Xiao Jia Shu’yu eğlence sektöründen ve hatta Çin’den kovma hedefine ulaşmak için, bazı insanlar kasıtlı olarak ona iftira atmak için söylentiler uydurdu ve çok kısa bir süre içinde onu alaşağı etmek için büyük ölçekli bir proje yürütmek üzere insan gücü satın aldı. Mali, maddi ve insani bağlantılar çok yeterli olduğundan ve her iftira ulusun en tabu ahlakına dokunduğundan, bu olayın etkisi çok olumsuz ve büyük oldu.
Xiao Jia Shu’nun mevcut durumunu özetlemek için üç kelime yeterli, yani “tüm internet iftiralarla dolu“.
Görünüşe göre bir gecede ulusal bir günahkar haline geldi. Ji Guang Entertainment ve Chan Yue Hotel’in eylemleri netizenleri kör bir eleştiri savaşına sürükledi.
İlgili taraflar birbiri ardına basın toplantısı düzenlemek için öne çıktılar, önce Li Jia Er’in acıklı hikayesi ve ardından Ruan Ling Yi’nin kesilen onayıyla Xiao Jia Shu açıkça ipin ucundaydı. Herkes onun cevabını ve açıklamasını bekliyordu, bu yüzden bir basın toplantısı düzenlemeye karar verdiğinde, canlı yayın anında insanlarla doldu ve diğer birçok canlı yayın platformu bunu yayınladı
Şu anda, Ji Guang Entertainment’ın sanatçıları da zaferlerine hazırlanmak için salonda toplanmıştı. Ruan Ling Yi, Ji Guang’ın en iyi kadın yıldızı ve Chan Yue Hotel’in ciro sözleşmesi için savaşmasına yardımcı olmak amacıyla, Ji Guang’ın tüm sanatçıları patronları tarafından böyle yapmaları söylendikten sonra Xiao Jia Shu’ya karşı durdular ve hatta Li Jia Er, Xiao Jia Shu’yu ölümüne ezmek için çektiği sefil çileyi ifşa etmek için “cesurca” öne çıktı.
Basın toplantısından sonra Li Jia Er salona döndü, gözleri hafifçe kızarmış ve şişmişti ama bakışları kararlıydı. Aynı dönemde çıkış yapan sanatçılar onun etrafında toplandı ve sanki bir kahramanmış gibi ona sarıldı.
“Harikaydın!”
“Herkes seni destekleyecek!”
“Geçmiş geçmişte kaldı ve daha iyi bir yarına sahip olacaksın.”
“O pislikten intikamını alacaksın!”
Herkes onu teselli ediyordu, görünüşte samimi görünüyorlardı ama içlerinde ne düşündükleri bilinmiyordu. Li Jia’er gerçekten şanslıydı çünkü dibe vurmanın eşiğindeydi ama sonra Xiao Jia Shu’yu basamak olarak kullanarak tekrar yukarı tırmandı. Tecavüze uğradıysa ne olmuş yani? Yutturmaca doğru olduğu sürece, bu onun için bir bonustu. Bugünlerde, internet kullanıcıları güçlüden korkmayan ve kendine güvenen bu tür kişilikleri seviyordu.
“Teşekkür ederim, hepinize teşekkür ederim.” Li Jia Er minnetle eğildi, sonra tenha bir köşe bulup oturdu, başını eğip gözyaşlarını siler gibi göründü ama gerçekte gizlice gülümsedi. Bir gün ilerleyeceğini biliyordu! Xiao Jia Shu, sen deli değil miydin? Ruan Ling Yi’den daha deli olabilir misin? Arkasında Xiao’s Pharmaceuticals’ın Dördüncü Genç Ustası vardı!
Daha kırmızı görünmek için kasıtlı olarak gözlerini ovuşturarak televizyona baktı. Saat dörttü ve Ruan Ling Yi’nin imza töreni gerçekleşmek üzereydi. Bir ciro için yılda kırk beş milyon dolar, sonunda kim alacaktı? Böyle bir günü olsaydı …… O hayal dünyasında kaybolmuşken, Xiao ailesinin gerçek dümencisi gelip ağır bir bomba patlattığında imza töreni büyük bir dönüş yaptı. Xiao Jia Shu’nun aslında Digbang’ in kendi küçük kardeşi olması nasıl mümkün olabilirdi? Onun neslinden gelen tüm Xiao oğullarına “Ding” adının verildiği doğru değil miydi? Xiao Jia Shu’nun bununla ne ilgisi vardı?
Durum anında tersine döndü ve Xiao Ding Bang tarafından tanınmayan Ruan Ling Yi derhal mekandan “çıkarıldı”, merdivenlerden inerken tökezleyerek geri dönmesi oyunculuk kariyeri için mükemmel bir son değildi. Herkes onun kendi ailesi gibi olan Xiao’lardan ciro kopardığı için bittiğini biliyordu, hatta böyle kirli numaralara başvurmuş olsaydı, kesinlikle itibarını kaybedecek ve muhtemelen hapse girecekti!
