When an Alpha is Marked by One of His Own Kind Bölüm 37

“İkinci tura geçelim! DG ilk turda bir mağlubiyet aldı. Bir sonraki maç için takım kompozisyonlarında bazı ayarlamalar yaptıklarını görecek miyiz? Gördüğümüz kadarıyla iki taraf da… Mm, mhm, görünüşe göre geçen seferki yasağın neredeyse aynısını uygulayacaklar-“

“DG’nin yasaklamaları oldukça iyi, BLX’in alt koridor seçeneklerini kapatmayı hedefliyorlar. Aynı zamanda BLX, favori kahramanı Renekton’un kurt yavrularını bir kez daha engelledi. Bir önceki turdan BLX’in kurt yavrularını en zayıf koridor olarak gördüğünü anlayabiliyoruz. Önümüzdeki turlarda, BLX muhtemelen onu tekrar hedef alma şansından geri adım atmayacaktır. DG’nin nasıl karşılık vereceğini göreceğiz.”

Yorumcuların sesleri stadyum boyunca çınladı ve tribünler DG Takımı için sağır edici tezahüratlarla dalga dalga doldu.

Şu anda çok az şansları olmasına rağmen, taraftarları hala güvenle doluydu. Ne de olsa DG Takımı bir dünya şampiyonasının yoğun baskısını tecrübe etti. Tüm DG oyuncuları zihinsel ve duygusal olarak güçlüdür ve dezavantajlı olmak onları sadece daha şiddetli savaşmaya itecektir. Asla sinmeyecek ve hiçbir şeyden vazgeçmeyeceklerdir.

“DG! Hadi, hadi! DG! Yapabilirsin!”

Güçlü tezahüratlar stadyumun her köşesine yayıldı, ancak sahnedeki yerlerinde oturan her yarışmacı son derece rahattı. Kamera yüzlerinde geziniyor ve ciddiyete neredeyse hiç ihanet etmeyen dingin bir ifade yakalıyordu.

Birkaç dakika önce-

Lao Wo her zamanki gibi değerli termosunu okşuyordu. Qian Bao, stadyumun kendi tarafındaki klimanın yeterince çalışmadığından yakınıyordu. Sadece bir tur attıktan sonra terden sırılsıklam olmuştu bile. Birkaç mendil kapıp boynunu sildi ve diğerlerine acele etmelerini ve bir sonraki maçı çabucak bitirmelerini, böylece üsse dönüp duş alabileceğini söyledi.

Formasyonlarının bir tarafında oturan Shen Qiao ve Lu Zhe koltuklarında rahatlamışlardı. Lu Zhe’nin dudaklarının kenarındaki gülümseme bir an öncesine göre daha güçlüydü, sanki oldukça iyi bir ruh hali içindeydi.

Bir önceki sorusunun devamını getirdi ve “Daha sonra nerede yemek istediğine karar verdin mi?” diye sordu.

Shen Qiao tembelce sandalyesinde arkasına yaslandı. Duruşu çok rahattı ama bakışları ekrana sabitlenmişti. Seçme ve yasaklama aşaması başladığında yavaşça cevap verdi: “Kazandığımızda konuşuruz. Kaybedersek, sadece üssün kafeteryasındaki yemekleri yeriz – önce kahramanlarınızı seçmek ister misiniz?”

Lu Zhe’nin gülümsemesi artık gözlerine kadar ulaşmıştı. Cevap vermesi için Shen Qiao’ya baskı yapmadı.

Arkalarında, Koç Fang bir kulaklık takmış ve elindeki not defterini karıştırıyordu. Konuşmalarının kesildiğini duyunca sordu, “Lu Zhe, ilk seçeneği sen seç. Gragas mı, Lee Sin mi, yoksa başka biri mi?”

Lu Zhe ancak o zaman “Lee Sin.” dedi.

Başarısız olduğu yerde geri dönecekti.

Son maçlarında yeterince iyi oynamadığını düşünüyordu. Bu takım kompozisyonuyla ilgili bir sorun değildi.

Lu Zhe konuşur konuşmaz, Shen Qiao seçim ekranında seçtiği kahramanı buldu ve koçlarından bir onay kelimesi duymayı beklemeden onu kilitledi.

BLX onların bu seçimi yapmasını izledi ve hemen ardından Xayah ve Rakan ikilisini kendilerine kilitledi.

Yorumcu bu eylemleri gerçekleştikleri anda anlattı. “Pekâlâ, Xayah ve Rakan maçta. Alt koridorları için DG… Kai’Sa’yı aldılar! Kai’Sa, Thresh’in yanı sıra diğer destek kahramanlarıyla da oldukça iyi bir eşleşme oluşturuyor. BLX, DG’nin destek seçeneklerini sınırlamak için bir sonraki yasağı kullanmayı düşünebilir.”

