Wu Qianqing, damadına düşkündü ve bu nedenle öğle yemeğinden sonra Hei Xuanyi ile sohbet etmeye karar verdi. Hei Xuanyi çok konuşmasa da, kayınpederi olarak ona saygı duydu, söylediği her kelimeye dikkat etti ve bazen ona bazı öğütler verdi -ki bu Xuanyi’nin çok hoşuna gitti.
Wu Ruo, abisi Wu Zhu’nun yanına oturdu ve dışarıdaki eğitimini sordu,
“Yani eğitim için dışarı çıkmak üzeresin. Bunu tek başına mı yapmak istiyorsun yoksa bir aile takımı mı oluşturmak istiyorsun? “
Son yaşamında Wu Zhu, ikinci amcasının en küçük oğlu Wu Yu ve en küçük amcasının en küçük kızı Wu Qing, Doğu Avlu bölümünden Wu Liang ve Batı Avlu Bölümünden Wu Yan ile birlikte aile takımı kurarak gitmişti. Ama iblis klanıyla ilgili bir problemleri ortaya çıkmıştı güya ve Wu Zhu bu yüzden öldürülmüştü.
Wu Zhu gülümsedi, “Kuzen A-Yu bana beni bir takıma katacağını söyledi.”
Wu Ruo kaşlarını çattı, “Siz ikiniz mi?”
Wu Zhu biraz şaşırdı ve sonra başını salladı.
Eggie ile oynayan kızkardeşi Wu Xi, istemeden laflarına daldı, “A-Ruo, ne olduğunu biliyorsun. Doğu ve Batı Avlusu’ndan diğer iki kuzen bir keresinde abim ile takım kurmak istediklerinden bahsetmişlerdi. Ama neden birdenbire fikirlerini değiştirdiklerini bilmiyorum. “
Wu Ruo kaşlarını çattı, “Ah? Ne olduğunu biliyor musun?”
“A-Xi.” Wu Zhu, Wu Xi’yi durdurmaya çalıştı.
“Abi, bunu A-Ruo’dan saklamanın gerekli olduğunu sanmıyorum.” Wu Xi devam etti, “Amcalarımız nişan hediyelerini geri verdiğinden beri okuldaki diğer insanlar bizden uzak durmaya başladı. İlk başta ne olduğunu bilmiyorduk. Ancak daha sonra, bizimle takılmak istemediklerini öğrendik çünkü okulda Güney Avlu’nun ünü artık iyi değil. Güney Avlusu’nun kuzenleri bizden uzak duruyor çünkü bunun bizim hatamız olduğunu düşünüyorlar. Abim ve ben, nişan hediyeleri yüzünden bize kin beslediklerini çok iyi biliyoruz. Kuzen A-Yu ise hala bizimle takılan tek kişi. “
Wu Zhu aceleyle ekledi, “A-Ruo, bu senin hatan değil. Fazla düşünme.”
Wu Ruo’nun bunun için kendini suçlayacağından endişe ediyordu.
Wu Xi homurdandı, “Elbette bu A-Ruo’nun hatası değil. A-Ruo’nun nişan hediyelerini çalmak onların suçu ve şimdi bizim suçumuzmuş gibi davranıyorlar. Onlarla takılmak umurumda değil. A-Ruo, bilmiyor olabilirsin. Aslında diğer avlulardaki tüm amcalarımız senin nişan hediyelerinden almış. Hepsine yazıklar olsun! “
Wu Ruo gülümsedi ve sordu, “Şimdi Wu Yu sizinle takılan tek kişi, öyle mi?”
Wu Xi başını salladı, “O kadar asil bir adam ki İnsanların bize nasıl baktığını umursamıyor. Hatta babasının bize yaptıklarından dolayı özür bile diliyor. Ve eğitim gezisinde Zhu’ya yardım edeceğini söyledi. “
Wu Ruo içinden küçümsedi. Asil bir adam mı? Kelimenin tam anlamıyla bir iki yüzlüydü.
Ama ağabeyinden ve Wu Xi’den uzak durmayan tek kişinin Wu Yu olması garipti. Ne yapmaya çalışıyordu? Wu Zhu’nun önceki yaşamında öldürülmesi onun yüzünden miydi?
Hayır. Wu Zhu’nun Wu Yu ile seyahate çıkmasına izin veremezdi.
Wu Ruo, “Abi, Wu Yu hakkında ne düşünüyorsun?”
Wu Zhu’nun Wu Yu hakkında iyi şeyler hissettiği kesindi, “Çok sıcak. Başı belada olan herkese yardım etmeye istekli. Kibar ve harika bir mizah anlayışı var. Yolculuk onunla daha az sıkıcı olacaktır. “
Wu Ruo sordu, “Ya göründüğü gibi değilse?”
Wu Zhu ve Wu Xi soruya takılıp kaldı.
Bang!
Aniden dışarıda büyük bir patlama duyuldu ve ev sallanmaya başladı.
