Herkes şok oldu.
Wu Ruo akan sıvıyı durdurdu, “Nasıl olur?!”
Tıbbi sıvı kızı kurtarmada başarılı olmasa bile, kızın kan tükürmesine imkan yoktu. Ayrıca sadece bir test olduğu için tıbbi sıvının alınması bunlara yeterli değildi.
Ancak kızın ağzından, gözlerinden, burnundan ve hatta kulaklarından kan geliyordu. Daha çok zehirlenmiş gibiydi.
Junxing’in kafası karışmıştı.
Koca Pang kızını tutarak yüksek sesle ağladı, “Küçük Li.”
Wu Ruo, Küçük Li’nin nabzını hissetti ama Koca Pang tarafından durduruldu. Ağlayarak Wu Ruo’ya bağırdı, “Bunu yapan sensin! Kızımı kana bulayan sensin.”
Wu Ruo ciddi bir şekilde söyledi, “Vücudunu incelememe engel olursan, kesinlikle ölmüş olur!”
“Sen tam bir ikiyüzlüsün! Eğer ona bunu yapmasaydın benim küçük kızım böyle olmazdı.” Koca Pang kızının kanını sildi ve nefesini hissetti. Şok oldu, “Nefes almıyor!”
Wu Ruo orada donup kaldı.
“Kızımın nesi var?” Koca Pang’ın karısı kızına doğru koştu ve kızının yüzündeki kanı ve Koca Pang’ın kollarında cansız bir şekilde yattığını gördü, “Kızım! Zavallı kızım!”
Wu Ruo’ya bir bakış attı ve ona doğru koştu, “Seni piç! Kızımı öldürdün! Kızım sen olmasaydın hâlâ hayatta olurdu!”
“Ne ağlıyorsunuz ne oldu?”
Büyükbaba Pang, Yaşlı Hei, Hayalet büyükanne ve Eggie banyoya koştular.
“Baba, Küçük Li öldü.” diyerek Koca Pang ağladı.
“Ha?”
Büyükbaba Pang sendeledi. Yaşlı Hei olmasaydı, yere düşebilirdi.
Yaşlı Hei kaşlarını çattı ve Küçük Li’nin nefesini hissetmeye gitti. Sonra küçük Li’nin öldüğü anlamına gelecek şekilde Wu Ruo’ya başını salladı.
Junxing, Koca Pang’ı itti ve kızın nabzını kendi hissetti, “Zehirlenmiş!”
Wu Ruo kaşlarını çattı. Yaptığı tıbbi sıvı zehirli değildi. Ama kız nasıl zehirlenmiş olabilirdi?
“Zehir mi? Zehirlendi mi?!” Koca Pang, Wu Ruo’ya kükredi, “Onu zehirledin, değil mi? Seni orospu çocuğu! Seni öldüreceğim!”
Junxing onu durdurdu ve Wu Ruo’ya döndü, “Bay You, onu kendin muayene etmelisin.”
You Panyang’ın küçük kızı zehirleyeceğine ya da You Pangyang’ın tıbbi sıvıya kazara zehir koyacağına inanmıyordu. Ayrıca, You Pangyang’ın böyle küçük bir kızı zehirlemek için hiçbir nedeni yoktu. Çünkü kızın ölmesinin ona bir faydası olmazdı. Bu nedenle, zehrin perde arkasında başka bir şey olmalıydı.
Koca Pang’ın karısı kızı kollarına aldı ve Wu Ruo’nun küçük kızı incelemesini reddetti, “Kızımı öldürecek kadar kötü bir adamsın. Ya kızımın bedelini ödersin ya da seni dava ederim!”
Koca Pang sözlerine katıldı, “O haklı. Ya kızımıza tazminat ödersin ya da seni dava ederiz!”
Büyükbaba Pang’ın sonunda aklı başına geldi, “Lordla bir ilgisi yok. Sonuç ne olursa olsun efendinin sorumlu olmayacağı konusunda zaten bir anlaşma yaptık.”
Koca Pang kükredi, “Baba, onunla bir anlaşma yaptın! Ama biz yapmadık!!”
“Baba, kızımın bir hiç uğruna öldüğünü mü söylüyorsun?” Koca Pang’ın karısı ayağa kalktı ve onu dışarı sürükledi, “Sen ve ben mahkemeye gidiyoruz.”
Wu Ruo sonunda konuşmalarından konuyu anladı. Koca Pang’ın karısına ve ardından Koca Pang’a bir göz atarak, “Evladınızın zararınızı nasıl telafi etmemi istersiniz?” diye sordu.
Koca Pang’ın karısının gözleri parıldadı, “Eğer bize bin tael gümüş ödersen, seni dava etmeyiz.”
Wu Ruo’ya açıkça şantaj yaptıkları için Junxing çok kızmıştı. Ayrıca bir şeylerin ters gittiğine dair içinde kötü bir his vardı. Bu nedenle Wu Ruo’ya bir göz attı.
Büyükbaba Pang bağırdı, “Saçmalık! O, çocuklarımızı kurtarmaya çalışmak için çok nazik biri. Ondan para istemeye nasıl cüret edersiniz!”