“Öyle mi? DG destek kahramanlarını seçmek için acele etmedi… onun yerine Qiyana’yı seçtiler! Aha, Qian Bao açıkça bir önceki turdaki kendi performansından memnun değildi. LeBlanc’ın yeterince güçlü olmadığını mı söylemeye çalışıyor? Qian Bao mu? Hm… bu gerçekten de Qian Bao’nun en güçlü kahramanlarından biri. Hepimiz muhteşem performanslar görmeyi dört gözle bekleyelim.”

“BLX-LeBlanc tarafında! Bu seçim oldukça tahmin edilebilir. Her şeyi kitabına göre oynadıklarını görebiliyoruz.”

Yorumcular analizleri hakkında saçmalarken, DG ve BLX sırayla iki kahramanı daha yasakladı. BLX ormancılarını kilitledi ve DG’den Er-Hua kendisi için bir kanca* destek kahramanı seçti.
( League of Legend’daki Kanca, mobil efsanedeki Franco’nun kahramanı gibi rakibin kahramanını kancalayabilen / yakalayabilen / çekebilen bir kahramandır)

Her iki tarafta da hala kararsız bir pozisyon vardı.

“Qiaoqiao?” Lu Zhe ses kanalından seslenerek Shen Qiao’nun kahramanını seçmesini istedi.

Koç Fang bir önceki turda Shen Qiao’ya seçimi konusunda tavsiyede bulunmuştu. Sonuç olarak, Shen Qiao Aatrox’u seçti ve düşmanın seçtiği Jayce’in kurbanı oldu. Bu turda, Koç Fang sadece rakibin takımının kompozisyonuna bakarak bile bunu söyleyebilirdi-

Shen Qiao hangi kahramanı seçerse seçsin, Xu Xiao kesinlikle onunla dövüşecek bir kahraman seçecekti.

Bu nedenle Koç Fang, Shen Qiao’ya mevcut takım kompozisyonlarına göre kendi seçimlerini yapmasını söylemeye karar verdi. Shen Qiao kesinlikle en güçlü kahramanını seçecekti.

Tüm oyuncuların aşağı yukarı aynı beceri seviyesine sahip olduğu profesyonel takımlar arasındaki maçlarda, doğru kahramanı seçmek çok önemlidir. Oyun versiyonuna bağlı olarak, bir kahraman diğerine kolayca karşı koyabilir – önceki turda Jayce’in Aatrox’a karşı koyması gibi.

Ancak bu kuralın istisnaları da vardır.

Bazı oyuncular, en iyi kahramanlarını kullanırken, kahramanlarının optimal olmadığı oyun versiyonlarında bile, teorik olarak seçimlerine karşı koyabilecek kahramanlara karşı bile çok başarılı olabilirler.

Koç Fang’ın sözlerini duyan Shen Qiao bir an düşündükten sonra, “Vladimir iyi mi?” diye sordu.

Koç Fang bir an için dondu kaldı. Shen Qiao’nun Seviye 6’dan önce çöp olan bir kahramandan böyle bir talepte bulunduğunu ilk kez görüyordu. Ancak Vladimir’i bir üst koridor kahramanı olarak görmek oldukça yaygındı. Koç Fang’in büyük şaşkınlığı yersizdi.

Sadece BLX bugün açıkça DG’nin üst koridorunu hedefliyordu. Vladimir erken oyunda yok edilirse, daha sonra takım savaşlarını kazanmak neredeyse imkansız hale gelecektir.

Ama Vladimir’le ilgili iyi bir şey vardı.

Öldürme ve deneyim kazandığı sürece gerçekten uçabilirdi.

Koç Fang hemen Shen Qiao’nun seçimini onurlandırmaya karar verdi. “Elbette. Vladimir’i getir.”

DG son kahramanını kilitlediğinde, BLX de son seçimini yaptı – Mordekaiser.

“Mordekaiser Vladimir’e karşı, hm… bu seçim beklendiği gibi olmalı. Bu şekilde, Mordekaiser Vladimir’in kanının akmasını sağlayabilir – ne de olsa o bir tank*. Ve kaçmaya çalışan herkesi köşeye sıkıştırabilir. Savaş patlak verdiğinde, en zorlu düşmanları Ölüm Diyarı’na sürükleyebilir. Gerçekten de çok fazla kullanışlı yeteneği var… Görünüşe göre BLX bu kez üst koridordaki kurt yavrusunu hedef alacak.”

(Kahraman Tank = Güçlü savunma yeteneklerine sahip Kahraman)

Yorumcunun ses tonunda bir parça karamsarlık vardı. Gözleri olan herkes Shen Qiao’nun bir önceki rauntta Xu Xiao’nun dengi olmadığını görebiliyordu ve kimse Shen Qiao’nun kırılgan Vladimir’inin bu sefer etkileyici bir şey yapabileceğini düşünmüyordu. Yorumcular o sırada net olmayan bir şey söyleyecek kadar cesur değildi.

