Ji Mian ofisinde evraklar üzerinde çalışırken aniden Fang Kun içeri girdi ve içini çekti, “Xiao Jia Shu’nun işi bitti.”
“Ne oldu?” Ji Mian hemen başını kaldırdı, kaşları sıkıca çatılmıştı.
“Yurt dışındayken yarışırken birini öldürdü, resim birileri tarafından ifşa edildi, Chan Yue Kaplıca Tatil Oteli sözleşmeyi derhal feshetti ve onu karakterinde kusurlar olmakla suçladı. Sözcüyü çoktan değiştirdiler, ‘Aurora One Top’ – Ruan Ling Yi, imza töreninin bu öğleden sonra saat 4’te yapılması planlanıyor, birçok muhabir davetiyeyi çoktan aldı, tüm tören çok görkemli.
Her neyse, Xiao Jia Shu, Xiao Ailesi’nin ikinci genç efendisi değil mi? Neden bu kadar sefil yaşıyor? Kendi ailesinin oteli tarafından kara listeye alındı ama Xiao Ailesi’nden kimse onun için ayağa kalkmadı.” Fang Kun başını yana sallarken iç çekti.
Bunun başka bir servet rekabeti olduğuna şüphe yoktu. Xiao Jia Shu’yu kötü gösterip Çin’i terk etmeye zorladıktan sonra en büyük kardeşi Xiao Ailesi’nin sahibi olacaktı.
“Birini öldüresiye dövmüş olmasına imkân yok.” Ji Mian önce Xiu Chang Yu’yu aradı, ardından onun talimatlarını izledi ve Amerika Birleşik Devletleri’ne bir e-posta gönderdi. (Adamsın)
Ceketini giymek için ayağa kalktığında, “Üst kata bir göz atacağım, Guan Mian ofisinin halkla ilişkiler ekibinden internetteki yorumları kontrol etmelerini isteyeceğim. Bir yanlış anlaşılma var.”
Fang Kun onu durdurmak için hızla koştu. “Bu öyle değil Ji Ge, bu konuya karışmayalım! Lee Jia Er az önce daha büyük bir şeyin ortaya döküleceğini söyledi, o da Xiao Jia Shu ile ilgili, netizenlerden saat tam 3’te Weibo’suna bakmalarını istedi. Sanırım Xiao Jia Shu’nun onu yasaklamasını bir sorun haline getirmek için kullanacak, birbiri ardına, hepsi çıkmaz sokak!”
“Ji Guang Entertainment’ın taktikleri gittikçe daha kirli bir hal alıyor. Yani neden biri durduk yere Xiao Jia Shu’yu aşağı çekmeye çalışsın ki, hepsi de Chan Yue Kaplıca Tatil Oteli’nin onayını almaya çalışmak için. Adil olmak gerekirse, bu birkaç milyonluk bir ciro ücreti, kim kıskanmaz ki?” Ji Mian yerdeki göstergeye baktı ve alaycı bir tavırla, “Git halkla ilişkiler departmanına haber ver, toplantı için hazırlansınlar. Ben CEO Xiu’yu bulup birlikte bir plan yapacağım.”
Fang Kun onu durdurmak isterken endişelendi ama yapamadı, ancak Miao Mu Qing’in Weibo’sunu tek bir cümleyle güncellediğini öğrendi – Dedikodu yaymak şu anda eğlencelidir, sonra tüm ailen yakılacaktır[*]! @SmallSeedSpaling, senin masumiyetine inanıyorum!”
([*] İnsanlardan söylenti yaymamalarını isteyen bir deyiş, temelde söylenti yayarsanız tüm ailenizin yanarak öleceğini söyler)
Aman Tanrım, bu harika! Netizenlerden gelen saldırılar giderek ciddileşiyor, ateş toplayan bu ikisi dalgalar tarafından sürüklenip gidecek. Fang Kun bu iki baş belası insan yüzünden neredeyse gülmek isteyecek kadar sinirlenmişti ama Ji Mian’ın Weibo’yu açıp bir şeyler yazdığını gördü.
