Durumu geç farketmeleri çok kötüydü, çünkü dişi hayaletin keskin tırnakları beyaz giyen genç efendi ve Wu Xi’nin üzerine çoktan düşmüştü.
“Ah ~”
Bazı ürkek kızlar korkudan gözlerini kapattılar. Hayaletin beyazlı genc efendiyi ve Wu Xi’yi parçalara ayıracağını sanmışlardı. Fakat Aniden genç çocuktan altın bir ışık yayıldı ve dişi hayalete çarptı.
“Ah!” Dişi hayalet acıdan çığlık attı ve bedeni onlarca metre uzağa fırlatılırken ortadan kayboldu.Wu Xia bir ağız dolusu kan tükürdü ve yere düştü.
“Wu Xia!” Wu Sheng, küçük erkek kardeşine doğru koştu ve aceleyle ona bir iksir verdi.
“Neler oluyor?”
Yaşlı Ban gürültüyü duyunca avluya koştu. Bir kız öne çıktı ve “Yaşlı Ban, Wu Xia, A-Xi’ye karşı savaşmak için yüz yaşındaki dişi hayaletini çağırdı. Beyazlar içindeki genç adam ve savunma sihirli silahı olmasaydı, genç adam ve A-Xi çoktan ölmüştü, Wu Xia beyaz giysili genç efendinin egosunu yüzünden yaralandı. Ama haketmişti zaten.”
Kız, Wu Xia’nın daha ciddi cezalandırılması için meseleyi abartıyordu.
Wu Sheng kükredi. “Yalan söylüyorsun.”
Wu Xia’nın buz yarışında olanlardan beri Wu Ruo’ya kin beslediğini biliyordu. Ancak Wu Xia’nın, her zaman Hei Malikanesi’nde kalan Wu Ruo’ya hiçbir şey yapma şansı yoktu. Bu nedenle, Wu Xia’nın öfkesini Wu Xi’ye yaymaktan başka seçeneği yoktu. Bununla birlikte, niyeti sadece Wu Xi’ye zarar vermekti, böylece Wu Ruo, Hei Malikanesi’nden çıkabilecekti. Onu asla öldürmek istememişti.
Kız ona baktı, “Yalan söylemiyorum. Burada herkese sorabilirsiniz. Buradaki herkes gördü. “
Diğerlerinin hepsi bir ağızdan onayladı, “Evet, hepimiz gördük. Dişi hayalet saldırgandı ve hareketleri ölümcüldü. Bu pratik değildi. Bu bir cinayetti. “
Başka bir zaman olsaydı, herkes her şeye göz yumabilirdi ve Wu Xi adına konuşmazdı. Ama beyazlı genç adam Wu Xi’yi koruduğu için, öğrenciler onun tarafını tutarak genç adamı etkilemeye çalışıyorlardı.
Herkes bunun Wu Xia’nın hatası olduğunu onayladığından, Yaşlı Ban, Wu Xia’ya ceza olarak 50 tokat atma emri verdi, ardından onu bir ay boyunca cezalandırdı ve sonra okula geri dönmeden önce özeleştiri yazmasını istedi.
Wu Sheng aceleyle Yaşlı Ban’a merhamet etmesi için yalvardı, “Lütfen, küçük erkek kardeşim şimdiden ciddi şekilde yaralandı. Ona 50 tokat atarsanız ölür. Lütfen emrinizi geri alın. “
Yaşlı Ban ilerledi Wu Xia’yı dürttü ve gerçekten ciddi şekilde yaralandığını gördü.Geri tepme biraz daha ciddi olsaydı, ruhani enerji üssü mahvolurdu,
“Ciddi şekilde yaralandığı doğru. İyileşmesi için onu eve götürün. İyileştiğinde, meditasyon için onu cezalandırın. “
“Tabi.” Wu Sheng, Wu Xia’yı taşırken Wu Xi ve beyazlı genç adama bir bakış atarak oradan ayrıldı.
Yaşlı Ban, beyazlar içindeki gence baktı ve ne kadar güzel olduğunu görünce şaşırdı, “Sen kimsin? Neden Wu okulundasın? Yabancıların buraya girmesi yasaktır. Lütfen burdan ayrıl.”
O zaman Wu Xi, hala genç adam tarafından tutulduğunu fark etti. Hızla uzaklaştı.
Beyazlı genç adam, Yaşlı Ban’a saygıyla, “Yaşlı Ban, benim adım Güney Avludan Wu Qianqing’in oğlu Wu Ruo.” dedi.
Ha?
Wu Xi şaşkına döndü, orada donakalmıştı.
Bu son derece güzel adam, ikinci ağabeyi Wu Ruo muydu?
“Ne? O Wu Ruo mu? ” Güney Avlusu’ndaki tüm öğrenciler, dev şişko Wu Ruo’nun bu kadar güzel olabileceğine inanamadı. Hayır! Şaka yapıyor olmalıydı.