“Sorun şu ki…” Başka bir yorumcunun ses tonu daha da şüpheciydi. “Daha önce resmi bir maçta bu kahramanı oynayan bir kurt yavrusu görmedik. Ve bir düşünün. Bugün, BLX üst koridorda kesinlikle kolay olmayacak. Kurt yavrusu Vladimir yerine bir tank kahramanı seçseydi, belki de bu turda daha fazla etki yaratabilirdi? İlk aşamalarda bu kadar kolay ölmezdi, bu da ona daha sonra takım savaşlarında daha fazla gelişme ve katkıda bulunma şansı verirdi.”

İki yorumcu karşılıklı bakıştılar. Onların sözleri tüm izleyicilerin kafasını bir şüphe sisi ile doldurdu. Canlı yayın odasında, öfkeli taraftarlar ekran yorumlarına soru işaretleri gönderdi. Daha dengesiz taraftarlar yorumculara karşı bir tugay oluşturmaya başladı.

Ancak DG bu turda kaybederse, yenilgiden kesinlikle Shen Qiao ve koçu sorumlu tutulacaktı.

Yorumcular birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra içlerinden biri çok tipik ve uzlaşmacı bir değerlendirme yaptı.

“Ancak DG’nin Vladimir’i burada oynatacak kadar cesur olduğunu düşünürsek, bunu Kurtadamların bu kahramanla iyi başa çıktıklarının bir kanıtı olarak kabul edebiliriz. Ayrıca, genel takım kompozisyonları oldukça iyi. Her iki taraf da büyük potansiyele sahip orta koridor oyuncuları, ormancılar ve destek oyuncuları seçti. Önümüzdeki maçta her iki taraftan da güçlü bir performans bekliyoruz!”

Çok hızlı bir şekilde, maç stadyumdaki büyük ekranda oynamaya başladı-

“Dikkatli olun, ormancıları geliyor.” Lu Zhe her zamanki gibi DG ses kanalında ilk konuşan kişi oldu.

Gözetlemeyi bitirdiğinde, BLX’in ormancısı Gragas’ın gerçekten de orta koridor ve iki alt koridor oyuncusuyla birlikte çalılıklara doğru ilerlediğini gördü.

Bu Gragas bir Süpürme Merceği ile donatılmıştı, takım arkadaşlarıyla birlikte ormana yaklaşırken DG bölgesini gördü ve kendi hareketlerinin düşman tarafından tespit edildiğini anında anladı. Bu plan başarısız oldu. Gragas takım arkadaşlarını hızla nehrin diğer tarafına geri götürdü.

O anda Shen Qiao koridora girdi. Xu Xiao’nun rakibi minyonları çiftleştirerek çoktan 2. Seviyeye ilerlemişti. Xu Xiao hemen saldırıya geçti ve Shen Qiao’yu tek başına öldürmeye kararlıydı.

Shen Qiao parladı ve geri çekildi, ancak Mordekaiser yine de onun HP’sinin yüzde kırkını kesmeyi başardı. Shen Qiao, dövüşü kendi takımının kulesine doğru sürüklerken iyileşmek için anında iksir kullandı.

Xu Xiao heyecan içinde olsa bile, yalnızca 2. Seviyedeyken Shen Qiao’yu düşman kulesine kadar kovalayamazdı. Şimdilik yalnızca kana susamışlığını bir kenara bırakıp minyon yetiştirmeye devam etmek için geri çekilebilirdi.

Shen Qiao da hiç vakit kaybetmedi. İyileştikten sonra, çiftçiliğe başlamak için kendi kulesinden uzaklaştı.

Stadyumda-

Yorumcular, üst kulvardaki aksiyonu inceleyerek tartışmalarını büyük ekranda oynayanlara odakladılar.

“BLX’in Graga’larının birinci raunttaki taktiklerini tekrarlamaya çalıştıklarını gördük. Kurt Çocuk’u pusuya düşürmek için üst koridora doğru gidiyorlardı ama… Ne yazık ki Lu Zhe yakınlardaydı ve mavi buff için savaşıyordu. Ayrıca, Kurt Adam’ın HP’si harika durumdaydı ve çok fazla zorlamamıştı. BLX bu fırsattan yararlanamayacak.”

“Gragas orta koridora gitti! Qian Bao çok iyi hareket etti, Gragas’ın saldırılarından kaçtı ve LeBlanc’ın HP’sinin yarısını düşürmeyi başardı! Gragas için çok kötü, Qian Bao kolay bir hedef olmayacaktı.”

“Böylece ormanı tekrar yararak aşağı ormandaki nehre doğru ilerledi… Şimdi de canavar Yarık Avcısı ile kapışıyor. Bakalım Lao Wo ve Er-Hua bu fırsatı değerlendirecek mi?”

Yorumculardan biri aniden bir şeye çarpıldı. Kekeledi: “Kamera sadece birkaç saniyeliğine kesildi ama Xu Xiao… Xu Xiao’nun sürünme skorunun nasıl geride kaldığını bana kim söyleyebilir?! Bu olmamalıydı, değil mi?”