“Ji Ge ne yapıyorsun? Telefonunu bırakamaz mısın? Biraz sakinleşelim! Sen ve Xiao Jia Shu’nun ilişkisi sadece ortalama, neden bu çamurlu suya karışmak istiyorsun?” Fang Kun telefonu almak için acele etti ama Ji Mian’ın soğuk bakışları altında yavaşça geri çekildi.
“Xiao Jia Shu, gözümün üzerinde olduğu en umut verici yeni gelenlerden biri, gereksiz söylentiler yüzünden düştüğünü göremem.” Kelimesi kelimesine vurguladı ve bitirdikten sonra düzenlenmiş metni gönderdi –
Ahlaken dürüst ol, kendine layık ol, kelimeler yüzünden sinme. @SmallTreeSapling.
Miao Mu Qing’in Weibo’su netizenlerin ateşine benzin döktüyse, Ji Mian’ın Weibo’su bir kargaşaya neden oldu.
Netizenler artık Xiao Jia Shu’nun sağlam bir geçmişi olduğu söylentisinin doğru olduğuna daha da ikna oldular, sadece cinayet suçundan kaçmakla kalmıyor, aynı zamanda Rui Shui ve Guan Shi’nin en iyi kadın ve erkek yıldızlarını masumiyetini temizlemek için ona yardım etmelerini sağlayabiliyordu, gücü neredeyse evrenseldi. Bu tür insanlar toplum için kanserdir ve sürgün edilmelidir!
Fang Kun hızla yorumlara baktı ve aceleyle şöyle dedi: “Ji Ge bak, hayranların sana en sadık olanlar ama şimdi yaptıklarını bile anlayamıyorlar. Bu olaydan sonra itibarın ciddi şekilde zedelenecek, emekli olmayı planlıyor olsan bile kendini bu şekilde mahvedemezsin, değil mi? Xiao Jia Shu’nun haksızlığa uğradığından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Ya doğruysa?”
“Madem halkla ilişkiler departmanını bilgilendirmeni istedim, o zaman git, neden hâlâ gereksiz şeyler hakkında konuşuyorsun? Xiao Jia Shu’nun nasıl biri olduğunu herkesten daha iyi biliyorum.” Ji Mian’ın ifadesi sert ve gözleri derindi. Xiao Jiashu’nun oyunculuğa olan sevgisi yüzünden güçlü inançlara sahip olduğunu düşündüğü sürece, hiçbir şey yapmadan oturamazdı. Parlak olması gereken bir yıldızın düşmesine ve karanlık tarafından yutulmasına seyirci kalamazdı. Dahası, bu söylentilerin neyle ilgili olduğunu herkesten daha iyi biliyordu. Kurban(jiashu) henüz bir şey söylemedi, ama fail (Le jiaer) gevezeliğe başladı, siyah ve beyazı tersine çevirdi.
Asansör yavaşça yukarı çıktı, 26. kata ulaşmak üzereyken, Ji Mian birinin ağladığını belli belirsiz duydu, ne kalp delici ne de kulak deliciydi, ama canı yanmış küçük bir hayvan gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Birden hastanedeki o anı hatırladı, sonra asansörden çıktı ve merdivenlere doğru yürüdü, Xiao Jia Shu’nun köşede bir topun içine kıvrıldığını gördü, başı dizlerinin ve kollarının arasına gömülmüştü, hafifçe titriyordu ama hiç ses çıkarmıyordu.
Ama Ji Mian onun ne kadar üzgün olduğunu biliyordu, umutsuzluk onu neredeyse boğuyordu.
“Ne diye ağlıyorsun?” Ji Mian alçak bir sesle, “Burada ağlayacak vaktin varsa, neden kendini açıklığa kavuşturmanın bir yolunu bulmuyorsun?” dedi.
“Ji Ge?” Xiao Jia Shu aniden başını kaldırarak sümük ve gözyaşlarıyla dolu yüzünü gösterdi.