“Wu Ruo? Wu Ruo? Wu Ruo kimdi? Ah! Şimdi hatırlıyorum. Eskiden çok şişmandı. Oh hayır! Doğru olamaz”
Diğer avlulardan olanlar, Wu Ruo’nun kim olduğunu hatırladıktan sonra, çeneleri düşmüştü.
Yaşlı Ban neden birdenbire nasıl kilo verdiğiyle ilgilenmedi ve sordu “Sen Wu Ruo musun? O zaman neden buradasın?”
“Fiziksel durumum nedeniyle okula gelemiyordum. Artık kilo verdiğime göre, buradaki insanlar gibi Wu sanatları ve cazibesi hakkında hiçbir şey bilmediğim için benimle dalga geçme ihtimaline karşı, bazı temel becerileri öğrenmek için şeften izin almaya buraya geldim. “
Kıdemli Ban başını salladı.
“Şefin iznini aldığına göre pratikler için Wu Xi ile çift olabilirsin. Geri kalanınız, pratik yapmaya devam edin. “
Ve sonra gitti.
Wu Ruo, büyük bir şaşkınlıkla ona bakan Wu Xi’nin burnunu sıkıştırdı,
“Aptal kız, ağzına doğru böcekler uçuyor. Kapat onu. Hadi!”
Gerçekten de ikinci ağabeyinin sesiydi. Wu Xi kendine geldi ve yine de inanamadı, “Gerçekten benim ikinci ağabeyim Wu Ruo musun?”
“Neden? Biraz kilo verdim diye beni tanıyamayacağını söyleme. ” Wu Ruo şaka yaptı.
“Hayır yok. Gerçekten benim ikinci ağabeyim misin? ” Wu Xi, ikinci ağabeyinin kilo verdiğinde bu kadar güzel olabileceğini hiç beklemiyordu. Ama yakından bakıldığında Wu Ruo annesine çok benziyordu. Gülümsedi,
“Evet, sen benim kardeşim Wu Ruo’sun. Evet, kesinlikle öylesin. Babam çocukken anneme çok benzediğini söylerdi. “
“Bu kadar çok kilo verebilmen harika. Ben senin için çok mutluyum.” Kendini Wu Ruo’nun kollarına attı.
“Aptal kız.” Wu Ruo gülümsedi, “Annemi ve babamı bir aydır görmedim. Bugün onları ziyarete geri dönsek nasıl olur? “
“Elbette.” Wu Xi kolunu tutarak Wu Ruo’yu kapıya doğru sürükledi. İnsanların hala şokta Wu Ruo’yu izlediklerini fark ettiğinde, istemeden gururla kıkırdadı,
“Onlara bak. Hepsi sana salya akıtarak bakıyor. Hee hee. “
Geçmişte Wu Ruo şişko iken, hepsi bu konuda onunla ve Wu Zhu ile dalga geçmişti. Şimdi hepsi Wu Ruo’nun güzelliği karşısında şaşkına dönmüşlerdi, bu da onu mutlu ediyordu.
Wu Ruo, bu kadar sığ insana içinden alay etti.
Wu Xi sordu. “Şu andan itibaren gerçekten okula geliyor musun?”
“Hm.” Wu Ruo asla Wu okuluna girmek istememişti. Ancak Shiyi’den, Wu Zhu ayrıldıktan sonra Wu Xi’nin sık sık zorbalığa uğradığı ve dışlandığı haberini aldı. Bu nedenle okula geri dönmeye karar verdi. Öğrenciliğini kabul etmesi için Wu Bufang’a harika malzemeler bile göndermesi gerekmişti.
“Harika! O zaman birlikte okula gidebiliriz. ” Wu Xi, Shuqing bahçesine dönerken insanların Wu Ruo’nun güzelliğine hayran kaldıklarını her gördüğünde çok mutlu oluyordu ve daha da seviniyordu.
Sonunda, kimse ikinci ağabeyine şişko diyemezdi.
Güney Avlusu’na döndüklerinde atmosfer bile tamamen değişmişti. Sessizdi ve kimse konuşmaya cesaret edemiyordu. Hizmetçiler sadece başlarını eğdiler ve işlerine odaklandılar.
“Kardeşim, sana bir şey söyleyeyim. Sen yokken geçen ay birçok şey oldu. Qianjing Amca, kuzen Anrun’un Pingxuan Kasabasında saklandığını öğrendi ve oraya gidip onu öldürmeye çalıştı. Anrun’un babası da oğlunu ziyarete gitmişti. Tesadüfen, Qianjing amcanın oğlunu öldürdüğünü gördü.”
Wu Xi, tekrar düşünürken utanmış hissetti. Sadece bir ay içinde, iki kuzeni de kedi köpek gibi savaşarak ölmüştü.
Wu Ruo, gözlerinde bir şeyler değişmesine rağmen tek kelime etmedi.
“Sonra Anrun’un babası, Qianjing amca ile yüzleşmek için Güney Avlusu’na geldi. Şiddetli bir kavga ettiler ve birçok insan ciddi şekilde yaralandı. Neyse ki evde değildin. Aksi takdirde, sen de zarar görürdün. “
“Annem ve babam nasıl?” diye sordu Wu Ruo.