Tüm seyircilerin dikkati o anda büyük ekranda görüntülenen istatistiklere çekildi. Grafiklerde her oyuncunun durumu ve ekipmanının yanı sıra öldürülen yaratık sayısı da gösteriliyordu.

Üst şeritteki durum bir anda netleşti.

Shen Qiao’nun sürünme puanı 28 iken, Xu Xiao’nun puanı… sadece 23’tü.

Bu istatistiğin hiçbir anlamı yoktu.

İkinci yorumcu aceleyle ekledi, “Bunun nedeni Mordekaiser’in düşmanını kesmeye çok fazla odaklanmış olması mı? Vladimir saldırılarının çoğunu savuşturmayı başardı ve ardından Q’sunu kullanarak iyileşti. Yani Vladimir’in sağlığı hala yerindeyken, Mordekaiser kulelerinin altında biraz baskı görüyor… ve sürüngen öldürmeyi biraz geride bırakıyor.”

Tüm bu gelişmeleri gördükten sonra, seyirciler arasındaki DG hayranları kalplerinde yeni bir umut doğduğunu hissettiler.

Kurtadam Vladimir’in… gerçekten numaraları var mı?

“İlk Kan!”

İlk öldürme deklarasyonu stadyumdaki büyük monitörleri ele geçirdi. Odak noktası hızla Qian Bao’nun DG üssüne dönme sürecinde olduğu orta koridora kaydı. Oyun görüntüleri oynamaya başladı ve yorumcuların orta koridorda muhteşem bir solo öldürme görmesini sağladı!

Qian Bao cinayeti üstlenmişti. Ekipmanlarını değiştirmek için mutlu bir şekilde üslerine döndü ve sesli sohbette “Üst hatta yardıma ihtiyacınız var mı?” diye cıvıldadı.

Shen Qiao cevap veremeden, alt şeritteki dövüşe katılan Lu Zhe onun adına cevap verdi: “Evet.”

Qian Bao cesurca yola çıktığını duyurdu. Üsten ayrıldıktan sonra doğruca ormanın onların tarafına yöneldi ve üst patikaya doğru yürüdü. Qiyana, Mordekaiser’in kulelerinin yakınında Shen Qiao’ya doğru ilerlediğini görmek için tam zamanında geldi

Xu Xiao, Qiyana Qian Bao’yu görür görmez geri çekilmeden önce Shen Qiao’ya son bir saldırı savurdu. Ancak, Shen Qiao anında ileri atıldı ve düşmanı yavaşlatarak kovalamaya başladı… ve bir ulti ile takip etti!

Yavaşlayan Mordekaiser’ın HP’si düştü. Xu Xiao’nun iksir kullanmaktan başka çaresi yoktu!

Ama Qian Bao çoktan gelmişti. İçeri girdi ve kendi ultisini kullandı. Mordekaiser arkasını döndü ve mükemmel bir zamanlamayla onu Ölüm Diyarı’na hapsetti!

Qian Bao neredeyse orada hayatını kaybediyordu. Neyse ki, serbest bırakıldıktan sonra Shen Qiao onu bekliyordu. Vladimir’in ultisi Mordekaiser’ı çoktan vurmuştu. Qian Bao çalıların arasına çekildi ve saldırılarına burada devam etti. Mordekaiser’in tam olarak nereye kaçacağını tahmin etmeyi başardı ve büyük bir güçlükle kafasını aldı!

“Şu anda beş dakikadayız ve DG’nin iki öldürmesi varken BLX’in sıfır öldürmesi var. DG’nin orta koridor oyuncusu fevkalade ilerliyor! BLX’in bu turdaki ormancısı Gragas, ilk turda gördüğümüz kadar iyi bir performans sergilemedi ve üst koridor şampiyonları rakibe karşı koymayı hiç başaramadı.”

“BLX şu anda sekiz yüz altın geride. Oyunun ilk aşamalarında hala hakimiyetlerini kurabilecekler mi?”

Yorumcular konuşurken özenle ekranı izliyorlardı.

BLX hakimiyetini kurabilecek mi?

DG bu soruya eylemleriyle yanıt vermişti.

Hayır.

Qian Bao bu turun başında kendini geliştirdiğinden, etrafta dolaşmaya başlayabilirdi. Takım arkadaşlarını desteklemek için düzenli olarak diğer iki koridoru ziyaret etti ve Lu Zhe de Shen Qiao’nun üst koridorda yükselmesine yardımcı olmak için her fırsatı değerlendirdi.

Sonuç olarak, BLX’in ormancısının Vladimir Shen Qiao’yu öldürme arayışında Xu Xiao’ya yardım etmesi pek olası değildi. Özellikle de Shen Qiao’nun kendi kontra gank* içgüdüleri o gün doğru olduğu için.

