Switch Mode

Comeback of the Abandoned Wife Bölüm 16

Büyülü Solucan

Hei Xin, sadece oldukça yetenekli değil aynı zamanda hızlı çalışan bir grup marangoz kiraladı. Bu ustaların odayı tamamlaması sadece bir gün sürdü. 12 metre genişliğinde bir yatağın yanı sıra 12 metre genişliğinde bir yorgan da yapmışlardı. Hei Xin onlara yatağı sağlam yapmalarını söylemişti, böylece kimse onu kıramazdı.

Gün batımından sonra Wu Ruo büyük yatağın önünde durdu ve uzun bir süre yatağa göz gezdirdi. Üzerinde yorgan olmasaydı, bunun bir yatak değil, küçük bir oda olduğunu düşünürdü.

Yatak direklerinin desteği ile yatağa oturdu ve düşündü, Hei Xuanyi gerçekten onunla aynı yatakta mı uyuyacaktı?

Önceki hayatında hiç aynı yatakta uyumamışlardı. Yeniden doğduktan sonra hayatını biraz değiştirdiği için mi Hei Xuanyi’nin de davranışları değişmişti?

Wu Ruo iç çekti.

Utanmaz! Varsın öyle olsun!

Bu yatak süper büyüktü.

Aynı yatakta yatsalar bile birbirlerine zar zor dokunabilirlerdi. Ayrıca,ikisi de erkekti. Hei Xuanyi’nin onu kadın olarak taciz edebileceği konusunda endişelenmesine gerek yoktu.

Hem Hei Xuanyi’nin, onun gibi şişman birine karşı hisleri olması nasıl mümkün olurdu?

Wu Ruo kendi haline güldü.

Çok düşünüyordu. Aynı yatakta uyuyor olmaları Hei Xuanyi’nin onunla ilgileneceği anlamına gelmiyordu.

Wu Ruo düşüncelerini dağıtmaya çalıştı.

Bir süre sonra Hei Xuanyi odaya girdi. Saçları henüz kurumamıştı. Elbiselerini çıkardı, Wu Ruo’nun yanına uzandı ve söndürmek için bir parmağını mumun üstüne bastırdı.

Wu Ruo, başkasının yanında uyumaya alışık olmadığı için uzun süre yatakta bir o tarafa bir bu tarafa dönüp durdu. Soğuk bir rüzgar odaya girdi ve vücudunu titretti.

Hei Xuanyi derin sesiyle söyledi. “Uyu.”

Eğer uyuyabilseydi neden dönüp dursundu ki? Wu Ruo gözlerini devirdi ve sırtını Hei Xuanyi’ye çevirdi.

Aniden bir kol beline dolandı ve arkasındaki adam ona yaklaştı.

Wu Ruo kaskatı kesilmişti ve Hei Xuanyi’nin vücudunun sıcaklığını hissedebiliyordu.

Kolundan kurtulmak için biraz hareket etti ama aniden arkadan kalın bir ses geldi, ” Senin ruhani güçlerin mi var?”

Wu Ruo zaten ruhsal gücünü bedeninin içinde hissettiği için itiraf etmek zorunda kaldı,

“Ben ruhsal güçle doğdum ama birisi güçlerimi mühürlemiş. Büyükbabamın verdiği Uzun Ömür Kaplaması, mührün kırılıp güçlerimin ortaya çıkmasına yardımcı oldu. “

Aslında daha uzun bir süre gizli tutmayı düşünüyordu Ama çok geçmeden yakalanmıştı….

Hei Xuanyi’nin ruhani gücü Wu Ruo’nun ruhani enerji üssünün* etrafında durdu. Aniden gözlerini daralttı, “Büyülenmiş solucanla mı?”

(ruhani yani hayat enerji üssü -buna Çin’de Chi enerjisi derler- karın bölgesinin iki parmak içerisinde bulunur.)

Wu Ruo şaşırdı, “Vücudumdaki büyülenmiş solucanı hissedebiliyor musun?”

Ebeveynleri uzun yıllar boyunca vücudundaki büyülenmiş solucanı aramış yine de bulamamıştı. Fakat Hei Xuanyi’nin bulması bir saniye sürmüştü. Onu öldürten gizemli adamın kocasından böyle korkmasına şaşmamalıydı.

Wu Ruo tereddüt etti ve açıkladı, “Annem bana hamile iken büyülenmiş bir solucanla zehirlenmiş. Bu yüzden böyle çok şişmanım. “

Açıklamasını bitirir bitirmez karnı Hei Xuanyi tarafından sıkıldı. Acı için de kaşlarını çattı.

Belki de Hei Xuanyi kocası olarak onun bu şişman halinden memnun değildi ve bir solucan tarafından zehirlendiğini bildiği halde neden hala solucanı yok edip zayıflamıyor diye onu suçluyor olabilirdi.

Wu Ruo yalan söyledi , “Solucanın varlığını yeni öğrendim.”

Bu solucan ruhani gücünü emebilen ölümcül bir solucandı, yani kurtulmak için ne kadar çaba harcasada boşunaydı. Solucan tüm gücünü emiyordu.

Bu yüzden güçleri geri geldiği halde efsunculuk uygulamak için acele etmiyordu. Çünkü solucan yüzünden ruhani gücünü ne kadar kullanırsa o kadar kilo alıyordu.

Shifusu Numu öncesinde ona bazı risklerden de bahsetmişti mesela birkaç ay içinde solucandan kurtulmaya çalışırsa vücudu patlayacaktı.

Neyse ki son hayatında, ruhsal gücünü açığa çıkarmadan önce solucandan kurtulmayı başarmıştı. Bu nedenle, gücü iyiydi.

Onu zehirleyen adam sadece ruhsal güç kazanmasını değil, aynı zamanda yaşamasını da engellemeyi amaçlamıştı.

Hei Xuanyi’nin gözlerinde soğukluk vardı. Hafifçe Wu Ruo’nun karnını ovuşturdu ve sonra vücuduna biraz ruhani güç gönderdi. Kısa bir süre sonra gönderdiği güç solucan tarafından emildi.

Wu Ruo bu hissin ne kadar tanıdık geldiğini fark edince şaşırdı.

Önceki hayatında,büyülenmiş solucandan nasıl kurtulacağını öğrendiği zaman, birisinin geceleri midesini ovuşturduğu hissediyordu ama uyandığında yanında hiç kimseyi göremiyordu. O günlerde hiç kilo da almamıştı.

Yoksa…?

Wu Ruo, Hei Xuanyi’ye önünü döndü.

Ama bu sefer Hei Xuanyi kolunu geri çekerek ona arkasını döndü.

Sırtına bakarken Wu Ruo hayal kırıklığına uğramış gibi hissediyordu.

.
.
.

 

 

Utandırdın adamı gerçi Heiciğimde utanacak biri değil ama neysem çok sürmez zaten bu yanlış anlaşılmaların sonu gelcek😌

Yorum

5 1 Oy
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
0
Düşüncelerinizi duymak isterim, lütfen yorum yapın🫶x

Ayarlar

Karanlık Modda Çalışmaz
Sıfırla