“Baba, onun nazik olduğunu mu düşünüyorsun! Kızımızı öldürecek kadar nazik mi?”
Koca Pang’ın karısı, Büyükbaba Pang’a sert bir bakış attı, “Baba, Küçük Li senin torunun mu değil mi? Neden bir yabancıyı savunuyorsun?”
Büyükbaba Pang çifte kızgındı. Wu Ruo, Yaşlı Hei’ye ona bin tael gümüş değerinde bir banknot vermesini söyledi.
Sonra Koca Pang’ın karısına, “Bin tael değerinde bir banknot tutuyorum…” dedi.
Koca Pang’ın karısı çok heyecanlandı ve almak üzereydi ama Wu Ruo ondan kaçındı.
“Sana banknotu vermeden önce bir soruya cevap vermen gerekiyor. “
Koca Pang’ın karısı istemeyerek sordu, “Ne sorusu?”
Wu Ruo, gözlerinin içine bakarak, dilin ruhu tekniğiyle sordu, “Akşam yemeği için buraya geri gelmeden önce ne yaptın?”
Koca Pang’ın karısının zihni dilin ruhu tarafından kontrol edildiğinden, dürüstçe cevap vermek zorunda kaldı, “Sen geri gelmeden önce Küçük Li’yi zehirle besledik.”
Diğerleri şok oldu.
Wu Ruo ciddi bir şekilde sordu, “Neden öz kızını zehirledin?”
Wu Ruo az evvel tıbbi sıvısında bir sorun olduğundan şüphe etmişti. Ancak Koca Pang’ın karısı, kızını muayene etmesini durdurduğunda ve Koca Pang ve karısı tazminat istediğinde, bir şeylerin ters gittiğini fark etti.
Bu nedenle, dilin ruhunu Koca Pang’ın karısı üzerinde kullandı. Anlaşıldı ki kendi kızlarını zehirleyenler onlardı.
“Kocam, güneş ışığı eksikliği hastalığının tedavisi olmadığı için, belki de fazla acı çekmeden ölmesine izin vermenin daha iyi olacağını söyledi. Hem bu şekilde size şantaj yapabilirdik.”
Wu Ruo. “……”
Para uğruna kendi kızlarını zehirleyecek kadar acımasızdılar.
Koca Pang panikledi, “Fang, ne saçmalığından bahsediyorsun?”
Büyükbaba Pang kederle ağladı, “İkiniz de iyi bir ebeveyn olmak için yeterli değilsiniz. Cehenneme gidin!”
Yaşlı Hei çok kızmıştı çünkü lordu çocukları kurtarmak için çok nazikti ama ebeveynler bundan para kazanmak için fayda sağlamak istemişlerdi. Çizgiyi aşmışlardı.
Junxing çifte keskin bir bakış fırlattı ve onları hemen öldürebilmeyi diledi. Wu Ruo, dilin ruhunu ortadan kaldırdı.
Koca Pang’ın karısının bilinci geri geldi ve tazminatı hatırlamadan önce bir süre duraksadı.
Wu Ruo banknotu ateşe attı ve soğuk bir şekilde konuştu, “Size bir kuruş bile vermem. Yaşlı Hei, git memurları getir.”
“Tamam.”
Yaşlı Hei dışarı çıktı.
Wu Ruo, ateşin içinde banknota uzanan kadına dudak büktü, “Test başarısız olursa size elli bin tael gümüşü tazmin etmeye karar vermiştim. Test başarılı olursa, gelecekte daha iyi bir yaşam için on bin gümüşünüz olacaktı. Ama sen sadece bin gümüş için kendi kızını öldürdün. Senin için iyi bir plandı! Bana karşı kirli şekilde oynamaya nasıl cüret edersin?!”
Koca Pang ve Koca Pang’ın karısı şok oldu.
Elli bin! Elli bin!
O zaman ilk etapta kızlarını zehirlemenin anlamı mı vardı?
Juxing, Wu Ruo’nun başına gelenler için üzüldü. O da çifte oldukça kızgındı.
“Küçük Su’yu da mı zehirlediniz?” Büyükbaba Pang diğer torunu için endişeleniyordu ve ardından tökezleyerek banyodan çıktı.
“Sen kötü bir adamsın!” Eggie, Koca Pang’a sert bir bakış attı ve başını Hayalet Büyükanne’nin omzuna yasladı. Babasını gördüğünde babasına her şeyi anlatacaktı ki babası onları cezalandırsın. (Güzel bebeğim benim)
Wu Ruo üzüntüyü kendine saklamaya çalışarak aşağı baktı. Çocukları kurtarmak için iyi niyetliydi ama sahip olduğu tek şey çok çirkin bir gerçekti.
Artık başka birine yardım eder miydi?
Junxing, Wu Ruo’nun omzunu okşadı, “Üzülme. Kötülük kötülükle ödüllendirilir!”