(karşı gank, bir kahramanın bir koridora gizli bir saldırı yaptığında rakip ormancı ile aynı anda ortaya çıkmasıdır)

Maçın onuncu dakikası-

Gragas, kaygan Vladimir’i hedef alan planını yavaşça devreye soktu. MoMo ve Lele alt koridordan işaret verdiğinde, DG’nin iki alt koridor oyuncusunun arkasına kaydı ve üçü birlikte Er-Hua’yı indirmeyi başardı.

MoMo ve Lele DG’nin alt şeridinin dış kulesine doğru ilerledi, ancak Qian Bao o sırada çoktan orta şeritten inmişti. Lu Zhe de yakından yaklaşıyordu.

Qian Bao çalıların arasında gizlendi. Gragas Er-Hua’ya yönelik saldırıya yardım etmeyi bitirir bitirmez, Qian Bao ultisiyle onu olduğu yerde kıstırdı! Lu Zhe hızla onun saldırısına katıldı ve çok geçmeden-

Yorumcuların sesleri stadyum boyunca duyulabiliyordu: “DG bir cinayet daha işledi!”

DG taraftarları Qian Bao’nun ustaca hamlelerinin tadını çıkarırken Lu Zhe haritaya bir göz attı ve tereddüt etmeden üst koridora yöneldi; çünkü Shen Qiao Mordekaiser’i kırmızı taraftaki kuleye geri itmişti. Mordekaiser belli ki takım arkadaşlarının yardımına gelmesini beklerken, kendi takımının kulesinin altında savaşma fırsatını değerlendirmek istiyordu. Ultisi saldırıya hazırdı, sadece henüz serbest bırakmamıştı.

Shen Qiao’nun sürünme puanı Xu Xiao’dan yirmi küsur puan daha iyi olmasına rağmen, Xu Xiao’yu tek başına öldürmesi hâlâ neredeyse imkânsızdı. Lu Zhe, Shen Qiao’ya yardım etmeye karar verdi.

Lu Zhe’nin yaklaştığını fark eden Xu Xiao, saklanmak amacıyla kendini neredeyse takımının kulesine yapıştırdı. Ne yazık ki Shen Qiao onun hayatına son vermeye çoktan kararlıydı. Xu Xiao’yu anında yavaşlattı!

Hemen ardından Lu Zhe geldi ve kendi ultisini serbest bıraktı. Xu Xiao’nun da ultisini kullanmaktan başka çaresi kalmadı ve Lu Zhe’yi Ölüm Âlemine hapsetti. Lu Zhe kapana kısılmış haldeyken karşılaştığı saldırılar karşısında çaresiz kaldı ve neredeyse anında ölüyordu.

Ancak Shen Qiao çoktan ileri atılmıştı. Mordekaiser’in ultisi sona erer ermez, belirleyici darbeyi vurmak için ileri atıldı!

İntikam başarılı oldu!

Shen Qiao ve Lu Zhe başından sonuna kadar ses kanalında tek bir kelime bile etmediler. Mordekaiser’in canını almak için mükemmel bir ikili olarak birlikte çalıştılar ama bu bire bir can değişimi… aslında DG zaten avantajlı olduğu için çok da önemli değildi.

İkinci maçta BLX, ilk maçtaki DG gibi oldu. Erken oyunda tempoyu ayarlayamadılar. Orta aşamalarda birlikte kalsalar da, oyun ilerledikçe kolay bir zaman geçiremeyeceklerdi.

Maçın on ikinci dakikasında, BLX ve DG bir kez daha öldürme için öldürme alışverişinde bulundu. BLX, Qiyana Qian Bao’yu yenmeyi başarmış olsa da, bu destekleri Lele’ye mal oldu; bu yüzden onlar için tam bir zafer sayılamazdı.

Maçın on beşinci dakikasında Shen Qiao, BLX’in üst koridor dış kulesini yok etti. Lu Zhe düşmanla sinsi bir takas yaptı. Kendisi Yarık Habercisi’ni alırken, onların deniz ejderhasını almasına izin verdi.

Ancak o zamana kadar Xayah ve Rakan tam potansiyellerini göstermeye hazırdı. Ejderha çukurunda DG’ye acımasızca bir ders verdiler ve üç DG oyuncusunu almak için iki can takas ettiler. O savaşta DG neredeyse yok ediliyordu.

Ancak kısa süre sonra DG, doğru zaman gelene kadar kendi güçlerini saklamayı öğrendi. Vladimir Shen Qiao deli gibi farm yaptı ve 12. Seviyeye ulaştığında hızla en güçlü kahramanlardan biri haline geldi. Takım arkadaşlarını orta koridorda bir takım savaşına yönlendirdi. Oradaki düşman dış kulesini yok ettiklerinde, iki öldürme daha elde etmişlerdi!

DG, BLX orta koridorunun iç kulesini de indirdiğinde, Albay KI DG’nin raundu kazanma şansının yüzde altmış olduğunu açıkladı!

