Wu Ruo ve babası Wu Qianqqing salona geldiler ve odadan gelen kahkahaları duydular. Ama odaya girdiklerinde kahkahalar hemen durdu ve garipleşti ve çok geçmeden sanki hiç kahkaha yokmuş gibi ortam normale döndü.
“İşte buradasın, Qianqing.” Amcası Wu Qianjing güldü, “ve seni de burada görmek büyük sürpriz Ruo.”
Wu Ruo büyükbabasını ve amcalarını selamlayarak gülümsedi,
“Büyük büyükbabam Bufang’ı ziyaret etmek için buradayım.”
Daha sonra büyükbabası Wu Xuanran’a döndü, “Büyük büyükbabam’dan sonra seni ziyaret etmeyi planlıyordum ama burada olmanı hiç beklemiyordum. “
“Böyle harika bir kalbe sahip olman iyi.” dedi dedesi Wu Xuanran sakince.
Wu Qianqing, kendi babasının, oğluna böyle kayıtsız davrandığını görünce kaşlarını çattı, “Büyükbabamın sadece beni görmek istediğini sanmıştım. Sizler de buradasınız.”
Amcası Wu Qianbin gülümsedi, “Ben de buraya gelmeden önce dedemin beni yalnız görmek istediğini düşünmüştüm. Benim için de sürpriz oldu, demek ki hepimizi görmek istiyor. Yeni Yıl ile ilgili sanırım Güney Bahçesinde işlerin nasıl gittiğini bilmek istiyor. Diğer üç avlunun ticari faaliyetlerde zaten idare ettiğini söylemişti. “
Wu Qianqing başını salladı.
Wu Qianbin diğer kardeşleri ile göz teması kurdu ve artık başka birşey söylemedi.
Kısa süre sonra şef Wu Bufang salona geldi ve oturdu,
“Güney Bahçesinde bu yıl şehrin güvenliğiyle sizin ilgilendiğinizi hatırlıyorum. Doğru mu?”
Dedesi Wu Xuanran yanıtladı. “Evet.”
Wu Bufang’ın yüzü karardı, “Tiyatro binası birkaç gün önce parçalara ayrıldığında ne oldu? Kimin yaptığını buldunuz mu? “
Wu Ruo’nun aklına ilk gelen şey Hei Xuanyi idi.
Dedesi Wu Xuanran ve diğer dört oğlu çok utanmış görünüyordu.
Wu Xuanran, “Dükkan sahibi ve yoldan geçenler bunu yapanların hayaletler olduğunu söyledi. Halkımız bunu araştırdı ama hiçbir hayalet izi bulamadı. “
“Bunu söylemeye utanmıyor musun?” Wu Bufang öfkelenmişti, “Hayaletler kasabaya gizlice girmiş ama fark etmemişsin bile. Sence diğer vatandaşlar artık Wu ailesimize hayatını emanet edecek mi? Sence hala korumamız için para ödeyecekler mi? Bunun gelirimizin önemli bir kaynağı olduğunun farkındasın değil mi? “
Dedesi Wu Xuanran, amcası Wu Qianjing ve diğerleri dahil ses çıkarmaya bile cesaret edemedi.
Wu Bufang derin bir nefes aldı, “Sorun yaratan hayalet grubunu bulmak için üç ayınız var ve tiyatro binasını yeniden inşa etmek için de para ödemeniz gerekiyor. “
Ve hiç kimse itiraz etmeye cesaret edemedi.
Wu Bufang’ın öfkesi azaldı, “Şimdi bana geçen yılki iş operasyonunu söyleyin.”
Amcası Wu Qianjing, Güney Avlu’nun hesap defterini şef Wu Bufang’a verdi ve yıllık işleri bildirdi,
“Büyükbaba, Yeni Yıl’dan sonra, birkaç gencimiz sınavlara girecek ve eğitim için dışarı çıkacak. Ama büyülü silahlar yapmak için malzemeye ihtiyaçları var ve biz bu malzemeleri çok kısa sürede toplayamayız. Bu nedenle, şimdilik malzemeye ihtiyaç duymayanlardan borç alıp alamayacağımızı soracaktım. Eğitimden döndüklerinde, aynı malzemeleri onlara iade edebiliriz. Siz ne düşünüyorsunuz?”
Hala Ruo’nun hediyelerinin arasından bu malzemelerin peşinden koşuyorlardı. Wu Ruo gözlerindeki soğukluğu gizlemek için aşağıya baktı. Sadece güzel sözler söylemeyi biliyorlardı. Aynı malzemeleri iade edeceklerini söylüyorlardı ama gerçekten de iade ederler miydi? Bu her malzemesi olmadıklarında onlara gelecekleri anlamına mı geliyorlardı?
Yoksa o kadar utanmalarının sebebi, malzemeleri iade etme gibi bir düşüncelerinin olmaması mıydı?
Wu Bufang gülümsedi, “Diğer avlular da daha önce bundan bahsetti. Herkes kabul ederse, benim için iyi olur. Ancak sizden istendiğinde malzemeleri iade etmeniz gerektiğini çok açık bir şekilde belirtmeliyim. Aksi takdirde, artık aile üyelerimizden biri olmazsınız. Anlıyorsunuz dimi?”
“Elbette.” dedi Wu Qianjing, “Büyükbaba, bir daha asla böyle birşey olmayacağına söz veriyorum.”
Wu Bufang diğerlerine “Hepiniz katılıyor musunuz?” diye sordu.
