“Eğer biz… en başından beri uyumsuz olmasaydık…”
İnsan bir baba ve İme bir annenin melezi olarak doğan ben, İme bireylerden çeşitli zulümler gördüm ve bir isim bile alamadan büyüdüm.
Ölen babamdan miras kalan tek yetenek olan çizim yeteneğimle, zaman zaman bedenimi satarak yaşamımı sürdürmeyi başardım. Ancak korumam gereken sevgili bir annem vardı.
Bir gün, Baedal Krallığı’nın kralı ve bir suikastçı olan acımasız Kara Savaş İmparatoru’nun söylentileriyle tanınan Ime köyü, kötü şöhretli Kara Savaş İmparatoru’nun önderliğindeki imha hareketiyle harap oldu. Annem de onların zalim ellerine kurban gitti.
Şok ve kederle harap olmuş bir halde, Kara Savaş İmparatoru’ndan intikam almaya karar verdim. Bir ressam kılığına girerek Baedal Krallığı’nın kalesine başarıyla sızdım.
Zayıf görünmeme ve düzgün bir kılıç eğitimi almamış olmama rağmen, ‘İme’nin Zehri’ olarak bilinen müthiş bir silaha sahibim….
ben manhwa halinde 48. bolume kadar okudum novelde bu kacinci bolume denk geliyor yani kaldigim yerden novelde devam etmek icin novelin kacinci bolumunu okumaliyim🤧
60 lardan sonrası 🫰
Çeviri için teşekkürler🫶
Ne demek keyifli okumalar ♥️
Bayıldım seriye emeğinize sağlık
Beğenmene sevindim keyifli okumalar 😘