DG oyuncuları durumu tersine çevirdi.

Shen Qiao tekrar hücuma geçerek liderlik etti. Kan gölünün içine battı ve 2,5 saniye sonra… seyirciler BLX kahramanlarından üçünün HP’lerinin yarısını kaybettiğini görebildi!

Shen Qiao o kan gölünden çıktığında, BLX oyuncuları kalan tüm yeteneklerini ona fırlattı. Ancak, hâlâ biraz canı kalmışken takım arkadaşlarının arkasına saklanarak sakince oradan ayrılmasını sadece izleyebildiler.

Seyirciler hemen “Ahhhhhhhh, Kurt Adam çok güçlü!” diye kükredi.

Canlı yayın hakkında yorumlar-

[!!!!!!]

[??? İçimde bir his var. Bu Vladimir onu oynadığım zamanki gibi değil mi?]

[Görünüşe göre… çok güçlü görünüyor???]

[Wolfy-ge, ge, hatalıydım, felçli olduğunu söylememeliydim. Özür dilerim. Sen bizim babamız Vladimir’sin.]

[Gerçekten heyecanlı mısın?]

[Wolf Child’ın Vladimir’i oynama şeklini tarif etmenin tek bir yolu var: Acı verici!]

[Dürüst olmak gerekirse, Vladimir’i bir yük olarak görebiliyordum ama bu kadar ağırlık taşıyabileceğini hiç düşünmemiştim.]

BLX tabanı patlayana kadar-

Tribünlerdeki herkes Shen Qiao’nun Vladimir ile oynadığı harika oyun karşısında heyecanla parlıyordu.

“DG’yi ikinci raundu kazandığı için tebrik ediyoruz! Qian Bao bu maçın başlarında yeteneğini gösterdi, Lu Zhe oyun boyunca her üç koridorda da zamanında destek sağladı ve Kurtadamlardan Vladimir raundun sonlarına doğru üstünlüğünü gösterdi! Bu DG hâlâ bildiğimiz ve sevdiğimiz DG! Üst koridor oyuncuları, orta koridor oyuncuları ve ormancıları maçı domine etti!”

Kulaklığını çıkarır çıkarmaz, Xu Xiao yorumcuların DG hakkında gökkuşağı osuruklarını üflediklerini duydu.

Yüzünün rengi değişti. Ancak MoMo ve koçları ona baktıktan sonra onlarla birlikte dinlenme alanına gitmesi gerektiğini hatırladı.

Çünkü bir tur daha oynamak zorundalardı.

Vladimir Shen Qiao’nun kendisine geri çekilmesi için baskı yaptığı onca zamanı düşündüğünde, Xu Xiao kendi ormancılarına bakmaktan kendini alamadı. Gözleri kısık ve sesi biraz uğursuz bir şekilde, “Önce üst koridoru hedef almak konusunda anlaşmamış mıydık? Gragas gibi yetenekli bir kahramana sahipken, neden Shen Qiao’ya saldırmama yardım etmiyorsun?” diye sordu.

BLX’in orta koridor oyuncusu narin görünümlü bir betaydı ve ormancı rolünde de oldukça iyiydi. Arkasından gelen sesi duyar duymaz durdu ve sabırla cevap verdi: “Çünkü Vladimir kendini iyileştirme yeteneğine sahip. Sağlığı yerindeyken ve güvenli bir bölgedeyken onu hedef almanın akıllıca olmayacağını düşünüyorum.

Ayrıca Lu Zhe her fırsatta yardım etmeye hazır. Önce bulut ejderhasını ve deniz ejderhasını almamıza izin verdi, sadece Yarık Habercisi’ne odaklandı. Çünkü zamanının çoğunu üst kulvarın yakınındaki ormanda geçiriyor. “

Xu Xiao bu mantığı anlayabilse de, Vladimir Shen Qiao tarafından baskı altına alınmanın acısını hâlâ içine sindiremiyordu. Israr etti: “Lu Zhe ilk rauntta da yardıma gelmişti. Üst koridorda dolaşmaktan çoktan öldü, değil mi? Bu maçta bir kez üst koridora çıkarsan, her seferinde kaybetmeyeceğim. Oyununu gözden geçirmelisin.”

Lele ve MoMo ön tarafta, mola sırasında ne içmek istedikleri hakkında sohbet ediyorlardı. Arkalarından gelen bir gürültü duyduklarında arkalarını döndüler ve Xu Xiao’nun koridorda kavga etmeye hazır göründüğünü gördüler. Bir şeylerin yolunda gitmediğini hemen anladılar.

Koç onlara iki uyarı bakışı attı. Xu Xiao sonunda kendine geldi ve dinlenme alanına doğru yoluna devam etti. Ancak oraya vardığında, orta koridor oyuncularının sessizce mırıldandığını duydu, “Bir şey düşünmeden önce, bazı insanlar Mordekaiser’larının neden Vladimir’in sürünme skoruna ayak uyduramadığını düşünmeli, öyle değil mi?”

