Ertesi sabah erkenden, Hengxing Sarayı’na altı yeni muhafız geldi. Uzun boyluydular ve gözleri keskindi. Ve gür siyah sakalları en göze çarpanıydı çünkü sakalları neredeyse yüzlerinin yarısını kaplıyordu.
Hei Xin, Wu Ruo’yu tanıttı, “Bu altı muhafız sizi korumak için imparator tarafından gönderildi. Onlarla nasıl başa çıkacaksın acaba?”
Wu Ruo altı muhafıza bir göz attı ve Eggie’ye bir tabak yulaf lapası doldurdu ve sakince, “Tam zamanında geldiler. Büyük Ruh Ustasının salonunda buraya nakledilecek yüzlerce ilaç kutusu var. Sizler oraya gidin ve o kutuları buraya taşıyın.”
Baş muhafız, “Bizim işimiz Hengxing Sarayı’nı korumak” dedi.
“Hengxing Sarayı’na adımını attığın an benim sözlerimi dinlemelisin.
Beni dinlemeyeceksen başka neden sana ihtiyacım olsun ki?” Wu Ruo ciddi bir şekilde söyledi.
Altı muhafız bir an Wu Ruo’ya baktı ve tek kelime etmeden saraydan ayrıldı.
“Onların kim olduğunu biliyor musunuz, majesteleri?”
“Büyük Dede ve ekibi?”
“Haklısın.” Hei Xin gülümsedi.
Wu Ruo da gülümsedi, “Başlangıçta emin değildim. Ama madem sordun, tahminim konusunda eminim.”
“Onlar olduğunu nasıl anladın?”
Wu Ruo dışarıdaki muhafızı işaret ederek, “Tüm saraydaki muhafızlara bak. Bu kadar kalın sakalı olan birilerini bulabilir misin? Şimdi altı tane onlardan var ve tanınmamak için yüzlerini kapatıyorlar. Kim olduklarını bilmemek çok zor.”
“Madem onların kim olduğunu biliyorsun, neden onları iş için gönderdin?” Hei Xin gülümseyerek sordu.
“Benim için çalışmaya geldikleri halde neden onları reddedeyim?” Wu Ruo, Petite için tabakları seçti, “Buraya torunları için geliyorlar. Geri döndüklerinde, onları sarayın etrafında şerif yapın. Geri kalan işlere gelince…”
Petite’in saçını ovuşturdu, “Karar vermenizi siz ikinize bırakıyorum.”
Petite ve Eggie göz göze geldiler ve başlarını salladılar.
“Bugün 1 Ağustos. Amcanın yanına gideceğim ve temmuzda elde ettiğimiz kazancı dedenlerle paylaşacağım. Yani bugün benimle gelmiyorsunuz.” dedi Wu Ruo.
Eggie yanıtladı. “Pekala.”
Wu Ruo, Eggie’nin bu kadar kolay kabullenmesine şaşırmıştı.
Diğer günlerde Eggie ona eşlik etmek için elinden geleni yapardı. Ama şimdi Hei Xuanxu’dan xiulian becerileri öğrendiği için hiçbir şey dikkatini dağıtamazdı, lezzetli yemekler ya da eğlenceli bir şey bile.
“Baba görüşürüz. Kardeşime iyi bakacağım.” dedi Petite.
Wu Ruo, Petite’e çok güveniyordu. Kahvaltıdan sonra, Wu Qianqing ile konuşmak için Hei Xuantang’ın malikanesine gitmek için saraydan ayrıldı.
Wu You, Wu Ruo’yu görmek için çok heyecanlıydı, ” Ruo Amca!Kuzen Eggie ve Petite neden seninle gelmedi?”
Wu Ruo, Wu You ve Yeji’yi aldı ve “Bugün yürütmem gereken bir işim var. O yüzden.”
“Eggie ile yetiştirme becerilerini rekabet etmeyi düşünüyordum.” Wu You somurttu.
“İkiniz de Eggie ile rekabet edemezsiniz.” Jixi soğuk bir şekilde çocukların umudunu yok etme peşindeydi.
Wu You hayal kırıklığına uğradı.
Wu Ruo onları teselli etti, “Onu dinlemeyin. Eggie ikinizden daha büyük. Çok çalıştığınız sürece eninde sonunda onu yeneceksiniz.”
Wu You’nun gözleri parıldadı, “Çok çalışacağım.”
“Ben de.” dedi Yeji.
Wu Ruo onları yere koydu ve Jixi’ye sordu, “Yarışmaya katılacak mısın?”
“Ben mi?”