Ji Mian bir mendil çıkardı ve Xiao Jia Shu’nun yüzüne kapatıp şiddetle ovuşturdu,” Masum olduğunu biliyorum, git kanıtları bul.”
“Ji Ge anlamıyorsun, benim masum olup olmamam önemli değil, önemli olan bunun arkasındaki kişinin kim olduğu. Eğer ailem olsaydı, ne söylersem söyleyeyim beni Amerika’ya gönderecekler. Eğer aileniz sizin hakkınızda kötü şeyler yayıyorsa, o zaman asla masum olduğunuzu kanıtlayamazsınız. Bu duyguyu bilirim, bu şekilde ölen iyi bir arkadaşım var.”
Xiao Jia Shu mendili tuttu, Ji Ge’nin onun en toplanmamış tarafını görmesini istemiyordu.
“Aileni ara, onlara bunu yapanın kim olduğunu sor. Eğer itiraf ederlerse, gerçeği öğrenebilirsin; eğer inkâr ederlerse, o zaman rahatlarsın. Hiçbir şey sormamak, bir köşeye saklanıp sadece tahmin yürütmek yapılacak en aptalca ve en zayıf şey.” Ji Mian telefonunu eline aldı ve usulca açtı, “Bir bak, bu cevapsız aramaların hepsi senin için endişelenen insanlar, yolun sonuna hâlâ çok uzaktasın.” dedi.
Xiao Jia Shu telefonu aldı ve baktı, yanakları hemen kızardı, Anne, Xiu Amca, Aintree Xiu, Mei Xuan Jie, Zi Jin Ge, Asistan Xiao Zhou, Yönetmen Luo, Miao Mu Qing….. düzinelerce cevapsız arama neredeyse internetinin kilitlenmesine neden oluyordu, WeChat rahatlatıcı mesajlarla dolup taşıyordu.
İnsanlar onu Weibo’da etiketlemeye devam ediyor, en bariz olanı Ji Ge’nin az önce paylaştığı gönderi – kendine layık ol, kelimeler yüzünden sinme, Ji Ge aslında ona %100 inandı. Ayrıca, en tartışmalı zamanda onu savunan Mu Qing Jie de vardı……
Xiao Jia Shu’nun buz kesmiş kalbi hemen canlandı, önce ağabeyini aradı, telefon kapanınca ayağa kalktı ve kararlı bir şekilde, “Yenilgiyi kabul etmeyeceğim, elimde kanıt var.” dedi.
Trafik kazası soruşturma dosyası, işbirliği içinde verdiği ifadeler soruşturma sırasında toplandı, ayrıca He Yi’nin ölmeden önce kaydettiği ses kaydı en iyi kanıttı. Dedikodu yayan ve kendisine iftira atan herkesi dava etmek ve tüm paralarını kaybetmelerini sağlamak istiyordu!
“Elinde kanıt olması iyi, en üst kata çık, CEO Xiu şu anda gerçekten endişeli olmalı.” Ji Mian onu asansörün önüne götürdü, çenesinde hâlâ gözyaşı ve sümük olduğuna bakarak bir parça kağıt mendil çıkardı ve silmesine yardım etti.
Koşarak gelen Lin Le Yang tesadüfen bu sahneyi gördü ve kalbi kıskançlıkla doldu. Weibo’da hiç paylaşım yapmayan Ji Ge’nin Xiao Jia Shu için ayağa kalktığına inanamadı, bu ilk kez oluyordu! Xiao Jia Shu ile ilişkisi neydi? Neden onun masum olduğundan bu kadar emindi?
Ji Mian bir şeyler hissetti ve dönüp ona baktı ama hiçbir şey açıklamadı.
Lin Le Yang isteksizce gülümseyerek öne doğru yürüdü. “Ji Ge, internet artık her yerde. Halkla ilişkiler departmanına gidip bir göz atmalısın, bir toplantı hazırlıyorlar.”
“Toplantı için en üst kata çıkmalarını sağla, tüm halkla ilişkiler personeli CEO Xiu’nun planladıklarını dinleyecek.” Ji Mian sanki söyleyecek bir şeyi varmış gibi ona derin derin baktı ama sonunda hiçbir şey söylemedi.