Xu Xiao gergindi.

Orta koridor oyuncularına ters ters baktı. Bu saçma sapan sözler neredeyse onu öfkeyle güldürmeye yetecekti. Kendini tutamadı ama şöyle karşılık verdi: “Neden geride kalıyorum? Maçın başında Shen Qiao’yu koruyarak takımımızın liderliğini ele geçirmenize yardım etmek zorunda kaldığım için değil mi? Takım çalışması için hiç sağduyunuz yok mu?”

Orta koridor oyuncusu ona baktı ve ifadesiz bir şekilde cevap verdi: “Takım çalışması adına mı yoksa sadece kazanma arzunla mı hareket ediyorsun, bunu sadece sen bilebilirsin.”

Lele yanlarından kibarca boğazını temizledi. Xu Xiao’ya uyarıcı bir bakış attıktan sonra orta koridor oyuncularını çekti. “Ai, ge, buradaki hazır kahve aslında oldukça iyi. Bir fincan ister misin?”

Koçları da sinirli bir şekilde bir uyarıda bulundu: “Oyunumuzu gözden geçirmek, oyun bittikten sonra yapılması gereken bir şeydir. Suçu üstlenmek ise taraftarlarımıza bırakılması gereken bir şey. Size profesyonel e-sporun temellerini anlatmama gerçekten ihtiyacınız var mı?

Birbirinizle dövüşmek mi istiyorsunuz? Elbette, devam edin ve dövüşün. Böyle devam ederseniz üçüncü raundu DG’nin tabağına da koyabiliriz. Ve bunu yaptığınızda, siz de oracıkta emekli olabilirsiniz.”

Orta koridor oyuncusu başka bir şey söylemedi ve kahve içmek için Lele ile sessizce uzaklaştı.

MoMo ve ormancılarının ikisi de Xu Xiao’ya bakarak kaşlarını çattı.

Aradan sonra-

Üçüncü tur başladı. Vladmir Shen Qiao ve Elise Lu Zhe, Qiyana Qian Bao ile birlikte hemen yasaklandı.

Shen Qiao sonunda Renketon’u seçti.

Lu Zhe tekrar Lee Sin alırken, orta koridor oyuncuları Qian Bao LeBlanc’a geri döndü. Lao Wo ve Er-Hua, Kai’Sa ve Nautilus kombosunu aldı.

BLX bu turda, MoMo’yu desteklemeye odaklanan eski taktiklerine geri dönerek oynadı. Ezrael MoMo ile DG’ye karşı üstünlük sağlamak ve zafere doğru kartopu gibi ilerlemek için sayıları kendi avantajlarına kullanmayı planladılar.

Ne yazık ki.

DG’nin taktikleri özellikle BLX’in planlarıyla başa çıkmak için yapılmıştı. BLX’in temposunu ve stratejisini çılgınca bozdular ve BLX’in 35. dakikada Baron Nashor etrafında bir takım savaşına girmesini sağladılar.

Er-Hua, Lu Zhe’nin ultisini ve Renekton’un Kai’Sa’nın arkadan hasar vermesine olanak tanıyan yeteneğini mükemmel bir şekilde kullanarak takım savaşında ilk vuruşu yaptı.

BLX bu savaşta dört kahramanını kaybetti.

DG, Baron Nashor’u indirdi ve BLX üssüne doğru ilerledi. Ejderha Görünüşü güçlendirmesini kazanmak için Yaşlı Ejderhalarla da savaştılar. Bu güçlendirme etkinleştirildiğinde, BLX’i bir savaşta daha kullandılar ve düşman savunmasını yok ettiler!

“2-1 kazandıkları için DG Takımını tebrik ediyoruz! Galibiyet serileri devam ediyor!”

Yorumcunun sesi tüm stadyumda duyulur duyulmaz Shen Qiao kulaklığı çıkardı ve boynuna, saçlarının arkasına dolayarak yavaşça iç geçirdi.

Lu Zhe onun yanında döndü ve sabit bir şekilde ona baktı. Kendi kulaklığını çıkarmayı aklından bile geçirmedi. Gözleri sıcaklık ve şefkatle doluydu.

Bir kamera doğru anı yakaladı-

Kalabalığın alkışları arasında biri sevinçle çığlık attı.

Ancak, ne Shen Qiao ne de Lu Zhe fark etti. Koç Fang ve etkinlik organizatörleri onları sahneden indirmeye başladı. Oyuncular kendi klavyelerini ve diğer ekipmanlarını toplarken Qian Bao seslendi, “Acele edin, acele edin, acele edin! Bu sıcakta resmen eriyorum. Geri dönüp duş almam lazım! Bana maç sonrası röportaj yaptırmayı aklınızdan bile geçirmeyin!”

