkinleştirmek için ruhsal güç gerekiyor, değil mi?”  Wu Xi’nin kafası daha da karışmıştı.

Wu Chenliu ona baktı ve “Kardeşinin çok yüksek bir ruhsal gücü var!” dedi.

Wu Xi. “!!!”

Kardeşinin manevi gücü var mıydı?

Ama kız kardeşi olarak bunu nasıl bilmezdi?

Wu Qianqing şok oldu, “Ruhsal güce sahip mi?”

Wu Chenliu bunu bilmedikleri için garip hissetti, “Ona daha sonra sorabilirsiniz.”

O sırada bir adam “Bravo!” diye bağırdı.

Seyirciler kendine geldi ve Wu Ruo’ya büyük bir alkış verdiler.

Kalan yarışmacılar ya oyunu bırakmayı tercih ettiler ya da tek tek oyundan atıldılar. Tek bir yarışmacının yüzden fazla kişiyi yendiği hiç olmamıştı. Bu bir ilkti.

“Bu benim babam! O benim babam!”  Eggie heyecanla Hei Xuanyi’nin kucağına atladı, “Babam harika! O çok olağanüstü biri!”

Hei Xuantang, Eggie’yi heyecanla tuttu, “Söz veriyorum düğünün parasını ben ödeyeceğim yeğen!”

Numu yüksek sesle güldü. “O benim öğrencim!”

“……”

Hei Xuanyi onlara baktı ve gözlerini tekrar Wu Ruo’ya çevirdiğinde hoşca gülümsedi.

.
.
.

“Gururumuzsun reis!👑”

Şaka maka artık herkes güçlerinden haberdar olacak demektir bu, gelsin yeni düşmanlar, kan, kaos, intikam 🥳”