Kısa süre sonra Yaşlı Hei subaylarla birlikte geri geldi. Memurlar araştırdığında, Koca Pang’ın parmaklarındaki zehirli toz, Küçük Li’yi öldüren zehirle aynıydı. Bu nedenle memur, Koca Pang ve karısını, çocuklarını zehirlemek suçundan hapse attı.
Onlar gittikten sonra Büyükbaba Pang torununu banyoya taşıdı ve şöyle dedi: “Lordum, lütfen torunumu kurtarın. Yakında ölecek.”
Junxing, Wu Ruo’ya baktı. Wu Ruo çocuğu kurtarmayı reddederse kimse onu suçlayamazdı.
Wu Ruo, Küçük Li’nin cesedini fıçıdan çıkardı ve suyu boşalttı, fıçıyı tekrar temizledi ve fıçıya bitkisel su ve malzemeleri yeniden doldurdu.
Sonra Büyükbaba Pang’a Küçük Shui’yu içşne koymasını söyledi.
“İçtenlikle özür dilerim, efendim! Kötü oğlum ve gelinim için özür dilerim.”
Büyükbaba Pang, Wu Ruo’ya secde etmek için diz çökerek ağladı. Wu Ruo, Yaşlı Hei’ye bir işaret verdi.
Yaşlı Hei ipucunu aldı ve Büyükbaba Pang’ın ayağa kalkmasına yardım etti, “Büyükbaba Pang, bunu yapmana gerek yok. Oğlun ve gelinin çok kötü bir şey yaptılar. Seninle ilgisi yok. Onlar için özür dilemene gerek yok. Lordum ne yaparlarsa yapsınlar Küçük Shui’ye yardım edecek.”
“Teşekkür ederim! Sen çok nazik bir adamsın!” diyerek Büyükbaba Pang gözyaşı döktü.
Wu Ruo konuşacak halde değildi. Küçük Shui’nin vücudu yeterince ısındığında, iğneyi çocuğun elinin arkasına enjekte etti ve tıbbi sıvıyı Junxing’e uzattı, “Sıvıyı, boşalana kadar huniye benim kadar yavaş bir şekilde dök.”
Junxing başıyla onayladı ve Wu Ruo burada kalmaya isteksiz olduğundan işi devraldı.
Sonra Wu Ruo gitti.
Yaşlı Hei ve Hayalet Büyükanne de gitti.
Yaklaşık bir saat sonra Küçük Shui geldi ve sıradan, sağlıklı bir çocuğa benziyordu.
Büyükbaba Pang sevinçle söyledi,”Küçük Shui geldi.”
Junxing bir önceki kadar heyecanlı değildi. Şişeyi bıraktı ve Wu Ruo ile konuşmak için banyodan çıktı. Ancak geride Pang Büyükbaba için beş bin tael gümüş değerinde sadece bir banknot ve onun için bir mektup vardı.
Mektupta Küçük Shui kendine geldiğinde yapılması gerekenleri yazıyordu ve ayrıca test başarılı olursa etkinin ancak yarım yıl sürebileceğini söylenmişti. Ve Wu Ruo’nun sonraki aşama için bir tedavisi yoktu.
Junxing “Hoşçakal” kelimesini okuduğunda hanın dışına fırladı ve belediye binasına doğru koştu. Ne yazık ki, ne kadar uğraşırsa uğraşsın Wu Ruo’yu bulamadı.
Junxing elindeki mektubu sıkarak hayal kırıklığı içinde belediye binasından çıktı.
“Lordum.” Shen Song, Junxing’i uzaktan gördü. Junxing’in önüne gelip durdu, “Dün neredeydin? Her yerde seni arıyordum!”
Junxing ona baktı.
Shen Song, Junxing’in kırmızı kızgın gözleri karşısında irkildi. Junxing’in onun önünde bu kadar sinirlenmesini görmeyeli uzun zaman olmuştu.
Dikkatlice sordu, “Efendim, Lord hazretleri, neyin var? Seni kim bu kadar mutsuz etti? Söyle bana! intikamını alacağım!”
Öfkeden, altındaki canavarı tekmeledi ve canavar hemen çığlık attı ve bir kuş gibi uçup gitti.
Shen Song o kadar korkmuştu ki hızla aşağı atladı ve sonra canavar duvara şiddetle çarptı, bir patlama ile yere düştü ve bir anda öldü.
Junxing, Shen Song’a soğuk bir şekilde, “Hangi yöntemi seçersen seç Koca Pang çiftini hapishaneden çıkar!” dedi, “Onlara çok “iyi” davranacağım.”
Shen Song yanıtladı, “Emredersin.”
Koca Pang çifti kimdi? Junxing’i neden bu kadar kızdırmışlardı?
Junxing belediye binasına geri döndü.
Shen Song endişeyle, “Nereye gidiyorsun?” dedi ardından.
Junxing ona cevap vermedi. Doğrudan ışınlanma düzenine girdi ve Chi Şehri’nden ayrıldı.
…
“Yazar en başta bizim reisi öylesine şifacı yapmamış, meğerse şimdiye kadar okuduklarımız buzdağının görünen kısımlarıymış… Bu bölüm beni çok etkiledi ya, yok olsun böyle kötü insanlar”