Asansörün kapısı açıldı, sonra kapandı, hızla yukarı çıktı ama Lin Le Yang içeri girmedi, yüzündeki gülümseme yavaş yavaş acılaşarak kat göstergesine baktı. Xiao Jia Shu ortadan kaybolsa ne kadar harika olur? Bu şekilde düşünmekten kendini alıkoyamadı.
Başkanın ofisi o kadar sessizdi ki bir iğne düşse duyulabilirdi. Birkaç asistan bilgi vermek için gelip gidiyordu, ancak yüzlerinde korku dolu bir ifadeyle nefeslerini bırakmaya korkuyorlardı.
Rui Shui’nin CEO’su Su Rui, Jia He’nin CEO’su Song Xing Zhou, Pu Zhong Media’nın CEO’su Zhan Shi Bo…… Sadece öksürerek tüm eğlence sektörünü sarsabilecek insanlar bir araya toplanmış, pencerenin kenarında oturan kadına endişeyle bakıyorlardı.
Bu kadın hem zarif hem de çarpıcıydı, kalın kaşları onun kahraman ruhuna katkıda bulunuyordu. Bir zamanlar Asya’da popüler olan ve en parlak dönemlerinde eğlence sektöründen emekli olan, asla yaşlanmayan tanrıça Xue Miao.
Kıpkırmızıya boyanmış parmak uçlarıyla masanın üzerindeki telefona dokundu ve kayıtsızca şöyle dedi: “Lee Jia Er’in haberi vermeyi, Yuan Ling Yi’nin de sözleşmeyi imzalamayı bitirmesini bekle, ancak o zaman gerçeği açıklarız. Oğlumu alaşağı etmek mi istiyorsunuz? Onları mahvedeceğim ve her şeylerini kaybettireceğim, bakalım kim daha zalim!”
Oh, siktir! Xiao Jia Shu, Xue Miao’nun oğlu mu? Bu büyük bir şov!
Asistanların hepsi büyük bir şok yaşadı ve gerçeğin filmlerden daha abartılı olduğundan yakındılar.
“Miao Miao endişelenme, Ji Mian Küçük Ağaç’ı çoktan buldu, yakında gelecek.” Xiu Chang Yu telefonuna baktı ve “Xiao Qi Jie ne dedi?” diye sordu.
“Onunla yeniden evlenmediğim sürece, Küçük Ağaç’ın onun oğlu olmadığını ve bunu umursamayacağını söyledi.” Xue Miao dudak büktü, “Umursamıyorsa ne olmuş yani, buna ihtiyacım var mı? Doğru ya, bu sefer her şey Ji Mian sayesinde oldu, öyle olmasaydı soruşturma kayıtlarını bu kadar hızlı alamazdık.”
“Birleşik Devletler’de birkaç bağlantısı var, soruşturma kayıtlarını almak zor olmadı.”
Ji Mian hakkında konuşurken, Xiu Chang Yu da şok oldu. Her zaman gençleri hakkında konuşsa da, doğru ve yanlışın net olmadığı olaylara asla karışmazdı. Kendisine çok değer verirdi.
“Önemli değil, yine de ona teşekkür etmeliyiz. Küçük Ağaç’ın evde hep onu övdüğünü duyuyorum, on cümleden sekizi Ji Ge hakkında.” Oğlunun yakında geleceğini duyan Xue Miao’nun yüzündeki soğuk ifade bir anda yumuşadı ve minnetle, “Ayrıca Küçük Ağaç’a yardım etmek için çabucak geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim, bu olay bittiğinde size biraz yemek ısmarlayacağım.” dedi.
“Xue Jie neden bize karşı bu kadar kibar davranıyorsun, bu önemli bir şey değil ki? Gösteriyi izlemek için daha da hevesliyiz.” Su Rui televizyonu açtı ve neşeyle gülümsedi, “Bu insanların sonunun nasıl olacağını görmek için bekliyorum.”
.
.
.
Annesine aşığım bu kadın best
