Wu Ailesi malikanesinin yanındaki ara sokakta, 18 yaşlarındaki üç genç, yere düşen şişman bir gence gülüyorlardı.
“Seni şişko! Bir erkekle evlendiğin için tebrikler! Düğün gecende bir adam tarafından düzülmekten hoşlandın mı bari?”
“Koca kıçına bir bakın! Onu beceren adam bundan zevk almalı. Acaba düğün yatakları onun yüzünden kırılmış mıdır?”
“Ha? Hareket etmiyor. Düştüğü için ölmüş olamaz, değil mi? Wu Ruo, ölü numarası yapma!”
Mavi giysili genç, yerde yatan adama tekme attı. Adam birdenbire gözlerini açtı ve geri adım atmaktan korkan üç gence sert bir bakış attı.
Wu Ruo bir an onlara baktı ve çok geçmeden kafası karıştı, “Jiang Xiaoliang mu? Yu Tianbao mu? Pan Feng mi?”
Zaten 30 yaşın üzerinde değil miydiler? Neden hala gençlerdi? Genç görünmeleri için ilaç mı almışlardı?
Doğru ya…
Sağ bacağı ve sağ kolu Ruan Zhizheng tarafından kesilmişti. Ve gözleri oyulup kalbinden bıçaklanmıştı. Vücudu yanmıştı. Ama neden hala yaşıyordu?
Yu Tianbao korkusunu saklamaya çalıştı ve onu öfkeyle tekmeledi, “Nasıl, adımı söylemeye cüret edersin! Ecelini mi arıyorsun?!”
Wu Ruo ona bir kez daha sert bir bakış attı ve hızla ayağını yakaladı.
Bakışları o kadar keskindi ki gençler titriyordu. Bu şişman adam bugün gerçekten korkunç görünüyordu.
Kapıdan bir adam öfkeyle bağırdı, “Jiang Xiaoliang, Yu Tianbao, Pan Feng, Wu ailemizi küçümsemeye ve evimizde zorbalık etmeye nasıl cüret edersiniz?”
Wu Ruo baktı ve beyaz giysili, tilki kürkü pelerin giyen yakışıklı bir genç adam gördü. Adam üç genci itti, “Gidin buradan! Bir daha gözüm görmesin sizi!”
“Evet evet tamam!”
Gençler, Wu ailesinin beşinci genç efendisi Wu Yu tarafından utandırılmışlardı. Hemen kaçtılar.
“İyi misiniz, efendim.”
Wu Yu’nun arkasındaki iki görevli, Wu Ruo’ya yaklaştı ve kollarını tuttu. Wu Ruo, gülünç derecede şişman olduğunu, avucunun bir ayı pençesi kadar büyük olduğunu, belinin bir kova gibi göründüğünü ve bacaklarının fil bacakları kadar büyük olduğunu fark ettiği zamandı. 13 yıl önceki kadar şişmandı, hayatının en şişman zamanıydı.
Birden şok oldu. Ölmeden önce şişman değildi.
Wu Ruo, ayağa kalkmak için mücadele etti ve devasa yepyeni arabayı görünce donup kaldı.
Araba, Hei Xuanyi ile evli olduğu için annesi tarafından düğün hediyesi olarak özel olarak yapılmıştı. Bu nedenle 10 fit genişliğindeydi, eve dönerken içinde rahat hissedebilsin diye. Ama kilo verdikten sonra arabayı yakmıştı. Neden şimdi buradaydı?
Wu Yu sordu, “Wu Ruo, sana kötü bir şey yapmadılar, değil mi?”
Wu Ruo başını yana salladı ve neler olduğunu anlamaya devam etti. Şu anda olan her şeye aşinaydı. Bu olaylar, Hei Xuanyi ile evlendikten üç gün sonra Wu ailesine dönerken olmuştu.
Wu Yu sıcak bir şekilde gülümsedi, “Madem iyisin, hadi içeri geçelim. Aileni bekletmek istemezsin.”
Çoktan Ruan Zhizheng tarafından öldürülmüş olan ailesini düşünen Wu Ruo panikledi. Görevlilerin desteğiyle konağa ve doğrudan ebeveynlerinin kaldığı Shuqing Yard’a* koştu.(Ruo’nun ailesinin malikanesi)
Yol boyunca insanlar ona sessizce gülse de, o bunu hiç umursamıyordu. Çünkü aklında anne ve babasının mavi giysiler giyip bahçede onu bekleyip beklemediğini düşünüyordu.
Wu Ruo, Shuqing Yard’a girdi ve orta yaşlı çiftin mavi giysiler içinde gördü. Rahatlamıştı. Ailesi hala hayattaydı. Çok geçmeden şokla dizlerinin bağı çözüldü.
Çünkü o yeniden doğmuştu.
Hei Xuanyi ile evlendikten sonraki üçüncü güne, 13 yıl öncesine geri gönderilmişti.
.
.
.
Şişman Ruo’muz(๑♡⌓♡๑)
Yorum denemesi. Yapamadım bir türlü. Yorumlar değişmiş