Wu Qianqing ayağa fırladı ve sordu, “Neler oluyor?”
Diğerleri de gergin bir şekilde ayağa kalktılar ve sadece evin yıkılıp üzerlerine düşebileceğinden korkarak koridordan çıktılar.
Bir gardiyan aceleyle, “Gidip kontrol edeceğim.” dedi.
Çok geçmeden gardiyan geri geldi, “Efendim, Wu Qianjing’in ikinci oğlu ve Kuzey Avlusu’ndan Wu Anrun kavga ediyor.”
Wu Ruo bunu duyunca biraz gülümsedi.
Wu Qianqing sordu, “Neden olduğunu biliyor musunuz?”
“Hiç fikrimiz yok.”
Annnesi Guan Tong sordu, “Qianqing, gidip görmeli miyiz?”
“Hmm.” Wu Qianqing, Shuqing bahçesinden ayrıldı.
Wu Xi ne olduğunu merak etti ve Wu Zhu’yu da beraberinde sürükledi.
Wu Ruo da tabiki neler olduğunu bilmek istiyordu. Shiyuan ve diğer hizmetçilerin yardımıyla, o da onların arkasına geçti. Yaklaştıklarında kavgayı ve yengeleri Sang Dongyi ile Wu Min’in bağrışlarını duydular,
“Durun! İkinizde! Yapmayın!”
“Neler oluyor? Ne için dövüşüyorlar? “
Diğer bahçelerden gelenlerin hepsi aceleyle konuşuyorlardı.
Amcası Wu Qianjing doğrudan ileri gitti ve onları ayırdı, “Wu Anrun, kendi avlunda olman gerekiyor. Neden Güney Avlusu’na olay çıkarmaya geldin? “
Wu Anrun öfkeyle söyledi. “Oğlunuza ne kadar utanç verici bir şey yaptığını sormalısınız!”
Wu Chu hiçbir şey söylemeden ona baktı.
Wu Qianjing, Wu Anrun’ın tavrından çok memnun değildi. Ama hata yapan kendi oğlu gibi görünüyordu, “İçerde konuşabiliriz.”
“Ben içeri girmiyorum. Hemen şimdi burada herkesin önünde olayı açıklığa kavuşturalım.” Wu Anrun parmağıyla Wu Chu’ya işaret etti, “Oğlunuz, nişanlım Zhuang Qiurong ile ilişkimizin çok iyi olduğunu bilmesine rağmen flört ediyor. Hatta bana Zhuang Qiurong’un çirkin ve işe yaramaz olduğunu söyledi, böylece nişanımı iptal edecektim. Neyse ki Huai’an Kasabasına kendim gittim. Aksi takdirde beni kandırabilirdi. “
Wu Qianjing çok kızgın göründü ve Wu Chu’ya “Doğru mu?” diye sordu.
Wu Chu tek kelime söylemedi, yani sessizce itiraf etti.
Wu Qianqing yüzüne o kadar sert bir şekilde tokat attı ki Wu Chu hemen kendini yerde buldu.
Annesi Sang Dongyi oğlunun ağzından çıkan kanı görünce çok üzgün hissetti, ileri atıldı ve Wu Qianjing’e bağırdı,
“Wu Qianjing, bunu yapmadan önce, gerçeği soramaz mısın?”
Wu Qianjing, karısı doğrudan onun tam adını söylediğinde bir an durdu, “Güzel. Ona ne olduğunu kendin sor. “
Sang Dongyi, Wu Chu’ya yardım etti.
“A-Chu, bize neler olduğunu anlat.”
Wu Chu ağzının köşesindeki kanı silerek kalktı, “Anne, kuzenimin nişanlısını çalmaya çalışmadım. Aslında, Qiurong’u nişanlanmalarından çok önce tanıyordum. “
“Evet, nişanlanmadan önce birbirinizi tanıdığınız doğru. Ama biz nişanlandıktan sonra, gereksiz şüphelerden kaçınmak için kendini ondan uzak tutman gerekmez mi? Ama yapmadın. Ona daha da yaklaştın. Hatta müstakbel kayınpederimin kirli bir adam olduğu fikrini benimsemek, sonra nişanı iptal etmek ve itibarımı sabote etmek için tuzaklar kurdun. Sen çok aşağılık bir adamsın. “
“A-Chu, bunlar doğru mu?” diye sordu Sang Dongyi, yüzü çökmüştü.
Wu Chu bir kez daha sessizce itiraf etti.
O zamanlar, Zhuang ailesine, Wu Anrun’un güvenilir bir adam olmadığını düşünmeleri için yanlış yönlendirmeyi, Wu Anrun’u da geneleve atmayı planlamıştı.
Sang Dongyi öfkeyle söyledi. “A-Chu, böyle bir şeyi nasıl yapabilir?”
Wu Anrun küçümsedi, “Artık insanları susturmak için öldürmeye bile cesaret ediyor. Yapmayacağı bir şey var mı? “
“Ne zaman birini öldürdüm?”Wu Chu şok olmuştu.