Salon iğne atsan yere düşmeyecek kadar sessizdi ve sanatçılar yüzlerinde korku dolu bir ifadeyle birbirlerine bakıyorlardı. Ertesi dakika menajerleri aradı, ya çenelerini kapalı tutmalarını ya da tweet’lerini silmelerini emretti, aceleyle birbiri ardına.
Olayların bu şekilde gelişmesiyle gafil avlanan Li Jia Er, işlerin daha da kötüye gittiğini fark edince gerildi. Bir zamanlar Asyalı bir tanrıça olan Xue Miao, aslında Xiao Jia Shu’nun annesiydi ve yirmi yıl sonra ilk kez kamu medyasının önüne çıkarak oğlu hakkındaki söylentileri temizlemeye yardımcı olacaktı.
Elinde kanıt olup olmadığından bahsetmeksizin, sadece orada durması bile birçok hayran için en heyecan verici andı! Anında çılgına döndüler ve hatta bazıları bağırdı – Tanrıça artık konuşmayı bırakabilirsin, Xiao Jia Shu’yu affedemez miyiz? O senin oğlun, iyi biri olmalı!
Li Jia Er, hiçbir bakış açısı ve inancı olmayan yorumlara bakarken tüm kalbi buz kesmişti. Xue Miao’nun etkisi aşikârdı. Ancak onu daha da endişelendiren şey, Xue Miao’nun elinde çok sayıda kanıt olmasıydı ve ses kayıtlarından biri çalındığında, zihninde anında iki büyük kan kırmızısı kelime parladı – her şey bitmişti!
Li Jia Er, eşsiz sesi sayesinde Süper Yeni Ses yarışmasının galibi oldu. Sesi normal bir kızınki gibi kristal berraklığında değil, daha ziyade metalik bir çarpışmayı andıran törpülü ve soğuk bir sesti ve bu da onu unutulmaz kılıyordu. Bu benzersizlik nedeniyle gazeteciler ve internet kullanıcıları sesin gerçekliğine neredeyse ses çalınır çalınmaz ikna oldular.
Ne kadar sürtük olduğunu ve onu nasıl aptal yerine koyduğunu söyleyerek He Yi’yi aşağılayarak alay etti. Sözde “tecavüz” hakkında halka söyleyemediği gerçeği ona çirkin, kaba ve utanmaz bir şekilde anlattı. Yi ona tek kelime edemeyecek kadar kızgındı ama kayıt cihazı onun hırıltılı, çaresiz soluk alışlarını bütünüyle kaydetmişti.
Sonunda, sanki bir şey patlamış gibi yüksek bir patlama sesi geldi ve ancak o zaman ses kesik kesik bir mırıltıyla sona erdi.
Li Jia Er, etrafındaki insanların yüz ifadelerine bakmaya cesaret edemeyerek yüzünü kapattı. Şu anda çırılçıplak soyulup karların içine atılmış gibi hissediyordu, utanç ve öfke duyuyor, aynı zamanda kalbi ürperiyordu. Ses kaydının uydurma olmadığını herkesten daha iyi biliyordu. Bu ses taklit edilemezdi.
Kendi söylediklerini nasıl hatırlamazdı? Ancak daha sonra He Yi’nin telefona cevap verirken kaza geçirip öldüğünü öğrendi, bir süre kendini kibirli ve korkmuş hissetti, ancak He Yi’nin babasının haberi eve bile yaymadığını, hatta külleri onun için geri getirmediğini öğrendi, o zaman sadece zihni rahatladı.
Ancak gerçekler bir kez daha şu sözü doğruluyordu: iyiliğin ödülü, kötülüğün cezası vardır ve bu cezanın olmaması değil, sadece zamanının gelmemiş olmasındandır. Li Jia Er’in intikamı yıllar sonra gelse de eksik değildi.
Tam o sırada, menajeri Ou Jie birkaç polis memuruyla birlikte içeri girdi ve sinmiş bir ifadeyle, “Bu Li Jia Er,” dedi.
Li Jia Er polisin bir şey söylemesini beklemeden histerik bir şekilde bağırdı,
“Xue Miao’nun He Yi ile hiçbir ilişkisi yok, bu yüzden davacı olmaya uygun değil. Davacı olarak hareket etmezse, beni soruşturma için tutuklamaya hakkınız yok!” Kendisini daha iyi “korumak” için hukuk eğitimi de almıştı.(🐍)
“Çok şey biliyorsunuz, görünüşe göre yıllardır bu konu hakkında çok düşünmüşsünüz.” Bir polis memuru soğuk bir şekilde, “Doğruyu söylemek gerekirse, davacı He Yi’nin küçük erkek ve kız kardeşi ve şu anda Çin’e geliyorlar ve önce Bayan Xue Miao’ya bir vekaletname göndererek bu davada kendilerini tam olarak temsil etmesini istediler. Lütfen soruşturmaya yardımcı olmak için bizimle birlikte geri gelin.”