Dedesi Wu Xuanran ve amcaları Wu Qiantong, Wu Qianbin ve Wu Qianli başıyla onayladı.
Wu Bufang, Wu Qianqing’e kimin başını sallamadığını görünce sordu, “Qianqing, kabul etmiyor musun?”
Wu Qianqing biraz kaşlarını çatıp, cevap vermeye çalışırken, Wu Bufang bunun yerine Wu Ruo’ya sordu,”A-Ruo, amcanın fikri hakkında ne düşünüyorsun?”
Salondaki herkes gözlerini Wu Ruo’ya dikti.
Wu Qianqing kaşlarını çattı çünkü oğlunun yanlış bir şey söyleyeceğinden endişeliydi.
Wu Ruo onlara bakarak heyecanla cevapladı, “Bu harika bir fikir.”
Babası Wu Qianqing daha fazla kaşlarını çattı.
Amcası Wu Qianjing biraz gülümsedi ve içinden güldü, ‘O tam bir aptal.’
Diğer amcalar da anlamlı bir gülümseme verdiler.
Wu Bufang kaşlarını kaldırırken gülümsedi, “Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?”
“…..”
Wu Qianqing içinden çok endişeliydi. Oğlu, ağabeyleri ile anlaşmış olsaydı, Hei Xuanyi’nin hediyeleri ‘ödünç’ alınacaktı ve kendisinin daha önceden ödünç verdiği büyülü silahlar gibi, onlarda iade edilmeyecekti.
“Elbette.” Wu Ruo, sözlerine inanmadıklarından korktuğu için başını salladı,”Babam ve ben, sihirli silahlar yapmak için malzemeler arıyoruz ve bazılarını bulmakta zorlanıyoruz. Madem böyle harika bir fikir bulmuşsunuz tabiki kabul ederim. Amca, Çelik Ateşinizi ödünç alabilir miyiz? Ve diğer amcalar, Kristal Zırh Tüyü, Kemik Alev Demiri ve Yıkıcı Kum’a da ihtiyacımız var. Onları da ödünç alabilir miyiz? Ağabeyim eğitiminden döndüğünde, aynı malzemeleri bulacak ve mümkün olan en kısa sürede geri vereceğiz. “
Bu malzemeler dört amcanın yıllarca değer verdiği değerli hazinelerdi. Kendileri bile bu malzemelerle sihirli silahlar yapmaya kıyamıyordu.
Babası Wu Qianqing, Wu Ruo’nun sözleriyle neredeyse kahkahalara boğulurken, dört kardeşi oldukça utanmış görünüyordu.
Wu Bufang gülümsemesini söndürdü, “Bu malzemelere ne için ihtiyacın var?”
Wu Ruo, “Yeni Yıl’dan sonra ağabeyim eğitim için evden ayrılacak. Ama babam çok endişeli çünkü kardeşimin kendisini koruması için uygun sihirli silahları yok. Bu yüzden ağabeyim gitmeden önce birkaç sihirli silah yapmak istiyor. “
Hehe!
Amcaları böylesine parlak bir fikir bulmuşken, nasıl kabul etmezdi?
Hediyeleri istediklerinde, daha ağızlarını açamadan sadece yeterli malzemeye sahip olmadığını ve biraz ödünç alması gerektiğini söyledi. Bakalım şimdi ne cevap vereceklerdi?
Wu Bufang kaşlarını çattı, “Qianqing, gerçekten öyle mi?”
Wu Qianjing ve kardeşlerinin ifadeleri anında değişti çünkü Wu Qianqing’in, onların büyülü silahları iade etmediklerini söyleyeceklerinden endişe ediyorlardı. Aslında, büyülü silahları ilk etapta geri vermek istemişlerdi, ama onları kullandıktan sonra, çok güçlü ve kullanışlı oldukları için geri vermek istemediler ve hatta sonsuza kadar kendi silahları olarak tutmak istediler. Bu nedenle, onları iade etmediler.
Başka bir neden de Wu Qianqing’in ruhani gücünü kaybetmesiydi. Dolayısıyla, bu silahlar onun için işe yaramazdı. O zaman silahları neden kendilerine almasınlardı ki?
Ayrıca, Wu Qianqing her zaman çok cömert davranmıştı ve kardeşlerine karşı hiçbir kötü harekette bulunmamıştı. Bu yüzden, özellikle büyükbabanın önünde, Wu Qianqing’in kendilerini ispiyonlamayacağına oldukça eminlerdi.
Wu Qianqing tereddüt etti ama başını olumlu anlamda salladı.
Wu Bufang gözlerini kıstı, “Doğru hatırlıyorsam, bulduğun bu nadir malzemelerle birçok muhteşem büyülü silah yaptın. Şimdi neredeler?”
Wu Qianqing acı bir şekilde gülümsedi ve kardeşlerinin ondan ödünç aldıklarını söylemedi.
Wu Bufang, utanç yüzünden göz temasından kaçınan torunlarını süzünce durumu hemen anladı. Bu nedenle, onların herkesin önünde utanmasına müsade etmedi,
“Bana A-Ruo’nun kocasının birçok nişan armağanı gönderdiğini ve çoğunun sihirli silahlar yapmak için malzemeler olduğunu söylediler. Hatta birkaç gün önce yine hediye göndermiş size. Sihirli silahlar yapmak için yeterli malzemeye sahip olmamanız nasıl mümkün olabilir? “
.
.
.
Sana ne dede sana neee