Into The Rose Garden

Kitabımızın 8 Cildinin tamamı çevrildi. Çeviri MTL değildir. Keyifli okumalar 🫰

Prestijli bir soylu aileye mensup olmaktan gurur duyan Aeroc, daha düşük rütbeli bir soylu aileye mensup olan Kloff ile tesadüfi bir karşılaşma sonucu ilk görüşte aşık olur.

Aeroc, aradaki servet ve statü farkına aldırmadan, hatta alfa-alfa ilişkileri tabusunu hiçe sayarak ona yaklaşır. Ancak Kloff onu dikkate almaz ve başka bir omega ile evlenir.

Sonunda, kıskançlıktan gözü dönen Aeroc korkunç bir suç işler. Ve gerçeği öğrendikten sonra Kloff acımasız bir intikam alır.

“Senden çok nefret ediyorum. Beni hasta ediyorsun. Senden iğreniyorum. Sana da tıpkı yaptığın gibi sefil bir son diliyorum.”

Aeroc mücadele eder ve direnir, ama yavaş yavaş suçlarının bedelini öder…

“Yaptığın şey aşk değildi.”

“Bu duyguya aşk değilse ne diyeceğimi bilemiyorum.”

Her şeyi tersine çevirme şansı verilseydi, ikisi arasındaki ilişki farklı olur muydu?

‘Eğer bir gün yeniden doğabilir ve sana borcumu ödeyebilirsem, o zaman sevgilinin yanına bile yaklaşmayacağım.’

Aeroc kendine böyle bir söz verdikten sonra gözlerini kapatır. Ve sanki zalim bir şakaymış gibi, ona ikinci bir hayat verilir.

Bu yeni hayat bir kez daha bir lütuf olabilir mi? Bizi tekrar ışığa götürecek mi? O sedir ağaçlarının altında onu bir daha görebilecek miyim?