“Neden orijinal görünümünü geri almıyorsun? Hala küçücüksün. Oğlun gibi bir çocuk olarak mı yarışmaya katılacaksın yoksa? Diğer çocuklardan faydalanacak mısın?” Wu Ruo onunla alay etti.
Jixi ona sert bir bakış attı ve salona uçtu.
Wu Ruo ve çocuklar salona girdiler ve Wu Qianqing’e, “Anne, baba, para getirdim. ” dedi.
Wu Xi sordu. “Kazandığımız karı paylaşacak mısın?”
“Evet.”
Wu Ruo masadan yedi kutu çıkardı ve her birinin üzerinde bir isim vardı. Üzerinde Wu Xi’nin adının yazılı olduğu kutuyu ona verdi, “Bu senin kazandığın.”
Wu Xi kutuyu açtı ve banknotları çıkardı.
Wu Qianqing ve Wu Zhu toplandılar ve “Ne kadar kazandınız?” diye sordular.
“Sizinkileri de açabilirsiniz.” Wu Ruo, Hayalet Büyükanne’in adının bulunduğu kutuyu Guan Tong’a verdi,
“Anne, Büyükannin rünleri satılarak tükendi. Kazandığı şey bu.
Ona iletebilir misin?”
Guan Tong kutuyu aldı ve endişeli bir şekilde söyledi, “Şu anda güvende ama henüz dönmedi.”
“Belki başa çıkması zor bir şey vardır. Bir süre içinde geri gelmezse, onu bulması için adamlarımı göndereceğim.”
“Tamam.”
“Vay!” Wu Xi heyecanla bağırdı, “On bir bin tael gümüş! Bu çok fazla! Ama sadece üç bin rün çizdim. Hepsi tükenmiş olsa bile en fazla üç bin tael yapar.”
Görev yapmak için hayatını riske atmadan bu kadar çok para kazanmak harika bir şeydi.
“İksirlerdeki rünlerin daha çok para kazandırdığını unutmayın. Birinci seviye bir iksirden on sent kazanabiliriz. Ve sihirli mühür yardımıyla rünlerle daha fazla iksir yapıyoruz ve daha fazla kar elde ediyoruz.” dedi Wu Ruo.
Wu Xi sordu. “Sihirli mührü Temmuz sonunda kullandık. On gün gibi kısa bir sürede bu kadar çok para kazanıyorsak, tüm Ağustos ayı boyunca çok daha fazlasını kazanabileceğimiz anlamına mı geliyor?”
Wu Xi çok mutlu olduğundan Wu Ruo da mutluydu, “Tabii. Yarışmadan önce birçok müşteri rünler ve sihirli silahlar almaya gelir eminim. Bu nedenle, şansımızı denemeli ve daha fazla rün ve iksir yapmalıyız. İşimiz Eylül’de o kadar iyi olmayabilir ama Ekim’de toparlanacak.”
“Bu ay yapabildiğim kadar çok para kazanacağım.”
“Yarışmaya katılmayacak mısın Xi?”
“Yarışmada ödül kazanabileceğimi sanmıyorum. Kendimi kaydettireceğim çünkü ne kadar geliştiğimi görmek istiyorum. Bu nedenle, bir test yapmak için sahneye çıkacağım ve hemen sahneden ineceğim. Buna hazırlanmak için fazladan dikkat etmem gerekmiyor.”
“İyi fikir.” Wu Ruo onunla aynı fikirdeydi.
“Dört yüz otuz bin gümüşlük rün yazmam ne büyük sürpriz! Neden Xi’den çok daha fazlasını kazandım?” Wu Zhu buna inanamadı. Temelde tüm Güney Avlu’nun aylık geliriyle aynı şeyi almıştı.
“Sihirli mührün yardımıyla, beşinci seviye ruhsal rünlerin, altıncı seviye rünler gibi çalışıyor. Ve orta seviye iksirlere de rün damgalayabiliriz. Bu nedenle, Xi’den çok daha fazlasını kazanıyorsun.” dedi Wu Ruo.
“Abim gibi manevi gücümü çok yakında beşinci seviyeye çıkarmak için elimden geleni yapacağım bende.” dedi Wu Xi.
“Sadece para için terfi almak için kendini çok fazla zorlayamazsın, aksi takdirde kontrolünü kaybedebilirsin.” Wu Ruo onu uyardı.
Wu Qianqing başını salladı, “Ruo haklı. Acele etmek her zaman iyi bir şey değildir.”
Wu Xi, “Sadece söylüyorum.” dedi.
Youye’ye “Ne kadar kazandın?” diye sordu.
“Henüz kontrol etmedim.” Kutuyu açtı ve içinde yirmi tane banknot vardı ve her biri on bin tael gümüş değerindeydi, “Bu çok fazla. Nasıl olur?”