“He Yi’nin ne zamandan beri küçük kardeşleri var?” Li Jia Er hâlâ ölüm sancıları içinde kıvranıyordu.
“Neden bu kadar çok soru soruyorsun? Gidiyor musun, gitmiyor musun?” Bir kadın polis memuru sabırsızlandı ve Li Jia Er’i sürüklemeye başladı. İlk başta ona sempati duymuştu! Gerçeğin böyle olacağını hiç düşünmemişti. Başkalarına zarar vermek ve sonra onlara şantaj yapmak, bu kadar kötü biri hâlâ insan mı? O canavar!
Li Jia Er karakola götürülürken, ofisin kapısında bekleyen paparazziler onu aklını kaçırmış gibi filme aldı ve internette yayınladı. Bu şok edici tersine dönüş, ahlaklarına yıkıcı bir darbe indirildiğini hisseden ve kendilerini sakinleştirmek zorunda kalan öfkeli netizen kalabalığını sersemletti.
Li Jia Er için adalet aramak üzere güçlerini birleştirmiş olan kadın hakları grupları öfkelendiler, utandılar ve Xiao Jia Shu’yu karalayan blog yazılarını aceleyle sildiler. Kamuoyunun bilmediği şey ise Xue Miao’nun He Yi’nin üvey kardeşlerini Li Jia Er’e karşı savaşmak üzere Çin’e dönmeye ikna etmek için çok para harcamış olduğuydu.
Ayrıca He Yi’nin babasının hatası da pek iyi işler yapmaması ve başka bir ülkeye göç ettikten sonra beş parasız kalmasıydı. Metresini ve iki gayrimeşru oğlunu hayatta kalma mücadelesi vermek zorunda bırakmıştı. Ama her şeye rağmen acımasız bir adamdı ve Li Jia Er’in ailesiyle olan ilişkilerinin ses kayıtlarını ve cenin kesitleri ile DNA raporlarını, her ihtimale karşı saklamıştı.
Bugün, bu kanıt Li Jia Er’i cehenneme göndermek için yeterliydi.
Her şey Xue Miao’nun kontrolü altındaydı. Kayıt cihazını kapattı ve yavaşça konuşmadan önce herkesin sakinleşmesi için yarım dakika daha verdi,
“Sondaki gürültüye bir araba kazası neden oldu. He Yi, sizin deyiminizle ‘tecavüzcü’, ‘kurban’ Li Jia Er’in sözlerinin etkisiyle aklını kaybetti ve bir köprü ayağına çarparak öldü. Oğlumun birini ezdiği bu resim,” diyerek devasa ekranı işaret etti, “araba kazasının gerçekleştiği yer.”
Fotoğrafın yerine, bir spor arabanın aşırı hızla bir köprü ayağına çarptığı, sürücünün arabadan fırladığı ancak anında ölmediği ve belli belirsiz hala çırpınırken görüldüğü bir güvenlik kamerası görüntüsü kondu. Yoldan geçen birkaç kişi polisi aradı, ardından koşup cep telefonunu aldı ve en sık iletişim kurduğu kişiyi aradı.
Video yaklaşık beş dakika ileri sarıldı ve ekranda genç bir Xiao Jia Shu belirdi. Taksiden atlıyor ve olabildiğince hızlı bir şekilde yeşil kuşağın ve çitlerin üzerinden He Yi’nin yanına koşuyor. Dizlerinin üzerine çöküyor, ellerini uzatıyor ama ona dokunmaya cesaret edemiyor ve tekrar tekrar “yardım edin” diye bağırmadan önce çaresizce saçlarını çekebiliyor.
Monitör sesi alamıyordu ama onun çılgın ve çaresiz ifadesini alabiliyordu. Yüzü gözyaşlarıyla kaplıydı ve açıkça yıkılmış bir halde bağırmaya devam ediyordu.
Ambulans gelmeden önce He Yi daha fazla dayanamadı. Xiao Jia Shu’nun elini tuttu ve bir şeyler söyledi, Xiao Jia Shu başını çevirip arkasına baktı ve iyi kalpli biri hemen daha önce aldığı cep telefonunu uzattı. Otuz saniye sonra He Yi tamamen hareketsiz kaldı ve Xiao Jia Shu’nun yüzünde şaşkın bir ifade belirdi. En iyi arkadaşının bu kadar ani bir şekilde ölmüş olmasını kabullenemiyordu, bu asla uyanamayacağı bir kâbus gibiydi.
Xue Miao kareyi dondurmak için uzaktan kumandaya bastı, ardından önceki fotoğrafı göstermek için geri sardı. İki sahnenin, insanlardan arka plana ve zamana kadar tek bir hata veya tutarsızlık olmadan mükemmel bir şekilde eşleştiği açıktı. Gerçek buydu.
.
.
.
Olayı bilmeme rağmen çok kötü oldum
Keşke gerçek dünyadaki adalet de bu şekilde yerini bulsa, ilahi adalet elbet tecelli edecek ama yürek dayanmıyor işte..