Lu Zhe, Shen Qiao’nun eşyalarını toplamasına yardım etti. Qian Bao’nun sabırsız taleplerine pek aldırış etmedi, bunun yerine tüm dikkatini Shen Qiao’ya odakladı.

Sıcaklığı hisseden tek kişi Qian Bao değildi.

Lu Zhe, Shen Qiao’nun kısa kollu gömleğinin arkasının tamamen terden sırılsıklam olduğunu ancak o zaman fark etti.

Shen Qiao’nun bu koşullar altında orada hareketsizce oturup tüm o oyunlar boyunca konsantre olmasını sağlayan gücün ne olduğunu söylemek zordu.

Lu Zhe birkaç mendil kaptı ve hemen Shen Qiao’nun alnındaki teri silmesine yardım etmeye başladı.

Shen Qiao bilinçsizce etraflarını saran kameralara baktı. Bir elini mendile doğru kaldırarak bunu kendisinin de yapabileceğini gösterdi.

Lu Zhe sandalyesinin arkasında durdu ve Shen Qiao’nun terden neredeyse şeffaflaşmış üniformasına baktı. Shen Qiao’nun omurgasının çizgileri kumaşın üzerinden görülebiliyordu ve bu da onun esnek ve güçlü beline yapışıyordu.

Lu Zhe’nin gözleri karardı.

Bundan hemen sonra-

Shen Qiao ekipmanlarının fişini çektikten sonra ayağa kalktığında kendini sedir ağacı kokulu bir cekete sarılmış halde buldu.

Doğrudan elini kaldırdı ve sabırsız bir ifadeyle kaşlarını hafifçe çatarak ceketi çıkardı. Lu Zhe’ye, “Burada sıcaktan bunalacağım ve sen bana ceket giymemi mi söylüyorsun?” dedi.

Lu Zhe dinlenme alanını işaret etti. “Oradaki klima çok güçlü. Şu anda çok terliyorsun. Örtünmezsen üşüteceksin, o yüzden giy.”

Konuştuğunda sesi daha yumuşak oluyor.

Shen Qiao ceketi giymek için hareketsiz bir şekilde tuttu ve Lu Zhe ile tartışmak için sessiz bir bakış attı.

Lu Zhe gözleriyle gülümsedi ama geri çekilmedi.

Koç Fang, Lao Wo ile maç sonrası yapacakları röportajın içeriği hakkında konuşuyordu. Başını kaldırıp Lu Zhe ve Shen Qiao’nun bakıştığını gördüğünde, onlara meraklı bir bakış atmaktan kendini alamadı.

Shen Qiao önce gözlerini kaçırdı. Lu Zhe’nin ceketini ona fırlattı ve kendi ekipman çantasını dinlenme alanına taşıdı. Ancak aşağı inen merdivenlere ulaşır ulaşmaz soğuk bir rüzgârın üzerine estiğini hissetti. Cildi karıncalandı ve terli kollarındaki tüyler diken diken oldu.

Sırtına bir ürperti yayıldı.

O anda Lu Zhe arkadan yaklaştı ve ceketini tekrar Shen Qiao’nun omuzlarına örttü. Shen Qiao’nun omuzlarını itti ve iç çekti.

“Seni uslu durmaya ikna etmek neden bu kadar zor?”

Shen Qiao hiç ses çıkarmadı. Ama bu sefer ceketini çıkarmadı.

Lu Zhe ondaki değişikliği gördü ve aniden kendi ses tonunu da değiştirdi. “Ah, anlıyorum; seninle ilgilenebilmem için bilerek üşütmek istiyorsun. Elbette, sorun değil. İsteğini yerine getireceğim.”

Paltosunu tekrar çekiştirecekmiş gibi hareket etti ama palto hareket etmedi.

Shen Qiao çoktan yere bakmış ve ceketinin fermuarını çekmeye başlamıştı. Kulaklarının ucu kızardı ve dişlerini sıkarak, “Saçmalamayı kes.” dedi.

Bu küçük alışveriş seyirciler arasındaki keskin gözlü hayranlar tarafından kaydedildi ve hatta birisi o anı yakalamak için cep telefonu kullandı. Videoyu yükledikten sonra kız kardeşiyle konuşmaya başladı-

[Ahhhhhhh, AA çok tatlı! WolfDog gerçek! Wahhhhh, evlendiler, evlendiler, evli bir çift oldular! İşte düğün fotoğrafları! Herkes baksın!]

Bir hayran tarafından yüklenen bu fotoğrafta Shen Qiao bir ceket giymiş ve yüzünde ciddi bir ifadeyle aşağıya bakıyor, tamamen fermuarı çekmeye odaklanmış durumda. Fotoğraftaki gümüş gri ceketin üzerinde, DG Team logosunun ortasında tek bir kelime, bir isim yer alıyor.

ZHE.

.
.
.

Bı detaylar çok havalı çok romantik 🫠