İlk etapta rünlerini satarken para kazanmak istememişti ama bu kadar çok para kazanmayı da beklemiyordu.
Wu Ruo gözlerini devirdi ve açıkladı, “Hadi ama, sen dokuzuncu seviyede bir iblissin.
Elbette rünlerin onlardan çok daha değerli. Ve dokuzuncu seviye rünler piyasada çok nadir bulunur. Ve iblis klanının rünleri sadece benim dükkanımda mevcut.
Fiyatı diğer rune türlerinden çok daha yüksektir. Rünlerin bir parçası birkaç bin ila on bin tael gümüş arasında değişebilir. Ama sırf yüksek fiyat yüzünden satılmayan birçok rünün var. Bu ay satılacağından eminim. Bu yüzden çok para kazanmak için çok daha fazla çizsen iyi olur. Ve planımda, iblis rünlerini iksirlerle büyülemek var. Bu yüzden, şimdikinden çok daha fazla para kazanacaksın.”
Yeji ve Jixi banknotlarını kontrol ettiler ve birleştirilmiş üç ya da dört milyon tael gümüş vardı.
Wu Xi, Wu Ruo’ya sordu, “Toplamda altı ya da yedi milyon ediyor bizimki. Sen ne kadar kazandın peki?”
“Toplamda neredeyse yirmi bin milyon.”
Diğerleri şok oldu, “Bu kadar fazla mı? Bu, dükkânı bir yıl içinde satın almanın maliyetini bile alabileceğiniz anlamına mı geliyor yani?”
“Ruhsal seviyem sayesinde her çeşit rün çizebilir ve her seviyede iksir yapabilirim. Ve büyülenmiş solucanlar çok pahalıya mal olmazlar, ancak yüksek bir fiyata satılınabilirler. Ve birçok sihirli silah ve bitkisel malzemem var.
Bunun dışında, Yaşlı Hei sayesinde işi yürütmede harika bir iş çıkarıyorum.
Birkaç gün önce Sınır Şehri’nin dört kapısındaki en iyi promosyon noktalarını bir milyon tael gümüş fiyatına kiraladı. Şehre gelen herkes 1 No’lu Dükkanın tanıtım işaretlerini kolayca bulabilir.”
Wu Zhu, maliyeti karşısında hayrete düştü, “Sadece bir promosyon yeri için bir milyon mu? Ne kadar süreliğine?”
“Yarım yıl.”
“Sadece yarım yıl için bir milyon mu?”
“Evet. oldukça verimli. Promosyon afişlerini gören herkes mağazaya karşı ilgi duyuyor ve mağazanın içine bir göz atıyor. Yaşlı Hei ayrıca bu noktalarda beklemesi için birkaç yetenekli satış elemanı tuttu. Bir ziyaretçi sürüsü gördüklerinde, ne satın almakla ilgileneceklerini sormak için onlara yaklaşıyorlar. Ziyaretçiler 1 No’lu Dükkan’da bir şey ararlarsa, ziyaretçiler dükkana yönlendiriliyor.”
“İhtiyar Hei çok yetenekli bir iş adamı. Bu harika.”
“Ruo, ona çok iyi davranmalısın.” dedi Wu Qianqing.
“Tabi ki. Aylık maaşı yüz bin tael gümüş. Ve dükkandaki her şeyi kullanabilir.”
“Aylık maaş olarak yüz bin tael gümüş mü?” Wu Xi, Wu Ruo’ya heyecanla sarıldı, “Dükkânınızda ben de çalışabilir miyim? Sadece elli bin tael istiyorum.”
Wu Ruo ona elli bin tael değerinde bir banknot verdi, “Sen evde kal ve ruhsal gücünü geliştir. Aylık maaşını yine de alabilirsin.”
“Paran için teşekkürler.” Wu Xi parayı doğrudan kabul etti.
Wu Ruo, Bay Guo’nun yaptığı yeni yapılmış sihirli pulları çıkardı ve onlara Wu Qianqing ile baktı, “Bu pullar yeni yapıldı. Parça parça çizmeniz gerekmeyen bazı rünler var. Youye, sen ve Yeji’nin ruhsal gücü çok yüksek.
Rünleriniz, düşük seviyeli rünler kadar hızlı satılmaz. Bu yüzden sihirli pullarınızı yapmak biraz zaman alacak.”
Youye omuz silkti, bu o kadar da umurunda olmadığı anlamına geliyordu.
…
.
.
.
You Yecim daha Whu Zhu’yla düğün yapcanız o para sana lazım kayınçonun kıymetini bil😂 Ruo kadar zengin olma totemi yapalım toplu. Benim Xi gibi abimin olma ihtimali yok çünküsü 🤧