“Annem ve babamın manevi güçleri olmadığı için, elbette Qianjing amcaya yardım edemediler. Bana gelince, babam yardım etmeme izin vermedi çünkü çok küçüğüm. Kuzey Avlusu sonuna kadar savaşırken, bize verdiğiniz sihirli silahlar sayesinde yaralanmadık. ” Wu Xi ilerideki yönü işaret etti, “Şu kırık duvarlara ve zeminlere bak. Büyük kavga nedeniyle zarar görmüşler. Avluları tamir edecek kadar gümüşümüz yok. Olsa bile, Qianjing amca bunun için çok fazla para harcamak istemeyebilir. “
Wu Ruo, duvarların çoğunun çöktüğünü ve zeminin terk edilmiş bir ev gibi tümüyle engebeli olduğunu gördü.
Wu Ruo üzgün bir şekilde konuştu.
“Güney Avlunun bir gün bu hale geleceği asla aklıma gelmezdi.”
Wu Ruo saçını okşayarak, “Merak etme. Her şey daha iyi olacak. ” dedi.
“Şimdi Qianjing Amca ve ailesi başka yerlerden iş alıyor. Ayrıca ben de aileyi desteklemek için bazı işler yapmak istiyorum. “
Wu Ruo kaşlarını çattı, “Para kazanma gibi şeyler bana ve babama bırakılmalı. İlgilenmen gereken tek şey, büyücülüğüne odaklanmak, biliyor musun? Üstelik Shuqing bahçesi o kadar aşağı ve dışarıda değil ve bir kızın desteğine ihtiyacı yok. “
“Ama…”
“Aması yok.” Wu Ruo sesini alçalttı, “Unutma. Babamız, tüm erkek kardeşleri arasında en güçlü olanıydı. Elbette onun için daha fazla iş bulması ve daha fazla gümüş kazanması kolay. Üstelik diğer amcaların yaptığı gibi savurgan değildi. Çok fazla birikimi olmalı. Ayrıca, Hei Xuanyi ona çok sayıda değerli armağan gönderdi. Tek bir madde bile birkaç yıl ailemize destek olabilir. Demek istediğim, bunun için hiç endişelenme. “
Wu Xi de onunla hemfikir oldu. Bu nedenle iş bulma fikrinden vazgeçti. Shuqing bahçesine döndüklerinde, “Baba, anne, bak burada kim var!” diye bağırdı.
Shuqing bahçesinde ki hizmetkarlar ve hizmetçiler, Wu Ruo’nun güzelliği karşısında herkes gibi şaşkına döndü. Sadece uşak Wu Xu, genç adamın annesi Guan Tong hanıma çok benzediğini düşünüyordu.
Wu Qianqing ve Guan Tong odadan çıktılar ve Wu Ruo’yu gördüklerinde ikisi de şaşkına döndüler.
Guan Tong merak etti. “A-Xi, bu genç efendi kim?”
Bu genç adam ona tanıdık geliyordu aslında.
Wu Xi kıkırdadı ama birşey demedi.
Wu Qianqing, Wu Ruo’nun küçükken karısına benzediğini hep söylerdi, “A-Ruo?”
“Baba, bunu bu kadar çabuk nasıl tahmin edebilirsin? Hiç eğlenceli değil.” Wu Xi surat astı.
“Üç çocuğum arasında A-Ruo en çok annenize benziyor.” Wu Qianqing gülümsedi.
“Ama kim olduğunu bu kadar çabuk nasıl tahmin edebilirsin?”
“Ruo dışında annene bu kadar çok benzeyen birini bulmak zor.”
“Huh? O A-Ruo mu? ” Guan Tong şok oldu, “Sadece bir ayda nasıl bu kadar kilo verebilirsin?”
“Baba, anne, son zamanlarda nasılsınız?” diyerek Wu Ruo gülümsedi.
Wu Qianqing, son zamanlarda olanları düşünürken içini çekti, “İçeri girip konuşalım.”
Wu Ruo içeri girdi ve son şeyler hakkında Wu Qianqing ile konuştu. Eggie onu bir restoranda beklediği için öğle yemeğine kalmadı. Bu nedenle öğle yemeği saatinde hikaye anlatan bir şov odasında ki Eggie’yi almak için Zuiyue Restaurant’a gitti.
Zuiyue Restaurant’a vardıklarında Wu Ruo arabadan indi ve restorana gitmeden önce hüzünlü çığlıklar duydu,
“Kardeşim, kardeşim, neden bu kadar küçüldün? Bu kadar küçük yaşta kalmanı sağlayacak yanlış bir ilaç mı aldın? Kardeşim, beni hala hatırlıyor musun? “
Wu Ruo baktı ve oğlunu ağlayarak tutan yakışıklı bir adam gördü.
.
.
.
Geldi bizim şapşik oğlan kendisini çok severiz
