Küçüklüklerinin en kafa karıştırıcı ve acı dolu döneminde tanıştılar ve şimdi yetişkin olduklarında bile her zaman birbirlerinin yanında oldular. Arkadaşlıkları güçlüydü ve zamana karşı bir zırh gibi durdu. Ancak bu kalın zırhın altında, Ji Sunwook sadece arkadaşlık olmayan bir aşk besledi. Karşılıksız aşkının ardındaki tek itici güç olarak hiçbir kanıt bırakmama çaresizliği tarafından yönlendiriliyordu.
Lee Jihoon yirmi dokuz yaşının sonbaharında sorana kadar, hayatının geri kalanında bunu saklayabileceğini düşünmüştü.
“Bunca zamandır çıktığın kadınlar hakkında konuştuğunu hiç duymamış olmam sence de garip değil mi?”
Artık saklayamayacağını anlayan Ji Sunwook uysalca bir erkekle çıktığını itiraf etti ve ertelediği itirafıyla nihayet ilişkilerine son noktayı koydu.
Ji Sunwook’u yakalamaya gelen Lee Jihoon bu sonucu reddetti. Ji Sunwook’un onu sevmediğini, bu yüzden bunun onlar için bir son olamayacağını söyledi. Buna inanmak istemeyen Ji Sunwook’un çıkış yolunu kapattı ve bunu kanıtlayacağını söyledi.
“Ne tür bir korkak sevdiğini terk edip kaçar?”
Lee Jihoon’un sağlam elinin rehberliğinde, ikili daha önce hiç gitmedikleri bir yolda durdular. Ancak kimsenin geri çekilemeyeceği bir dostluğun kıyısında durduklarında, bunun aşk olduğunu mu yoksa olmadığını mı kanıtladıklarından emin olamadıkları bir şeyle karşı karşıya olduklarını fark ettiler.
YALNIZ KONU OLAYYY COK IYI oglm, ellerine saglik 🌹❤️🔥🔥💋♥️
🌸🫶💞