Wu Anrun karşılık verdi, “Şimdi de inkar mı ediyorsun? Şansım olmasaydı, eve canlı olarak dönemezdim. Wu Chu, asla kurtulmana izin vermeyeceğim. Büyük büyükbabama söyleyeceğim ve cezanı alacaksın. Hadi gidelim.”
Daha sonra arkasını döndü ve kendi halkıyla birlikte Güney Avlusu’ndan ayrıldı.
Wu Qianjing, Wu Chu’ya bağırdı, “Kendinden utanmıyor musun? Defol git burdan.”
O anda Lu Ziding içeri girdi ve “Kayınbaba, izin verirsen şimdi gitmem gerek.” dedi.
Wu Qianjing bir şey söylemeden önce, çoktan arkasını döndü ve uzaklaştı.
Wu Qianjing şok olmuş ve sersemlemişti.
Damadı ona çok saygı duyardı. Bugün nasıl bu kadar kaba olabilirdi?
Kızı Wu Min aceleyle kocasının peşinden koştu, “Ziding, Ziding, beni bekle.”
Wu Chu, gerçekten kalacak yüzü olmadığı için ordan ayrıldı.
Annesi Sang Dongyi aceleyle arkasından seslendi, “A-Chu, A-Chu, nereye gidiyorsun?”
Wu Qianjing yüzü kararırken bağırdı, “Güzel! Sadece git! Herşeyini al! Asla geri dönmesen iyi olur! “
Karısı Sang Dongyi’yi öfkeyle Shujing bahçesine kadar sürükledi ve başkalarına gülme şansı vermeden, hizmetkarlara kapıyı kapatmalarını emretti.
Wu Qianli ve Wu Qianbin karşılıklı göz teması kurdular ve kendi bahçelerine geri döndüler.
Wu Qianqing ve ailesi de Shuqing bahçesine geri döndü.
Wu Xi merak etti, “Bir hizmetçi bana Min ve kocası Ziding’in Wu ailesinde birkaç gün kalacaklarını söyledi. Ama neden bugün ayrılıyorlar? “
Wu Ruo’nun gözleri parıldadı. Görünüşe göre ginseng hediyesi işe yaramıştı.
Önceki hayatında,Wu Qianjing, damadı Lu Ziding’in Yeni Yıl hediyesi olarak gönderdiği yeşim taşı ile epey övünmüştü ama Gerçek şuydu ki, yeşim Buda sadece bin taş gümüş değerindeydi, ama damadını kendi oğlu olarak görüyordu. O zamanlar o kadar çok kişi onların ilişkisini kıskanıyordu ki, damadıyla bu kadar iyi bir ilişki sürdürmeye devam etmişti.
Bu yüzden Wu Ruo bu hayatında, Wu Qianjing’e Yeni Yıl hediyesi olarak yeşim Buda’dan daha değerli bir ginseng gönderdi. Wu Qianjing’in hediyenin değerli materyaller olacağını sanacaktı ama sadece bir ginseng olduğu ortaya çıktığında çok kızacağını tahmin etmişti.
Ve istediği gibi de oldu, amcası onu cimri olduğu için yargıladı ve damadı Lu Ziding’i kastetmese de Lu Ziding bunu ciddiye aldı. Bir şey diğerine yol açtı. Bu sayede Lu Ziding ile kayınpederi arasında anlaşmazlık yaratabilmeyi başardı.
Wu Zhu, Wu Xi’nin kafasına nazikçe dokundu, “Xi, neden her şeyi merak ediyorsun?”
“Sadece söylüyorum. Ayrıca Anrun herseyı büyükbabasına söyledikten sonra büyük büyükbabanın A-Chu’ya neler yapacağını merak ediyorum. “
Wu Zhu onunla dalga geçti, “Cevabı bulman için seni oraya göndermemi ister misin?”
“Büyük büyükbabayı görmek istemiyorum.” Wu Xi aceleyle başını yana salladı.
Geri gelmelerini bekleyen anneleri Guan Tong sordu, “Neden kavga ettiklerini öğrendiniz mi?”
Wu Xi tüm hikayeyi özetledi.
Wu Qianqing içini çekti, “Bizi ilgilendirmez. Bu olaydan uzak dursak iyi olur. “
Son günlerde kardeşlerinden çok daha uzak duruyordu. İşin içinde olsaydı, sorun çıkardı. Uzak durması en iyisiydi.
“Babama katılıyorum.” Wu Zhu başını salladı.
Wu Ruo herhangi bir yorum yapmadı. Ancak akşam yemeği yedikten ve Wu malikanesini terk etmek üzereyken, Wu Chu’nun bir lokantadaki insanlarla sorun yaşadığı ve daha sonra manevi topraklarının yok edildiği haberini öğrendi.
.
.
.
Bir tane düzgün yok ailede 🤷🏻♀️
